Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.25
Bütün kitap bir yana sonunda kurduğu üç beş cümle bir yana... Ne aşk hükmedilecek bir ülkedir, ne de sevgili bir savaş ganimeti. İnsan kurduğu zindana uğruna ölürüm dediği insanı hapseder mi? İnsan denen mahluk. Gönlü kara deliklere dolu. Aşkı en çok tamamlayan kelimenin özgürlük olduğunu düşünmesi, öyle anlatması benim için çok anlamlıydı. İnsan
Gerçek Aşk(Mı?)
Kafka ne tuhaf bir adamsın seni okudukça sevmekle sevmemek arasında gidip geliyorum. Hoş sen yazdığın eserlerde de hem gerçek ve gerçeküstücülüğü kullanıp hem de kendini korku ile tedirginlik arasında bocalayan biri olarak tanımlıyorsun. Gerçekten de öylesin ve her ne kadar ikilemde kalsam da senin kitabını her seferinde alıyorum elime. İçinde
Bugün karşınıza #kırmızıanahtar kitabıyla geldim.453 sayfa ama bir günde bitiyor. Nasıl mı? Sürükleyici,akıcı,eğlenceli,heyecanlı ve içinde aşk,acı,sır, cinayet,toplumda dönen dolaplar var. Serinin ilk kitabı ama aklınızdaki giriş kitaplarında olan durağanlığı düşünmeyiniz zira bu beni üzer
Deniz adındaki genç ve bazı takıntıları olan gazeteci kızın yaşadıklarını onun ağzından okuyoruz. Türkiye'de aranan bazıları için terörist bazıları için kahraman olan Redkey lakaplı erkek karakterimiz geçmişin intikamını almaya çabalıyor.Üst mevkilerde dönen dolapları ve usulsüzlükleri ,suçlu olduğuna inandığı toplamda 4 kişiye yaptıklarını itiraf ettiriyor.( 13 kişi olacak onlar diğer kitaplarda) Türkiye'deki tüm sosyal medya hesaplarını ele gecirerek bu itirafları yayınlıyor. Birgün bu kovalamacada yaralanmış halde Deniz'in kapısında buluyor kendini ve hikayemiz başlıyor.
Heyecanla çevirdiğim sayfalarda geçmişin perdeleri aralanırken şaşkına döneceksiniz. Denizin iç seslerini okumak keyifliydi ve ara ara sayfalara eklenen kodları okutup kitabı yazarın tavsiye ettiği müzikler eşliğinde okumakta harika bir deneyim oldu. Deniz'in geçmişini öğrenerek kapadım kapağı,bundan sonra ne olacak ,hikayemiz nasıl devam edecek ortaya çıkacak yeni düzenbazlar kimler merak ediyorum.
𝕂ı𝕣𝕞ı𝕫ı 𝔸𝕟𝕒𝕙𝕥𝕒𝕣 𝕒𝕕ı 𝕟𝕖𝕣𝕕𝕖𝕟 𝕘𝕖𝕝𝕚𝕪𝕠𝕣? 𝔻𝕖𝕟𝕚𝕫'𝕚𝕟 𝕘𝕖ç𝕞𝕚ş𝕚𝕟𝕕𝕖 𝕟𝕖𝕝𝕖𝕣 𝕪𝕒ş𝕒𝕟𝕕ı? ℝ𝕖𝕕𝕜𝕖𝕪 𝕟𝕖𝕪𝕚𝕟 𝕚𝕟𝕥𝕚𝕜𝕒𝕞ı𝕟ı 𝕒𝕝ı𝕪𝕠𝕣?
My dark Vanessa...
Okuduğum ilk ingilizce kitap. İlkler güzeldir ama ilk deneyimimin bu kadar ağır olmasını istemezdim sanırım. Kitap çok fazla istismar sahnesi barındırıyor ancak kelimlerin altında yatan anlam omuzlarınıza ağır bir yük bindiriyor.
Kitabımız, Browick yatılı okula giden 16( 15 de olabilir) yaşındaki Vanessa ve onu taciz eden ingilizce öğretmeni Jacob Strane ile arasındaki ilişkiyi ve duygusal çöküntüyü anlatıyor. İki bölüm şeklinde ilerliyor, 2000-2017 yılları arasında gidip geliyoruz, bunun sayesinde hem 16 yaşında ki Vanessa hemde 32 yaşındaki vanessa' nın yaşadıklarına tanık oluyoruz.
