Kadına Uygar Ülkelerde ve Çağ dışı toplumlarda bakış...
Ancak şunu anımsatmak gerekir ki Kadın'ı "kötülük" ve "fitne" kaynağı olarak gören, yani erkeğin baştan çıkıp ahlaksızlığa yönelme­sine vesile yaratır bir "şeytan" şeklinde kabul eden düşünüş, bugün ar­tık sadece bizim gibi geri kalmış toplumlarda taraftar bulur. Bu tutum çagçıl seviye'nin insanına göre ilkel bir
Sayfa 202 - ilhan Arsel Özel YayınKitabı okudu
Kitap yazmak, ilk günahla ilgisiz değildir. Çünkü bir kitap, bir masumiyet yitimi, bir saldırı eylemi, düşüşümüzün bir tekrarı değilse nedir? Eğlendirmek ya da çileden çıkarmak için kusurlarını yayımlamak! Özel yaşamımıza yönelik bir barbarlık, bir saygısızlık, bir leke. Ve bir eğilim.
Reklam
GÖNLÜ GENİŞ VE RUHU GEZGİN SUFİ MEŞREPLİLERİN KIRK KURALI: Birinci Kural: Yaradanı hangi kelimelerle tanımladığımız, kendimizi nasıl gördüğümüze ayna tutar. Şayet Tanrı dendi mi öncelikle korkulacak, utanılacak bir varlık geliyorsa aklına, demek ki sen de korku ve utanç içindesin çoğunlukla. Yok eğer, Tanrı dendi mi evvela aşk, merhamet ve şefkat
''Doğaya uygun'' mu yaşamak istiyorsunuz? Ah sizi asil Stoacılar, nasıl bir laf kalpazanlığı bu! Doğa gibi bir varlık düşünün, savurganlıkta sınır bilmez, aldırışsızlıkta sınır bilmez, amaçsız ve saygısızdır, merhamet ve adalet nedir bilmez, hem verimli hem çorak hem de belirsizdir; aldırışsızlığın bir güç olduğunu düşünün -nasıl yaşayabilirsiniz bu aldırışsızlığa uygun olarak?- Yaşam tam da bu doğanın olduğundan farklı olmayı istemek değil midir? Küçümsemek, tercih etmek, haksız olmayı, sınırlı olmayı, farklı olması istemek değil midir yaşam?
İçimizde yaşattığımız değerler var."Günah da ondan basmıyoruz," deniyor ama ben ekmeğe basmama davranışının altında yatan gizil değerleri görebiliyorum.Nedir gördüğüm yaşayan gizil değerler: Doğanın üreticiliğine saygımız var.Ona saygısızlık yapmak istemiyoruz. Tarlayı süreceksin,ekeceksin,hasat zamanı toplayacaksın. Emek vereceksin.Ekmeğe basmayız,çünkü emeğe saygımız var. Bu ekmek işbirliğinin ürünüdür,biz işbirliğe saygı duyarız. Sabır olmadan bu ekmeği elde edemezsin,üretmek sabır gerektirir. Ekmeği yerde görürsek yerden alır,öper başımıza kor,sonra onu bel hizasında yükseklikte bir yere koruz;üzerine basılmayacak ve aç olan birinin görebileceği bir yerde olacak.İşte bunun adı empati,yani hâlden anlamaktır.
Sayfa 256Kitabı okudu
Kurukafa "Ne?" diye sordu. "Sorun nedir?" "Saygısızlık etmek istemem ama ölü bir adamdan arta kalanlarla aynı arabada olma düşüncesi bana çok garip geldi." "Farkındasın değil mi, ben de ölü bir adamdan arda kalanlarım?"
Reklam
208 öğeden 121 ile 130 arasındakiler gösteriliyor.