Bu müstesna, mümtaz ve seçkin şahsiyetler her biri ayrı sarp yokuş olan zorluk ve darlık anlarında caymadan ve yılmadan, asla geri adım atmadan daima birbirlerine yardımda bulunmayı ve birbirlerini teselli ve motive ederek gerek taat ve itaatte gerek musibetlere karşı gerekse de nefsin arzu ve istekleri karşısında sabrı ve dayanmayı tavsiye ederler.
Beled
10- Ona iki yolu gösterdik. 11- Fakat o, o sarp yokuşa göğüs veremedi. 12- Bildin mi sen, o sarp yokuş nedir? 13- Köle azat etmek, 14- Veya salgın bir kıtlık gününde yemek yedirmektir, 15- Yakınlığı olan bir yetime, 16- Veya hiçbir şeyi olmayan yoksula. 17- Sonra da iman edip de sabrı tavsiye eden ve merhamet tavsiye edenlerden olmaktır. 18- İşte bunlar, amel defterleri sağlarından verilenlerdir.
Reklam
"Fakat o, sarp yokuşu aşamadı. O sarp yokuş nedir bilir misin? Köle azat etmek veya açlık gününde yakını olan bir yetimi, yahut aç-açık bir yoksulu doyurmaktır."
Rahman ve Rahim Allah’ın adıyla
Beled Sûresi / 1.Ayet Elbet bu şehre (Kutsal Mekke’ye) yemin ederim ki! Beled Sûresi / 2.Ayet Sen bu şehirde oturacaksın. Bu âyetle Mekke’nin ileride İslâm şehri olacağının müjdesi verilmektedir. Beled Sûresi / 3.Ayet Babaya ve oğluna yemin ederim ki! Hz. İbrahim ile Hz. İsmail’e. Bazı müfessirler ise bundan Hz. Âdem ve onun sâlih neslinin
el cahizin gözünden türkler..
Türk'ün ömrünün günlerini toplasan atı üzerinde geçen günlerinin yer üzerinde oturarak geçirdiği günlerden daha çok olduğunu görürsün. Türk'ün yorarak öldürdüğü (çatlattığı), gaza esnasında binmeyi kabul etmediği atla hiç­ bir Toharistan atı yola dayanamaz. Harici ile birlikte yola çıksa, harici henüz hafifçe hızlanmadan Türk bütün hızıyla gitmeye başlar. Türk hem çoban hem seyis hem canbaz hem baytar, hem süvaridir. Hülasa Türk başlı başına bir millettir. İnsanlar bir sarp yokuşa varınca diğerleri yoldan gittiği halde, Türk yolu bırakıp yokuş yukarı dağa tırmanır. Sonra, dağ keçisinin inemeyeceği yerlerden aşağıya sarkar. Türk'ün atının sırtında ağırlığı, yerde yürürken ayaklarının tıpır­tısı yoktur. Bizden bir süvarinin önünde iken göremediğini o, arkasında iken görür. O, bizden bir süvariyi av, kendi­sini pars, süvariyi geyik, kendisini av köpeği yerine koyar. Allaha yemin olsun ki, Türk, eli kolu bağlı olarak bir ku­yuya atılsa mutlaka bir çaresini bulup kurtulur. Türk, an­cak korkulması gerekenden korkar.
Sayfa 225Kitabı okudu
Beled Suresi
Beled Sûresi / 11-12-13-14-15-16.Ayet Fakat o, (âhiret mutluluğunu engelleyen) sarp yokuş(u aşmay)a girişmedi. O insan, basit olanı, nefsin arzu ve isteklerine göre tanzim edilen (şerli) yaşam biçimini seçti. O sarp yokuşun ne olduğunu sana ne bildirdi? (O ilk adım olarak) bir köle (ve esir) azat etmektir. Yahut (salgın) bir açlık gününde, akraba olan yetimi, yahut yere serilmiş (aç) bir yoksulu doyurmaktır.
Reklam
527 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.