Merhabalar
Bir sitem hikayesi
Kitabı okudum. Alıntılara bakıyorum, birçoğunu kitapta göremiyorum. Acaba diyorum ben mi yanlış kitap okuyorum. Kitapta olmayan dizeleri neden ekler insan anlayamıyorum? Biri bana anlatsın lütfen. Bilal'e anlatır gibi anlatsın, kafam basmıyor çünkü.
Yazarlara, şairlere verdiğimiz değer bu mudur? Onlara ait olmayan sözleri, dizeleri onlara mal etmek. Bu bizim o güzelim yazarlara, şairlere yapılan en büyük saygısızlık değil de nedir?
Palyaço diye bir şiir eklenmiş kitaba. Rahmetli Turgut Uyar'ın oğlu Hayri Uyar açıklama yaptı, babamın böyle bir şiiri yoktur diye. Palyaço şiirini Turgut Uyar'ın bir hayranı kendisine yazdı, isminin de açıklanmasını istemedi. Ama kitap alıntısına bakıyorum Palyaço var. İşin komik tarafı, sayfa numaralarıyla!
Evet güzel insanlar, biraz dürüst olalım lütfen. Sahtecilikle bir yere varamayız. Beğeni aşkınız bilgi kirliliklerine neden olmasın lütfen.
Saygılarımı sunar, iyi akşamlar dilerim.
DivanTurgut Uyar · Bilgi Yayınevi · 19701,025 okunma
Cumhuriyetimizin 95. Yılına İthafen, Mustafa Kemal;
Bağımsızlığımızın Timsali olan 29 Ekim Cumhuriyet Bayramımız Kutlu Olsun!
* * *
“Cumhuriyetimiz öyle zannolunduğu gibi zayıf değildir. Cumhuriyet bedava da kazanılmış değildir. Bunu elde etmek için kan döktük. Her tarafta kırmızı kanımızı akıttık. İcabında müesseselerimizi müdafaa için lâzım olanı yapmağa hazırız.” 1923, Gazi Mustafa Kemal Atatürk
Yazar eğitimini Özbekistan’da alan aslen Ukraynalı bir doktordur. Kendi söylemi ile ‘hekim’dir. Çünkü ona göre doktorluk ve hekimlik birbirinden tamamen ayrıdır.
Yazar sonradan İslamı seçmiştir. Günümüzde uygulanan ‘sibernetik’ tıbbı tamamen reddederek asıl şifanın Sünnetullahı uygulayarak Kur’an ve hadislerin izinde mümkün olabileceğini
D&R’da kitap bakarken görmüştüm.
Annesi, 5 yaşındaki çocuğunun eline Yılmaz Özdil’in kitabını tutuşturmuş, cep telefonuyla fotoğraflıyor...
Dikkatlice bakınca fark ettim, kitap öbeğinin önünde fotoğraf kuyruğu oluşmuş...
Önce çocuklarını fotoğraflıyorlar, sonra “selfie”çekiyorlar.
Sonra da kasaya gidip bir adet kitap sardırıyorlar ve
Ben oldum olası kavgayı sevmedim. Elimden ve ayağımdan geldiğince hep kaçındım, kaçtım. Ne yalan söyleyeyim, iyi de kaçarım hani. Şöyle kavganın olabileceğini sezinleyim anında pırrr…
Arkadaşımla caddenin sonundan bizim eve doğru uzanan sokağa dönmüştük. Gözle görülebilecek kadar bir uzaklıkta iki adam –el kol hareketlerinden anlaşıldığı