Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
YAŞ 5 Anne ve babamın birbirlerine bağırmalarının beni ne kadar korkuttuğunu öğrendim. YAŞ 7 Meşrubat içerken gülersem içtiğimin burnumdan geleceğini öğrendim. YAŞ 12 Bir şeyin değerini anlamanın en iyi yolunun bir süre ondan yoksun kalmak olduğunu öğrendim. YAŞ 13 Annemle babamın el ele tutuşmalarının ve öpüşmelerinin beni daima mutlu
Hukuk fakültesinde bir öğretim görevlisi derse girer ve bir öğrenciye adını sorar, öğrenci “Ali” diye cevap verir. Öğretmen bir anda, “Defol bu sınıftan, bir daha asla dersime gelme” der. Bütün öğrenciler şaşkınlık içindedir, neye uğradığı şaşıran Ali de sınıfı terk eder. Herkes ne olduğunu anlamak için beklemektedir hiç birinden tek bir ses
Reklam
282 syf.
9/10 puan verdi
·
11 günde okudu
"Baba, gemi­ler batarken denizin canı acır mı?.."
'Sevgili dost, bir kitabı okurken insanın canı acır mı?..' Acıdı... 9 yaşındaki Cahide ve Kaya. İkisi de 9 yaşında. Hani herkesin dünyasının renkli vakitleri; cıvıl cıvıl, parlak, rengarenk... Ama bu çocukların dünyası karanlık sulara gömüldü. Son saatlerinde gördükleri mavi renk yuttu ve siyaha götürdü onları. Mustafa Bal, 9 ya­şındaki kızı
Önce Çocuklar ve Kadınlar
Önce Çocuklar ve KadınlarSunay Akın · Çınar Yayınları · 19991,001 okunma
Duyguları tanımak
"İnsan genellikle 6-10 arası değişen temel duygulara sahiptir. Örneğin, sevgi, korku, mutluluk, üzüntü ve öfke insanın rahatlıkla tanıdığı temel duygulardır. Asıl insanı tanımlamayı zorlaştıran duygular, bunların oluşturduğu kombinasyonlardır. Misal, şaşkınlık ile korkunun kombinasyonu dehşeti oluştururken, şaşkınlık bu sefer mutluluk ile kombine olursa da sevinç ortaya çıkar. Bu da aslında insanın duygularının ne kadar kompleks ve karmaşık olduğunu gösterir. İnsan, bu karmaşık yapının farkındalığı ile önce kendi duygularının tanımını kazanmalı ve sonra karşısındaki kişinin duygularının analizini, bunun bilincinde yapmalı. Bu bilinç, insanın insanlığını ve insanı anlaması için önemli bir derstir." 𝓔𝓵𝓲𝓯𝓲𝓷
68 syf.
10/10 puan verdi
Size Bir Mektup Var
Avusturyalı yazar Stefan Zweig (1881-1942), Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu orijinal adıyla Brief einer Unbekannten adlı öyküsünü 1920’li yılların ilk yarısında kaleme almıştır. Yazarın hayatına yer vermeyeceğim, doğrudan kitabımızın incelemesine geçelim. Kitabın mektup türündedir. Bir yazarımız var ve ona bir mektup geliyor. Gelen mektup
Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu
Bilinmeyen Bir Kadının MektubuStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022224,1bin okunma
Hukuk fakültesinde bir öğretim görevlisi derse girer ve bir öğrenciye adını sorar, öğrenci “Ali” diye cevap verir. Öğretmen bir anda, “Defol bu sınıftan, bir daha asla dersime gelme” der. Bütün öğrenciler şaşkınlık içindedir, neye uğradığı şaşıran Ali de sınıfı terk eder. Herkes ne olduğunu anlamak için beklemektedir hiç birinden tek bir ses
Reklam
YAŞ 5 Anne ve babamın birbirlerine bağırmalarının beni ne kadar korkuttuğunu öğrendim. YAŞ 7 Meşrubat içerken gülersem içtiğimin burnumdan geleceğini öğrendim. YAŞ 12 Bir şeyin değerini anlamanın en iyi yolunun bir süre ondan yoksun kalmak olduğunu öğrendim. YAŞ 13 Annemle babamın el ele tutuşmalarının ve öpüşmelerinin beni daima mutlu ettiğini
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.