La peau de chagrin... Sağrı derisi. Sağrı bölgesi, memeli hayvanların kalça kısmı yani bel ile kuyruk arasındaki bölgeye verilen ad. Chagrin kelimesi muhtemelen fransızcaya türkçe sağrı kelimesinden geçmiş. Bu deri parçası sihirli ve Alaaddin'in sihirli lambası gibi dilekleri yerine getirdiği için kitap türkçeye Tılsımlı Deri diye çevrilmiş. Almancasına bakıyoruz, oraya Ölümcül Arzular diye geçmiş.
Çünkü her dilek deriyi küçültüyor ve deri yok olunca deriye sahip dilek sahibi de ölecek.
Kitap Dorian Grey'in portresi gibi fantastik bir kitap. Beş parası olmayan genç ve yetenekli bir delikanlının sırf parası olmadığı için Paris'in yüksek sosyal tabakasına girememesini konu ediniyor. O çevreye girmek için ilk şart para, hele o çevreden bir kadına aşıksanız parayı güvercinlere yem atar gibi saçmazsanız aşkınızın hiç şansı yok. Genç delikanlı da aşık, hem de herkesle gönül eğlendiren ama kimseye ciddi anlamda açılmayan bir genç kıza. Bu genç kızı hal ve hareketini kitabın sonunda Balzac toplumun kendisine benzetecektir, bu anlamda çok manidar bir karakter.
Akıcı, heyecanlı ve düşündürücü bir hikaye okudum, her ne kadar 35 Balzac kitabı sonrasında pek yeni ve şaşırtıcı bir konu ile karşı karşıya kalmadıysam da.
Okuma acemisi iseniz, okuma konusunda belirli bir mesainiz yoksa, klasikler ve edebiyat ile yeni tanışıyorsanız genel olarak Balzac sıkıcı gelebilir. Daha sonra okumak gerekebilir.
İyi okumalar dilerim