Kitabımız Vanessanın ardından aynı öğretmen tarafından tacize uğrayan Taylor adlı karakterimizin Facebook ve Twitter üzerinden tacize uğradığına dair bir post yayımlamasıyla başlıyor. Tabi bu öğrenci ile birlikte 5 tacizde daha bulunmuş öğretmenimiz!. Bir diğer taciz mağdurumuz( ama bunu ısrarla kabul etmeyen) Vanessamızda bunu yakından takip ediyor. Sanki çıkaramadığı sesinin başkalarınca duyrulmasını istermiş gibi. Neyse!
Okuduğum her satırda tüylerim diken diken oldu diyemem ancak mide bulantım had safhadaydı.
Genç olabilirsiniz, aklınız doğru veya yanlışı birbirinden ayıramayabilir ama Allah aşkına bir insan 32 yaşına geldiğinde bile hala tecavüz edildiğini anlamaz mı yahu!
Strane senden gerçekten nefret ettim, çevirdiğim her sayfada feci bir şekilde ölmeni bekledim. O kadar iki yüzlü, pişkin ve haysiyetsiz bir karakterdi ki nefret ettiğim karakterler listesine adını altın harflerle yazdırdı.
Kitaba ''bu sefer bilmediğim çok kelime olacak'' diye korka korka başlayıp, elimden bırakamadan çevirdiğim sayfaların sonunda istisnasız her seferinde yeniden hayran kaldığım İhsan Oktay Anar'ın başka bir dile tam manasıyla tercümesinin asla mümkün olup olmayacağını düşündüğüm kitabı. Bu kitap sadece bize verilmiş bir
Çok severek okuduğum, özgün tarzı ve konusu ile genç yazarımız @kubra_kav ‘ın ilk kitabıyla geldim bugün. Heyecanın bir an eksilmediği, acaba daha neler olacak diyerek sayfaları ardı ardına çevirdiğim bir kitap oldu.
Gelelim konusuna;
Özde, başarılı bir öğrencilik hayatı olmuş bir bilgisayar mühendisiyken, babasını trafik
Öncelikle Erdem Akakçe'ye övgüler dizmek istiyorum. Harika bir seslendirme ile Storytel'de dinledim kitabı. Sesli kitaplarda seslendirme o kadar önemli ki artık favori seslendirenlerimi takip ediyorum zira kötü seslendirme olunca çok güzel kitapların keyfi kaçabiliyor bazen.
Victor Hugo'nun 1831'de yayınlanan bu kitabının müzikalini onlarca kere
Selam millet
Şanslı Liman serisinin 4. Kitabından merhabalar
Serisinin ilk üç kitabı üç kız kardeşi anlatırken 4. Kitapta Kasabanın hemşiresi Mallory ve üçüncü kitapta ortaya çıkan Gizemli Yakışıklı Ty'den bahsediyor
Kitabın konusuna gelecek olursak
Gizemli yakışıklı Ty Şanslı Liman'a adeta sığınmıştır ama Kasaba da kendisi hakkında hiçbir
Martin Eden
Bu kitaba başlamadan önce kitabın içeriği hakkında bilgim vardı. Okumak için bekletiyorum. Takip ettiğim alıntılar ve okuduğum incelemeler kitabı okumama mâni olmadı.
Kitap hakkında söyleyeceklerim bu kitap salt bir aşk hikâyesinden ibaret olmadığı..Bir aşk var tabii.. Martin Eden in hayatının şekillenmesini sağlayan..
Kitabın içeriğine göz
Merhabalar sevgili kitap dostlarım Hepinize keyifli bir hafta sonu dilerim Bugün sizlere, içimizi kıpır kıpır edecek, gözümüzde çocukluğumuzu canlandıracak, çocukluğumuzun, samimi sıcacık mahalle kültürüne olan özlemimizi anımsatacak bir eseri tanıtacağım. #azadamlayakalandık kitap yorumuyla geldim
.
Atakan, çekirdek ailesinin küçük çocuğu. Abisi ve ailesi ile yaşadığı Demirtahta Mahallesinde ilk aşkına nasıl açılacağının planlarını yaparken, hayatındaki ilk darbesini en yakın arkadaşından yiyor Didem, Atakan 'ın ilk aşkı, ilk yürek yangını.Didem'in ablası Dilara 'ya da abisi vurgun. Ah abla kardeş ne çektirdiniz bu aşıklara Derken mahalleye taşınan abi kardeş de ilk andan gözlerine batmaya başlar. Ancak Korkmaz, sakin kişiliği, az konuşması, konuşunca anlattığı hikayelerle etrafındakileri büyülemesi ve tabi yenilmekten başı dönen mahalle takımı için yeni bir umut, yeni bir kan gibi görünür. Acaba artık Beyaz Kurbağa Mahallesi ile yapacakları maçlarda galibiyet kapıda mıdır?
.
