Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Goethe için de 2 no’lu kişilik bir gerçekti. Bu da benim en büyük avuntum oluyordu. Faust’un, Kutsal Kitap’taki çok sevdiğim “Aziz Yuhanna” kitabından çok daha anlamlı olduğuna karar vermem beni oldukça şaşırttı. Faust’ta, doğrudan duygularıma seslenen bir şey vardı. Oysa Yuhanna’nın İsa’sı bana garip geliyordu; daha da garip gelen, Sinoptik İnciller’di. (Kutsal Kitap’ta yer alan ve doğru kabul edilen dört incilden Matta, Markos ve Luka’ya ait olan üçü) Buna karşın, Faust, 2 no’nun canlanmasıydı. Onun Goethe’nin kendi zamanına verdiği yanıt olduğuna kuşkum kalmamıştı. Bu sezgi, beni rahatlatmakla kalmıyor, özgüvenimi ve insan topluluğuna ait olduğum duygusunu da pekiştiriyordu. Artık zalim doğanın bir kaprisi sonucunda oluşmuş ve öbür insanlardan ayrılmış garip bir yaratık değildim. Büyük Goethe, benim manevi babam ve koruyucumdu.
Fazlı Yalçın yazdı... BİNBOĞA'NIN AŞK ROMANI Şair, öykücü Mehmet Binboğa'nın, ikinci romanı da yayımlandı. Açıkçası, Binboğa'dan şiir ya da öykü kitabı beklentisi içindeydim. Çok önceden beri bunun hazırlığını yapıyor, sancısını çekiyordu aslında. Bu salgın (C 19) döneminde toplam sekiz yüz sayfalık iki romanı kotaran
Reklam
Nietzsche geçirdiği krizin ardından uzun yıllar boyunca gözlemciler tarafından sağlığı yerinde olarak saptandı. 1899 yazında gelen bir ziyaretçi –krizden 10 yıl sonra– onun hâlâ iyileşebileceğine inanmıştı. Ziyaretçi "Bu sonuç Nietzsche'yi gören herkesin kafasına yatar. Görünüşünde hiçbir delilik fark etmedim; tam tersine, selamlayışıma verdiği canlı ve anlayışlı tepki beni şaşırttı. Aynı şekilde, kız kardeşine mektubunda 'Gerçekten iyi kitaplar yazdım mı?' diye sorması düşündürücüydü" diye yazmıştı.
Sayfa 64 - Scala YayıncılıkKitabı okudu
Şarkı söylerken otizm semptomlarının anlık yok oluşu hk.
Sonunda sıra, Stephen'ın kendi istediği bir şarkıyı çalma­sına geldi. Çok sevdiği "lt's Not Unusual"ı çalmak istedi bu parçada kendini müziğin ritmine bırakabiliyordu. He­vesle şarkıya başladı, kalçalarını oynatıyor, dansediyor, mi­mikler, jestler yapıyor, hayali bir mikrofonu ağzına yaklaştırıp hayali bir izleyici kitlesine sesleniyordu. "It's Not Unu­sual" Tom Jones'un en ünlü parçalarından biridir; Stephen kendi versiyonunda Tom Jones'un o gösterişli fiziğine biraz da Stevie Wonder'ın havasını katmıştı. Müzikle bütünleş­miş, kendinden geçmişti - boynunun o eğri duruşundan, o resmi tavırlarından, tiklerinden, bakışlarını kaçırmasından eser yoktu. Bütün otistik personası yok olmuş, yerini rahat, zarif hareketler almıştı. Bu değişim beni o denli şaşırttı ki, defterime büyük harflerle "OTİZM YOK OLDU" diye yazdım. Ne var ki müzik kesilir kesilmez Stephen otistik haline geri döndü.
Sayfa 233 - YKY, 4. Baskı, Şubat 2021
Dostoyevski'nin Anna Karenina incelemesi!
