Maraton'da karaya ayak basan 15.000 kişilik bu Pers ordusunun önüne 11.000 Atinalı ve Plataialı hoplit çıktı ama sekiz gün boyunca her iki taraf da birbirine saldırmaya cesaret edemedi.
Sayfa 41 - Türkiye İş Bankası YayınlarıKitabı okudu
Profesyonel subaylığın kökeni Prusya'dır. 6 Ağustos 1808'de Prusya hükümetinin kararnamesi ile subayların nitelikleri ortaya koyulmuştur: "Bir subayın mevkiini belirleyici tek unsur, barış zamanlarında öğrenim ve bilgi,savaş zamanında ise üstün cesaret ve kavrayışı olacaktır."
Sayfa 20 - KırmızıkediKitabı okudu
Reklam
Bedensel cesaret ve savaş sevdası uygar bir insana fazla bir yarar getirmez - dahası ayakbağı bile olabilir. Bedensel denge ve güvenliğin oluştuğu bir durumda, ne düşünsel güce yer olacaktı ne de bedensel güce.
Çocuklar, ilk ateş ve barut kokusundan sonra serbestçe konuşmağa cesaret ediyorlar. Daha iki hafta önce kimin ağzından böyle bir söz çıkabilirdi? Savaş onların kalblerindeki hürriyet, şahsi hürriyet duygularını uyandırıyor galiba. Söylediklerini işitmezlikten geliyorum. Fakat içimden seviniyorum. Benim kalbimin de böyle açıklığa ihtiyacı var. Kim bilir belki savaş bizlere iyi günler getirir.
Aklından," ne kadar rahatlardım," diye geçiriyordu,"hissettiklerimi birine anlatmaya cesaret edebilseydim...
Sayfa 808Kitabı okudu
Zaten bunlar savaş anlarında söylenenler gibi tek tek anlaşılmayan ancak söylenmiş oldukları için güven ve cesaret veren sözlerdi.
Reklam
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.