Dönemin samimi, sıcak mahalle ortamını, çevirmeli ev telefonlarını, aşkları, dostlukları, kavgaları, aile ilişkilerini samimi bir dille anlatan bu güzel eser tavsiyemdir der hepinize şimdiden keyifli okumalar dilerim Kitapla Kalın
Cemal Süreya - Üstü Kalsın
KANTO
Ben nerede bir çift göz gördümse
Tuttum onu güzelce sana tamamladım
CIGARAYI ATTIM DENİZE
Ne zaman hürlüğün barışın sevginin aşkına
Bir cıgara atmışsak denize
Sabaha kadar yandı durdu
Martin Eden'i okumaya başladığımda ilk hissiyatım çok klasik olan fakir ama gururlu bir gencin, zengin ve ulaşılamaz kıza olan aşkını okuyacağımızı düşünmüştüm ama yanılmışım. Kitap beni çok etkiledi. Her çevirdiğim sayfada Martin Eden'i daha çok benimsedim. Okurken bazı noktalarda Martin Eden'i eleştirdiğim hususlar oldu. Ancak roman
“Diyorlar ya erkekler kadınlardan daha geç büyür diye... Geç büyür tabii. Vaktinden önce büyütmeye çalıştığın her şey geç büyür.’’
•Kurtuluş semtinde yaşayan üç arkadaş Feza, Cemal ve Süreyyanın hikayesini okuyoruz bu kitapta. Şöyle bir başlayayım diye elime alıp sayfalarını çevirdiğim kitabın bir anda son sayfasına kadar beredeyse bir oturuşta okuduğumu farkettim. Okuması zevkli ve hızlı bir kitaptı benim için. Arkadaşlık, aile, aşk, komşuluk gibi bir çok şeyin yer aldığı samimi, içten, akıcı ve sürükleyici bir kitaptı.
Aslında kadınlar zaten yaradılıştan planlı, programlı, ince eleyip sık dokuyan, birkaç işi aynı anda bacağına ağda yapıyor, diğer yandan telefonda mesaj yazıyor ve öte yandan sigarasını tüttürerek alt komşusunu hunharca şikâyet ediyor. Erkekler bizimle aşık atabilir mi, Allah aşkına?"
Sinekli Safiye anlatıyordu, geçenlerde kocasının kulağına işitme cihazı takmışlar, adam Safiye'ye sormuş Hanım, şimdi duyabiliyor muyum? diye. He amcam, karın onay verdi, şimdi gönül rahatlığıyla duyabilirsin.”
Asi || #kitapyorumu
.
Herkese Merhaba,
Bugün çok ama çok severek okuduğum ve tekrardan okumama rağmen sayfaları hızla çevirdiğim bu harika kitap ile geldim.
Isabel ve Rory kralın dayatması sonucu klanlarının arasındaki savaşı bitirmeleri için nişanlanırlar.Bu savaşı ise Isabel'in dayısı Sleat Rory 'nin kız kardeşi Margaret ile nişanını zalim ve
"Daha bir saat öncesine kadar cennet diye tasvir ettiğim adada cehennemi yaşıyordum."
Kitabın konusunu nasıl anlatsam bilemiyorum.İpucu vermeden konudan bahsetmek romanlarda bana hep zor bir nokta gelmiştir. Nereden bir ilmek tutsam gerisini acemice çözeceğim hissine kapılıyorum.
Bir ada düşünün güzelliğiyle cennet,yaşananlarıyla cehenmem.
Bazı şeylerin göründüğünden farklı olabilen yanları,efsaneler,mecera dolu olay örüntüsünde yaşanan gerilim dolu satırlar ve aşk içeren çoklu bir tema diyebilirim.Yıllar önce kaybolan kuzeninin peşinden Filipinler'e doğru yol alan Levent'in bu gizemin peşinden sürüklenmesi bir solukta okunacak türden.
Kitap bittiğinde üzerinizde unutulmaz bir etki bırakıyor. Yazarın ilk kitabı olmasına rağmen akıcılığı ve dilini gayet başarılı buldum.
Farklı,soluksuz okunacak,merakınızı hep canlı tutacak gerilim-korku tarzı bir kitaptı.Benim tarzım dışı bir okuma olmasına rağmen çevirdiğim her sayfada ilgim hep canlı kaldı.Tarzınızsa sizin için daha fazla keyif verici bir okuma olabilir.
Tüm o gerilim dolu anların arasında karakterin aşkına ait cümleler ayrı bir tat,güzellik katmış.Anlatımın naifliğine hayran kaldım.Aşkı için şöyle der:
"Ben sana her sen dediğimde;sen onu cennet anla,kurumuş toprağın yanıp tutuştuğu yağmur anla,içinde muhtaçlık ifadesi olan her ne olursa işte sen onu öyle anla."
