... ben ekmeğe basmama davranışının altında yatan gizil değerleri görebiliyorum. Nedir gördüğüm gizil değerler:
Doğanın üreticiliğine saygımız var. Ona saygısızlık yapmak istemiyoruz.
Tarlayı süreceksin, ekeceksin, hasat zamanı toplayacaksın. Emek vereceksin. Ekmeğe basmayız çünkü emeğe saygımız var.
Bu ekmek işbirliğinin ürünüdür, biz işbirliğine saygı duyarız.
Sabır olmadan bu ekmeği elde edemezsin, üretmek sabır gerektirir.
Ekmeği yerde görürsek yerden alır, öper başımıza koyar, sonra onu bel hizasında yükseklikte bir yere koruz; üzerine basılmayacak ve aç olan birinin görebileceği bir yerde olacak.
İşte bunun adı empati yani halden anlamaktır.
Sayfa 256Kitabı okudu
Karşındakine saygı göstermek bir kültürdür.
Bizim ülke insanının en büyük sorunu nedir deseler hiç düşünmeden ‘saygı noksanlığı/saygısızlık ’ derim. İnsanlar ne yazık ki birbirine hürmet göstermiyor, anlayışla karşılamıyor biri diğerinin bakış açısını, karşısındakinin hakkına gireceğini dahi umursamıyor, tanımadığı birinin özel hayatına müdahale etmeyi kendi hakkı sanıyor; empati dahi kurmadan hunharca eleştirebiliyor karşısındakini hiç tanımamış olsa dahi, ..vs … Ne yazık ki bu örnekler uzadıkça uzatılabilinir..
En basitinden uçağa dahi binerken herkesin yeri belli olmasına rağmen ! biri diğerinin önüne geçmeye çalışıyor,tramvay noktalarında güvenlik yoksa kart basmadan hiçbir şey olmamış gibi tramvaya biniyor, farklı fikir beyan eden birini dünyanın en büyük suçunu işlemiş gibi bakışlarıyla idama mahkum ediyor. Aynı cafede,mahallede oturan birini dikiz aynası gibi izleme cüretini gösteriyor…
Elbette bu hususta çok hassas düşünen nazenin kalpli insanlarda yok değil lakin çoğunluğun böyle olması derinden üzüyor. Ne ecdadımız böyle düşüncesiz idi ne de dinimiz böyle bir insan olmamızı emretti !!!
İnsan düşüncesinden hiçbir şeyi çekip almayalım; yok etmek kötüdür. Yenilikler ve dönüşümler gereklidir. İnsanın bazı yetileri Bilinmeyen'e, düşünceye, düşlere, duaya yönelmiştir.
Bilinç nedir? Bilinmeyenin pusulasıdır. Görkemli, gizemli ışıltılar yayan düşünceye, düşlere, duaya saygısızlık etmeyelim.
"doğaya uygun" mu yaşamak istiyorsunuz? ah sizi asil Stoacılar, nasıl bir laf kalpazanlığı bu! doğa gibi bir varlık düşünün, savurganlıkta sınır bilmez, aldırışsızlıkta sınır bilmez, amaçsız ve saygısızdır, merhamet ve adalet nedir bilmez, hem verimli hem çorak hem de belirsizdir; aldırışsızlığın bir güç olduğunu düşünün - nasıl yaşayabilirdiniz bu aldırışsızlığa uygun olarak?
Sayfa 12Kitabı okudu
Acı nedir ?
Mutsuzluk, huzursuzluk ya da sevgisizlik mi ?
Hiçbiri.
Acı , yok olmaktır .
Her geçen gün bir parçanın eksilmesidir.
Belki de değersizliktir .
Kafanın içindeki karmaşadır.
O karmaşanın içinde kaybolmaktır .
Gün gün yok olmaktır .
Ruhundan bir parçanın kopmasıdır...