İnsan vücudu, zarar vermemeleri için akyuvarlar tarafından korunan bakterilerle doludur. Sağlıklı bir vücut birçok krizi ve birçok düğümü olan bir sahnedir. Eğer vücudun direnci az, akyuvarların sayısı yetersiz olursa, o zaman bakterilerin tehlikesi ve etkisi de artar. Mikroplarla koruyucu akyuvarlar arasında sürüp giden gelişmeli bir çatışma vardır. Savunma güçleri savaş hattından tümüyle geri çekildiğinde, kriz başgösterir, böylece, vücut için de büyük tehlike belirmiş olur. Tıpkı bir piyestekine benzer biçimde karşımıza şu önemli soru çıkar: acaba kahraman (protagonist: vücut) mahvolacak mı? Ne kadar zayıflamış olursa olsun, akyuvarlar saldırıya geçer, vücut da bütün gücüyle sonucu belirleyecek olan savaşa katılır. Bakterilerin en öldürücüsü olan savaşçılar da bir yandan saldırıya geçer ateş yükselir. Bakteriler ateşi yaratmış ve ateş vücudu sarmıştır. Bu son kriz, vücudu ölüm kalım savaşı içine itmiştir. Eğer vücut ölürse, çözüme ulaşmış oluruz çözüm: cesedin gömülmesi. Eğer vücut ölmezse, gene çözüme ulaşmış oluruz bu seferki çözüm: iyileşme
Bu nedenle 'karşısındakini ve kendini bilen hiçbir savaşta tehlikeye düşmez; karşısındakini bilmeyen, sadece kendini bilen bir kazanır, bir kaybeder; karşısındakini de, kendini de bilmeyen her savaşta mutlaka tehlikeye düşer' denir.
Hükümet galeyana gelip orduyu seferber etmemelidir, askerî liderler öfkeye kapılıp savaşa yol açmamalıdırlar. Kızgınlık sevince, öfke neşeye dönüşebilir, fakat yıkılmış bir ulus var edilemez ve ölüler yaşama döndürülemez.