Başlangıçta çok beğendim; başımı kaldıramıyordum; ayrıntılarına kadar bayağı hoşlanmıştım; ancak bütününde ilgim azaldı. Bunu bir yerlerde okumuşum gibi gelmişti bana, evet, hâlâ belleklerde tazeliğini koruyan, Kont Tolstoy'un Çocukluk ve Delikanlılık, Savaş ve Barış adlı yapıtlarında da aynı hava vardı. Konusu farklı olmakla birlikte Rus
Sayfa 701 - 702, 703, 704, 705, 706, 707, 708, 709, 710, 711, 712 Yapı Kredi Yayınları
Isla☆•°
Adamın sırıtışı şeytaniydi ve eli onun geniş omuzlarından birini kavrarken, ne hissettiğini tam olarak bilerek yutkundu. Yıldızlar arasındaki boşluk gibi iki mürekkep havuzunu andıran gözlere baktı. Bu onu korkutuyor muydu? Altı diyardaki herkes, kendilerini bir Wildling'in sevmesinden korkarak yaşıyordu. Bu bir ölüm cezasıydı Ve Isla, onu sevmiyordu. Onu zar zor tanıyordu. Ama şimdi hissettiklerinden korkması gerekmez miydi? Kendini tamamen ona yasladı tepkisini okudu ve cesareti ile kendini şaşırttı. Ve Grim sadece karanlık bir şekilde güldü. Eli onun omurgasından yavaşça aşağıya inip ilk kez daha yukarı çıktı. " Kalp Yiyici " dedi kulağına. "_ Beni öldürüyorsun"
Sayfa 255 - ParolayayinlariKitabı okudu
Reklam
İçinde kendi kendim olmaktan çıktığım bu gece nereye kadar gidecek? Basitlik sözcüğünün tehlikeli bir niteliği var. Ve ben bu gece yaşamın belirli bir saydamlığı karşısında artık hiçbir şeyin önemi kalmadığı için ölmek istenebilmesini anlıyorum. Bir insan acı çeker, mutsuzluk üstüne mutsuzluğa uğrar. Katlanır bunlara, yazgısını benimser, iyice yerleşir içine. Saygı görür. Sonra, bir akşam, hiç: bir zamanlar çok sevdiği bir dostuna rastlar. Dostu biraz dalgın konuşur onunla. Evine dönünce, adam kendini öldürür. Sonra gizli dertlerden, bilinmeyen dramdan söz edilir. Hayır. İlle de bir neden gerekirse, dostu kendisiyle dalgın konuştuğu için öldürmüştür adam kendini. Böyle işte, dünyanın derin anlamını duyar gibi olduğum her seferde, onun basitliği şaşırttı hep beni.
Absürt
Böyle işte,dünyanın derin anlamını duyar gibi olduğum her seferde, onun basitliği şaşırttı beni.
Sayfa 45 - CanKitabı okudu
Böyle işte, ne zaman dünyanın derin anlamını sezer gibi olduysam, onun basitliği şaşırttı beni. Her şeyi basite indirgemek, sorunu yüzeyselleştirmek değil, tam tersine, derinleştirmektir.
“Basit, evet, her şey basit, deniz fenerlerinin bir yeşil, bir kırmızı, bir ak ışıklarında, gecenin serinliğinde, kentin ve çöplüğün bana kadar gelen kokularında her şey basit”; “Böyle işte, ne zaman dünyanın derin anlamını sezer gibi olduysam, onun basitliği şaşırttı beni.”
Reklam
İçinde kendi kendim olmaktan çıktığım bu gece nereye kadar gidecek? Basitlik sözcüğünün tehlikeli bir niteliği var. Ve ben, bu gece, yaşamın belirli bir saydamlığı karşısında hiçbir şeyin önemi kalmadığı için kişinin ölmek isteyebilmesini anlıyorum. Bir insan acı çeker, mutsuzluk üstüne mutsuzluğa uğrar. Katlanır bunlara, yazgısını benimser, iyice yerleşir içine. Saygı görür. Sonra, bir akşam, hiç: bir zamanlar çok sevdiği bir dostuna rastlar. Dostu biraz dalgın konuşur onunla. Evine dönünce, adam kendini öldürür. Sonra gizli dertlerden, bilinmeyen acıdan söz edilir. Hayır. İlle de bir neden gerekirse, dostu kendisiyle dalgın konuştuğu için öldürmüştür adam kendini. Böyle işte dünyanın derin anlamını duyar gibi olduğum her seferde onun basitliği hep şaşırttı beni.
Neden öyle bakıyorsunuz yüzüme? Gülüşünüzdeki içtenlik şaşırttı beni ondan. Doğrusu bir çocuk gibi gülüyorsunuz...
Sayfa 157
İtiraf et! "Mortana mıyım bilmiyorum!" Bu itiraf beni bile şaşırttı. "Anneme ne olduğunu hatırlamıyorum. Bir yanım iblis avcısını öldürmekten hoşlandı. O adam ölümü hak etti. Bu benim kont­rolüm dahilinde değildi." İtiraflar bir bir ağzımdan dökülüyordu. "Bir keresinde Starbucks'ta kahve parası ödemeyi unuttum
"Böyle işte, dünyanın derin anlamını duyar gibi olduğum her seferde, onun basitliği şaşırttı hep beni."
Caddeyi tümüyle kaplayan bu insan selinden şaşkına dönmüştüm; ama kendilerini de başkalarını da göremeyen kör yaratıklar gibi hareket etmeleri beni daha da şaşırttı.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.