Reis-i Diyaneti Hümayun
Hem ehli-ak hem koyun
Helâl der faiz e sanki un
Caiz der devletin verdiğine
Aptal yerine koydular topyekun
Ahalinin ağzını bıçak açmaz suskun
Adamım deyu gezer alimlik eder
Yandaş hoca ve ulema memnun
Cehenneme taşırsın odun
Reis-i Diyaneti Hümayun
Hem ehli-ak hem melun
~savruk
Geçerken zaman nimeti, ömürden
Dünya deyu ne varsa çıkar cebinden
Birlik olsak bunca adem, o şu sen ben
Neden ? Olmuyor savruk.
Yükün ağırlığından mı yoksa azametinden
“Şifâ-i Şerîf tamamlandığı zaman, mel’ûn şeytanın göğsü hasedinden çatlayacak; mü’minin kalbi, okuduğu deliller sebebi ile büsbütün aydınlanıp içi rahatlatacak ve aklı olan herkes Peygamber Efendimiz’in kıymetini daha iyi anlayacaktır.”
Kâdî İyâz
Doğruyu, eğriye dersin
Ham’ı Tam zannedersin
Savruk dediğin divane
Anca ipe un serersin
Affedecek biz değiliz
Ne bilge ne alimiz
Savruk dediğin divane
Efendi görünen bir hadsiz