Yaklaşın yamacıma bir mevzudan bahsetmek dilerim:
Burada her şuurlu kardeşimin bir cemaati veya sempatisi olduğu hocaları var. Bir ipe sarılmış olmak ne güzel bir durum olmakla birlikte burada bir sıkıntılı mesele de var. Bence meselenin adı: "Cemaatini dininin önüne geçirmektir." Şunu anlıyorum ve bende bu kısmına dahilim üstelik. Kişi
Zamanında bir video izlemiştim KPSS için oradaki beyefendi anlatıyordu bir anısını. Biri kızını getirmiş okula kayıt için ve şöyle demiş 'hoca buna okuma öğret ama yazma öğretme .' E tabi haliyle merak edip sormuş öğretmenimiz de 'niçin ?' diye aldığı cevap da 'yarın öbür gün erkeklere mektup yazar' olmuş. İşte biz
''Karın varsa derdin var, ama karın olmayan bir kadınla daha büyük derdin var demektir.''
(s. 710)
Anna Karenina'nın yazıldığı dört yıl boyunca (1873-1877), Lev Tolstoy, kafasını meşgul eden tüm meseleleri eserine aktarır. Her fırsatta, roman yazarı, kalemini, deneme yazarına bırakır. Hikayenin akışı, yazarın kır ekonomisi, hayatın anlamı,
Ben bir budalayım; Şayet öyle olmasaydım dünyanın en iyi, en mutlu yaşamını sürdürebilirdim. Bir insanı mutlu edecek böyle güzel şeyler kolay kolay bir araya gelmez.
Ne kadar da doğrudur mutluluk sadece yüreğimizde mümkündür!
"Ben bir budalayım; şayet öyle olmasaydım dünyanın en iyi, en mutlu yaşamını sürdürebilirdim.
Bir insanı mutlu edecek böyle güzel şeyler kolay kolay bir araya gelmez. Ne kadar da doğrudur: Mutluluk sadece yüreğimizde mümkündür!"
Ben bir budalayım; şayet öyle olmasaydım dünyanın en iyi, en mutlu yaşamını sürdürebilirdim. Bir insanı mutlu edecek böyle güzel şeyler kolay kolay bir araya gelmez. Ne kadar da doğrudur: Mutluluk sadece yüreğimizde mümkündür!
Ben bir budalayım; şayet öyle olmasaydım dünyanın en iyi, en mutlu yaşamını sürdürebilirdim. Bir insanı mutlu edecek böyle güzel şeyler kolay kolay bir araya gelmez. Ne kadar da doğrudur: Mutluluk sadece yüreğimizde mümkündür!
İçin nasıl rahat ediyor ha ben burda o kadar acı çekerken. Onca eziyete maruz kalırken. Sinirden her gece çaresizce ağlarken... Sen nasıl uyuyabiliyorsun? Sen, telefonun karşısında hıçkırıklardan boğulan sesimi duyarken nasıl sızlamıyor kemiklerin... Şayet sen bunları çekseydin, bir kız olarak, benim sevdiğim kadın olarak, ve ben erkek olsaydım
_Kadın olsam hayat kadını olurdum.
_Bir çiçeğe konan kelebek olmaktansa, bir boka konan sinek olmayı tercih ederim.
_Kelebeklerin ve arıların arzuladığı bir çiçek olmak varken, sinekleri cezbeden bir bok parçasıydım.
_Beni soğuk, kibirli, ukala falan bulduysanız sizi sevmemişimdir. Sevdiğime kedi gibi olurum ben.
_Yeterince dürüstsen, fazlasıyla