Ünlü heykeltraş michalengelo'nun 2.Bayezıtın çağrısı üzerine istanbula gelişi ve köprü projesi için çalışmasını konu almış.Kitapta michelangelo'nun kişisel özelliklerine değinmiş.Bayağı dik kafalı ve kendini beğenmiş,çirkin...Kitabı okurkrn orhan pamuk'un beyaz kalesini anımsattı.Ancak o kitap kadar olmasa da yinede keyifle okunabilecek bir roman.
Michalengelo, gerçekten çok inatçı bir heykeltraş ve ressam imiş. İtalya'da Sixtin sarayının tavanına, sırt üstü uzanarak, aylarca, İsa ve havarilerinin portrelerini çizdiğini okumuştum. Hatta bu yüzden sırtının kambur olduğunu...
Bu kitap bir öğrencimin hediyesiydi. Ne yazarı tanıyordum ne de konuyla ilgili detaylı bilgi sahibiydim. Körlemesine daldım okumaya. Tesadüfe bakın ki "Masters of Florence" dizisini takip ederken elime geldi. Michelangelo'nun İstanbul'da geçirdiği zamanı konu eden bu kitap kekremsi lezizliğiyle zihnimde iz bıraktı. Rönesans Avrupa'sında yaşananları merak edenlerin, Rönesans'ın Osmanlı'ya yansımasını görmek isteyenlerin okuyacağı, hoş bir kurgu. 150 küsur sayfalık kitap bitmesin diye uzattıkça uzatmaya, sık sık ara vererek okumaya çalıştım. Zira 1-2 saatte bitebilecek bu kitaptan aldığım keyfi uzatmak istiyordum fakat merak, beni iki günde bitirmeye zorladı. Kesinlikle tavsiyemdir...