Gam mı
Ceylan gözlüler bize yar olmasa
Yeter ki kılıçlarla süngüler yar olmalı
Rahat yatakda ölmek sanki değil mi tasa ?
Savaş ve er meydanı
Bize mezar olmalı..
“Keza ne doymaz bir varlıktır insan! Ulaştığı her tatmin yeni bir arzunun tohumudur, dolayısıyla onun ebediyen doyurulamaz arzularının sonu yoktur.”
Arthur Schopenhauer hayatın anlamını sorguladığı bu eserinde bize birçok önemli mesaj veriyor. Kendisine karamsar filozof dense de bence karamsar değil gerçekçi bir filozoftur. İnsanın yanılgı içinde
Uç o zaman; daha önce hiç görmediğim kanatların seni bir köyün çukuruna ya da sanki gitmek istediğin yer orasıymış gibi, Paris'e götürsün.
Ama pencereden dışarı bakarken keyfini çıkar, birbirlerine yol vermeden ama birbirlerinin içinden geçen ve son sıraları çekilirken yeniden serbest bir açık alan bırakılarak üç caddede aynı anda birleşen geçit törenini izle. Mendil salla, öfkeli ol, duygulan, geçmekte olan güzel bir kadına laf at
Nehrin üzerindeki tahta köprüden geç, yıkanan çocukları başınla selamla ve uzaktaki bir savaş gemisindeki binlerce denizin ağzından çıkan Hurra! narasına ağzı açık bakakal
Khaled Hosseini "nin kalemi der susarım. Kalem, değil, sanki bir hançer. O kalemden geçen her kelime, her cümle saplandı kaldı yüreğimde..
Bin Muhteşem Güneş romanında Afganistan'ın önce Sovyetlerle, sonra kendi içlerinde kendi kanlarından olan iktidar için yapılan savaşları, insanların birbirlerine düşman olmaları için, ölüm makinası düşüncelerle donatıldığını ve ne kadar vahşileşebileceklerini anlatıyor. Ardından Allah'ın kanunlarıyla hiçbir alakası olmayan, Taliban' ın Şerihat olarak dayattığı acımasız katı kuralları.
Bu Kural ve Savaş ortasında kalan iki kadının farklı hayatlardaki acıları sonra bu iki hayatın bir noktada birleşerek yaşadıkları olaylar anlatıyor.
...
Afganistan' da 1980'ler 2001 yılları arası yaşamış bir kadın olduğunuzu düşünün. Öyle ki hiçbir söz hakkınız yok eşyadan bile az değer görüyorsunuz. Küçük yaşta zorla evlendirilip, dışarıya bile yalnız çıkamıyorsunuz.
Afganistan da Bir kadınsanız eğitim, okumak, kitap yazmak, çalışmak yasak! Ve daha bir sürü akıl almayan, vicdana
sığmayan kural.
Meryem ve Leyla. Acı dolu iki hayat.
Okunmaya değer guzel bir eser!!
Bin Muhteşem GüneşKhaled Hosseini · Everest Yayınları · 2020101,6bin okunma
Sanki görünmez bir güç kafaları bulandırıp aileleri ikiye ayırıyordu. Tek aklı başında olanlar yaşlılardı, onlar da bir kavgacı taraftan diğerine koşturup, incecik pürüzlü sesleriyle dünyada yeterince savaş olduğunu, bunlara bir de kendi köylerindekilerinin eklenmesine ihtiyaç olmadığını söyleyip barışı sağlamaya çabalıyorlardı.
Hepimiz biraz suçlu değil miyiz engel olamadığımız ölümlerden ve mutsuzluklardan sanki? Yangınları, cinnetleri, yoksullukları, savaş ve hırsızlıkları seyrederken, hepimiz biraz katil, biraz hırsız ve biraz da fesat değil miyiz yani?