Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Ülkemin ulusal marşındaki gibi "Hangi bilim, hangi güç beni çözecekmiş, şaşarım!.."
İnsanların tanımadıkları kişilerle ilgili böylesine rahat ve şuursuzca fikir yürütmelerine oldum olası şaşarım zaten.
Reklam
sözcükler sıcacıktır bazen şaşarım ne vakit bir insanı ötekiyle ısınıyor görsem
Sayfa 277
Hislere bırak, sarsın seni İşledi ruhuma, bildiğin gibi değil (Ah, ah) Segah Hissediyorum rockstar biri ama yaşıyorum tam serseri gibi (Ah, ah) Yedimdeki gibi yirmimdeyim Bileğim pek de güçlü değil Değişmedi içimdeki masum peri Ama kovaladım yine her gün daha deli Seçemem yolu ama çıkarır beni bi' şekil Gideceğim yere kadar, benim için kolay
Hiç kolay değilken kendine alışması insanın Başkaları nasıl da kolayca alışır ona şaşarım Haydar Ergülen
Geriye bakıp çocukluğumu anımsadığımda, nasıl hayatta kalabildiğime hâlâ şaşarım.
Sayfa 5
Reklam
“İnsanın kendini diğer insanlardan daha çok sevmesine rağmen kendi hakkındaki yargısına, diğerlerinin düşüncesinden daha az önem vermesine hep şaşarım.”
DENİZ AYAK ALTINDA   İstanbul'un üç bir yanı deniz. Bu kadar da değil, İstanbul'un denizi, İstanbul karasının koynuna kol kol sokulmuş. Yine de böyleyken, İstanbul'da denize girmek, öbür dünyada cennete girmekten daha zor. İstanbul'un bir başından bir başına deniz kıyılarını bir takım insanlar satın almışlar. Denizin satın alınması akıl alır iş değildir. Denizi satın alanlar, dua edelim ki havayı da satın almamışlar. Denizle hava arasında büyük bir fark yok; onu da satın alıp bizi havasızlıktan boğmadıklarına şükür. Kavaklar'dan Çekmece'ye, şile'den Pendik'e kadar şu güzel İstanbul kıyılarında bedava girilecek bir karışlık boş deniz kalmadığına bakarım da, denizin nasıl satın alındığına şaşarım.
Nesin yayınlarıKitabı okuyor
Düşünürüm de, şaşarım. Acaba, biti bir türlü yenemediğimiz için mi, "Yiğitte bulunur" diye kendimize teselli vermişiz.
Öleceğini kesinlikle bilen bir kimsenin, nasıl sevindiğine şaşarım!
Reklam
İki denizi birbirine kavuşmamak üzere salıveren, ay ile güneşi nurlandıran, Haceriesved ile Hacerimuallak'ın kadrini yükselten Allah'a yemin ederim ki, eğer insan oğlu akıl etseydı, içki meclislerinde bulunmazdı, yaptıklarını düşünseydi, kanlı yaşlar dökerdi. Eğer azabı hatıra getirseydi, elden gideni telafiye çalışır işin nereye varacağını bilseydi, kötü amellerini islah ederdi. Şaşarım o insana ki, altın yığmak için cehennemi göze alır ve hısım akraba için mal biriktirir. Yine pek gariptir ki ihtiyarlık gelip çattığı, bir ayağın çukura girmek üzere olduğu halde sen hâlâ tuttuğun yoldan dönmüyor, kusurlarını ıslaha çalışmıyorsun.
Sayfa 301 - Milli Eğitim Yayınları 1952 BaskısıKitabı okudu
Saysam unuttuklarımı sen bile şaşarsın saysam unutacaklarımı kendim bile şaşarım
Sayfa 183Kitabı okudu
Cennete girmek isteyen kimse niçin " Maşaellahi, lâkuvvete illâbillahi ( Allah dilemiş de olmuş , kuvvet sadece Allahdandır)"(Kehf sûresi, âyet:39), demediğine şaşarım. Çünkü Ulu Allah böyle diyenler hakkında şöyle buyuruyor: " Rabbim bana Senin bağından daha iyisini verebilir ve senin bağın üzerine de gökten yıldırımlar gönderir de kupkuru bir toprak oluverir"( Kehf sûresi, âyet:40)
İnsanların her hangi bir hile ve tuzağından korkan bir kimsenin niçin " Veufevvidu emri ilellahi innellahe basırunbilibadi ( işimi Allah'a havale ediyorum. Hiç şüphesiz Allah kullarını görür)"(mü'min sûresi, âyet:44), demediğine şaşarım. Çünkü Ulu Allah böyle diyenler hakkında şöyle buyuruyor: " Allah O'nu, onların kurdukları tuzakların kötülüklerinden korudu ve Firavun ailesini azabın en kötüsü kuşattı "( Mü'min sûresi, âyet:45)
Seni sevmek, seni düşünmek, sana mektup yazmak yaşa­mak için elzem. Ve ben seni tanımayan insanların nasıl bahtiyar olabildiklerine şaşarım.
Sayfa 473 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.