Bir serçenin göğsünü nişan almıştım ki sana aşık oldum.
Çocukluğumun ok ve yayı ile
Kadim bahçelerin yollarında, ıslanmış ağaç kümeleri arasında,
Serçe omzuma kondu
Ve ben mahir bir avcı oldum.
Ondan sonra asla bir kuşu avlamaya çıkmadım.
Ne zaman özlesem şarkı söyledim.
Kuş gelir, kuş konar.
Kuşu koklarım, öperim ve özgür bırakırım
Ve bir başka avcıya av olunca çocukluğumu görürüm.
Yağmur yağmış ağaç kümeleri arasında
Saman, çiçek ve kuşun şarkısıyla
Kendine kıvrılır ve ağlar;
Ey şarkı! seni nasıl seviyorum.
“Ben bazen kendimi zihin hapishanesine atarım. Bulurum zihnimde hakim, savcı. Bir güzel yargılarım kendimi. Sonrada keserim cezamı, atarım kendimi zihin hapishanesine... Paşa paşa yatarım kendi yarattığım zihin hapishanesinde.”
İçimdeki Ses / Film
Bir ay doğar ilk akşamdan geceden, neydem neydem geceden.
Şavkı vurur pencereden bacadan,
Dağlar kışımış, yolcum üşümüş nasıl edem ben.
Çocukluğumun ok ve yayı ile
kadim bahçelerin yollarında, ıslanmış ağaç kümeleri arasında,
bir serçenin göğsünü nişan almıştım ki sana aşık oldum.
Serçe omzuma kondu
ve ben mahir bir avcı oldum.
Ondan sonra asla bir kuşu avlamaya çıkmadım.
Ne zaman özlesem şarkı söyledim.
Kuş gelir, kuş konar.
Kuşu koklarım, öperim ve özgür bırakırım
ve bir başka avcıya av olunca çocukluğumu görürüm.
Yağmur yağmış ağaç kümeleri arasında
saman, çiçek ve kuşun şarkısıyla
kendine kıvrılır ve ağlar;
ey şarkı! Seni nasıl seviyorum.
Mohammad Ebrahim Jafari
Yalnız Ardıç
Eşhedü der, ben şahidim.
Yargıç değilim, savcı değilim, avukat değilim.
İşte bu gerçek bir duruştur.
Devrimci duruşu,
Müslüman duruşu,
İnsan duruşu.
Nuri Pakdil