333 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 günde okudu
Rus tiyatro ve kısa öykülerin en büyük, realist usta yazarı Anton Cehov. 1860 yılında Rusya’da doğmuştur. Tıp eğitimi görürken bir taraftan da öyküler yazarak ailesinin geçimine yardımcı olur. İlk yazıları, mizah içerikli kısa öykülerdir. İleriki zamanlarda, sosyal içerikli, siyasi, çağında yaşanılan ve daha ziyade, toplumu olumsuz etkileyen
Toplu Eserleri
Toplu EserleriAnton Çehov · Sosyal Yayınlar · 198312 okunma
549 syf.
9/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Germinal Émile Zola'nın 19. yüzyılda (1860'lar) Fransa'daki maden işçilerinin özgürlüklerini ve ücretlerini arttırmak için sermaye ile çatışmasını mücadelesini anlatır. Émile Zola kitabı yazmadan önce haftalarca maden ocaklarında ve bu madenlerin yakınlarındaki kasabalarda kalmış, her şeyi direk olarak yaşayarak gözlemlemiş. Sonuçta böyle işçi
Germinal
GerminalEmile Zola · Dorlion Yayınevi · 201810,9bin okunma
Reklam
188 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Nobel Ödüllü yazarın eseri,özgür ruhlu ,geleneklere aykırı siyahi bir kadın olan Sula’nın kendi olma mücadelesini anlatıyor.Kitapta Sula’nın ve etrafındaki kadınların kimlikleri,renkleri ve cinsiyetleri üzerinden birçok mesaj verilmiştir.Birinci Dünya Savaşı’nın korkunç yüzü,siyahlara ayrılan bir dünya ,emekçilerin mücadelesi ,kadın erkek ilişkileri,ayakta kalabilmek ve dengeyi koruyabilmek için verilen savaş...Verilen savaşta her şey mübah:ölüm,ihanet,acı,yalnızlık... Ölümle örülü bir yaşam görürüz eserde.Hatta savaşın ve yaşamın getirdiği ölüm acısını hafifletmek,korkuya engel olmak için “Ulusal İntihar Günü”bile düzenlenir.Amaç korkuyu denetim altına almaktır.Bu sarsıcı ve akıcı kitap bitince kötü, iyi kadar gerekli midir sorusunun yanıtını ararız.Tüm bunların temelinde kendi olma çabası ve özgürlükler vardır. “Özgürlüğe temas kaçınılmaz bir şeydi.Bazılarımız başarılı oldu bazılarımız öldü.Hepimiz tadına baktık.”
Sula
SulaToni Morrison · 2018368 okunma
272 syf.
·
Puan vermedi
İnsanlar tarih boyunca ideal toplumu, mükemmel olanı tasvir etmeye çabalamışlar. Daha sonraları ise imkansız mükemmel tasarımlar yerini hayal kırıklıklarına bırakmış ve ‘Distopik eserler’ doğmuş. Cesur Yeni Dünya ise alışılmışın dışında bir distopya tasviri. Bu dünyada savaş yoksulluk şiddet gibi karanlık tasvirler yok aksine insanlar çok mutlular. Soma adı verilen haplarla mutluluk ile uyutulan insanlar var. Öyle ki onlara göre bir gram soma bin musibet savuşturur. Cesur yeni Dünya da en önemli şey huzur. Ahlak ve maneviyat yok edilmiş. Kültür sanat ve bilim gibi kavramlara ket vurulmuş. Düşünmek ve sorgulamak ise yasak. Kitapta çok sarsıcı olan bir bölüm var ki Pavlov’un köpek deneyini anımsatır. Bebekler, kitaplarla dolu olan bir odaya alınır ve kitaplara her yaklaştıklarında bebeklere elektrik şokları verilir. Böylece kitaplar acı ile ilişkilendirilmiş ve insanlar kitaplara nefret beslemekle şartlandırılmıştır. İnsanları şartlandırmak için hipnopedya dedikleri uykuda öğrenme yöntemleri de oldukça dikkat çekicidir. Cesur yeni Dünya da din ve tek eşlilik ayıp karşılanmaktadır. Onlar için ‘herkes herkes içindir’ ve bireysel duygular kabul edilemez. Başka bir dünyaya ait olan Vahşi john ise Cesur yeni dünyalı Lenina ya aşık olur. Tek eşlilik anlayışının uygulanmadığı bir dünyada aşık olmak john a çok acı verir ve kendini arındırmaya çalışır. Sisteme baş kaldırır. Kitap mutlu bir dünyada köle olarak yaşamak mı yoksa özgür bir dünyada onun getirdiği bütün bedellere katlanarak yaşamak mı gibi bir ikilem ortaya çıkarıyor.
Cesur Yeni Dünya
Cesur Yeni DünyaAldous Huxley · İthaki Yayınları · 202160,7bin okunma
Bu alemde sarsıcı olan şey, okurun neyin önemli neyin önemsiz, neyin başlangıç neyin son, neyin asıl neyin kopya, neyin tanıdık neyin yabancı olduğunu bir türlü keşfedememesidir. Okur yer yer zekice, yer yer şiirsel bu belirsizlikten zevk almaya davet edilmiştir.
Sayfa 10 - Batı-DoğuKitabı okudu
64 syf.
·
Puan vermedi
“Bir insanı sustuğu yerlerden tanıyabilirsiniz.” Halil Cibran Daha ne olduğumuzu bile bilmezken, ne olacağımızı tartışmamızın ne alemi var.” Halil Cibran Düşünmeyi düşündüren bir adam Halil Cibran. Her şeyi vermez; akışta dur, dinle, düşün der. En büyük işçiliği ister bizden. Düşünce işçiliğini. O yüzden kitapta bir bütünlük yoktur, kısa öykülerle büyük konular anlatılır. İnsanın içindeki “ben”ve dışındaki “maske”kavramlarını çok güzel açıklar. Kendisi için ve ne için yaşadığını bilenler çoğunluğa benzemediği için “meczuptur” toplumun gözünde. Kafasına takmadan yaşayamayandır meczup. Kitabın en sarsıcı öyküsünün giriş cümlesi şöyledir: “Ruhum ve ben, yıkanmak için büyük denize gittik. Kıyıya vardığımızda , gizli ve ıssız bir yer aramaya koyulduk. ...” Arayış ve hiçlik makamını anlatır. En çok takıldığımız anıları hatırlatır. İçimizdeki kıyılara deniz feneri olur. Kısa bir kitap büyük bir hacime sahip olabilir. Öyle bir kitap. Sözcüklerle durumlara can verip felsefeyi yaşatır yazar. Düşünmek ve yoğunlaşmak isteyenler 2 sattini bu kitaba ayırmalı. Keyifli okumalar!
Meczup
MeczupHalil Cibran · İndigo Kitap · 201818bin okunma
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.