Bu esnada Anadolu içlerinde çete isyanları başlamıştır. Atatürk bu çeteleri kendi gayeleri yönünde bir süre kullanır. Ancak bir asker olarak çete liderleriyle iş yürümeyeceğini, düzenli ordunun gerektiğini bilmektedir. Bunun üzerine Çerkes Ethem'i orduda görev alması için çağırır fakat Çerkes Ethem kabul etmez. Milli Mücadele birlikleri
Haydi hep beraber içelim şu köpüksüz birayı! Ama ya garson, işte onun ağzı gerçekten leş gibi kokar yapay korunun altında. Ayrıca, paranın üstünü getirirken verdiği bozuklukların içinde pek acayip olanları vardır, hatta haftalarca incelemekten bıkmayacağınız kadar gülünçtürler ve tabii bir başkasına kakalamakta da epey zorlanırsınız, o da ancak sadaka dağıtırken. Bayram dedik ya! Eğlendirici olmak gerek elden geldiği sürece, yani açlıkla kodes arasında, her şeyi oluruna bırakmalı. Mademki oturacak yer bulduk, hemen şikâyete başlamanın âlemi yok. Hiç yoktan iyidir. Oydu işte, onu yine gördüm, “Uluslar Atış Standı”, hani bir zamanlar Saint-Cloud parkının patikalarında Lola’nın dikkatini çekmiş olan, nice yıllar geçmişti üstünden. Bayramyerlerinde gerilerden gelen her şey yeniden karşısına çıkabiliyor insanın, neşeli geğirtilerdir bayramlar. O zamandan bu yana kalabalıklar yeniden Saint-Cloud’nun anayoluna geri dönüp dolaşmaya başlamıştır herhalde... Gezmeye çıkanlar. Savaş tümüyle geride kalmıştı artık. Sahi, Atış Standı’nın sahibi hâlâ aynı kişi miydi acaba? Savaştan sağ salim dönebildi mi ki o? Her şey ilgimi çekiyordu. Görünce hedefleri tanıdım, ama artık aynı zamanda tayyarelerin üstüne de ateş ediliyordu. Yenilik. Gelişim. Moda. Düğün alayı hâlâ orada duruyordu, askerler de, hatta bayrağıyla birlikte belediye de. Yani her şey. Üstelik eskisine kıyasla üzerine ateş edilebilecek çok daha fazla şey vardı artık.
Reklam
286 syf.
7/10 puan verdi
·
13 günde okudu
Mustafa Kemal, Harbiye’de öğrenci iken, hafta sonu izinlerini üvey amcasının eşi olan, Makbule Hanımın evinde geçiriyordu. Fikriye’de o zamanlar küçük bir kızdı. Mustafa Kemal’e olan ilgisi de bu zamanlarda başladı. Mustafa Kemal Harbiye’den mezun olduktan sonra, görevleri nedeniyle uzun süre İstanbul’dan ayrı kalmıştı. Bu zaman aralığında Fikriye, onun özlemiyle yaşadı. Fikriye, Kurtuluş Savaşı yıllarında Mustafa Kemal’in en büyük yardımcısı olmuştu. Fakat hastalığa yakalanmış ve bitkin düşmüştü. Bunu paşasına belli etmemeye çaba sarfetmişti. Ancak savaş bittikten sonra, Mustafa Kemal bunu fark etmiş, ve tüm itirazlarına rağmen onu Almanya’ya, tedaviye göndermişti. Bu süre içinde Mustafa Kemal, İzmir’de Latife adında biriyle tanışmış ve evlenmişlerdi. Evlilik haberini duyan Fikriye yıkılmış ve tedavisini yarıda kesip hemen Ankara’ya dönmüştür. Çankaya’ya gitmiş fakat Latife’nin engellemeleri sonucu paşasıyla görüşememişti. Bunun üzerine köşkten dönerken göğsüne tabancasını doğrultup intihar etmişti. Hemen hastaneye kaldırılmış ve kurtarılmış, fakat bu sefer de hastalığının ilerlemesi sonucu ölmüştür. Mustafa Kemal, Fikriye’nin ölümüne çok üzülmüştü. Çünkü onun, kendisini ne kadar sevdiğini biliyordu.
Gazi ve Fikriye
Gazi ve FikriyeHıfzı Topuz · Remzi Kitabevi · 20011,005 okunma
Gazzeli gencin görmüş olduğu rüya..
. Bu fotoğrafta görmüş olduğunuz kardeş, Gazzeli ilim talebesi ve davetçi kardeşlerden biridir ve rüyanın sahibidir. . Kardeş rüyasını aktarmadan önce, görmediği rüyayı görmüş gibi aktarmanın ne kadar tehlikeli olduğunu çok iyi bildiğini söylüyor ve sonrasında Allah adına yemin ederek rüyasında gördüğünü aktarıyor: . 2018 yılının başında beni
1) İktidar nedir? -İktidar belli bir kişinin diğer kişilerle ilişkisidir ve bu kişi eyleme ne kadar az katılırsa gerçekleştirilen ortak eylem hakkındaki düşünceyi, varsayımı,bahaneyi o kadar çok dile getirir . 2) Halkların hareketini hangi kuvvet doğurur? -Halkların hareketi iktidar, düşünsel eylem, hatta tarihçilerin düşündüğü gibi bunların bileşimi değil, olayın içinde yer alan ve olayın içinde ne kadar doğrudan yer alırsa sorumluluğu üzerine o kadar az alan , olayın içinde ne kadar az doğrudan yer alırsa sorumluluğu üzerine o kadar çok alan bütün insanların eylemidir.
Sayfa 867 - İş Bankası Kültür Yayınları,II.ciltKitabı okudu
250 syf.
10/10 puan verdi
Hayalkırıklığı Ölmekten Daha Korkunç Daha Acı
Savaş kötü müdür ya da ne kadar kötüdür. "...ağır ateşte yakılan askerlerin kömürleşmiş bedenleri, kazığa oturtulmuş tutsakların çürümekte olan cesetleri, çekilen işkencelerin ve insanlık dışı bir gaddarlığın korkunç tablolarıydı bunlar" Pusuya uğramış bir albayın bi yandan hayatta kalma çabası bi yanda birliğine kavuşma arzusunu
Madalya
MadalyaStefan Zweig · Ran Kitap · 2020169 okunma
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.