Her kuşak, kendinden sonraki kuşakta eğitim standardının düşmesinden endişe duyar. Sümer
uygarlığından kalma, insanlık tarihindeki en eski metinlerden biri sayılan 4000 yıllık kısa bir deneme,
gençlerin bir önceki kuşağa kıyasla çok cahil olmasından yakmıyor. 2400 yıl önce, yaşlı ve hınzır
Platon Laws (Yasalar) adlı eserinin VII. cildinde,
Herkes uykuda gibi. Ne diyordum? Yüzyıllar sonra hayat nasıl bir şey olacak? Sadece hayal edebiliriz... Şimdi şehrimizde sizin gibi yalnızca iki-üç kişi var, ama gelecekte sayıları gitgide artacak. Sonunda öyle bir gün gelecek ki, sizin düşüncelerinize uygun bir hayat yaşanmaya başlayacak. Sonra siz de yaşlanacaksınız, sizden daha iyileri dünyaya gelecek. (Güler) Bugün kendimi değişik hissediyorum. İçimde öyle bir yaşama tutkusu var ki, dile getirmekte güçlük çekiyorum.
(Şarkı söyler) "Her yaş aşka boyun eğer, ses getirir coşkulara..." (Güler)
Birincisi, beyaz yakalılar dendiğinde niyeyse kimsenin aklına sayıları milyonları bulan ve köle gibi çalışan çağrı merkezi emekçileri, veznedarlar vb. gelmiyor da hep yüksek ücretliler geliyor. İkincisi, gelir düzeyi ne olursa olsun, bir insan ücret alıyorsa, patronuyla çıkarları zıttır çünkü o ücret azaldıkça kâr artacak, arttıkça kâr azalacaktır. Halk bilgeliğinin güzel bir deyişinde olduğu gibi, “ağa binmeyeceği eşeğin önüne yonca koymaz." Bir işçi yüksek ücret alıyorsa bu, emeğiyle patrona ücretinden kat be kat fazla kazandırıyor olduğu içindir.
Öğle güneşi keskin, beyaz ışınlarını yayıyordu. Havada tek bulut yoktu, yaprak kımıldamıyordu. Her şey böyle dinlenirken, sadece gökyüzünde kızışan yuvarlağın ışığı yükseliyordu. Mail ıssızdı, yere karaağaçların ağır ve kımıltısız gölgesi inmişti. Duvarların kenarında bulunan çukurun dibinde yol bekçisi uyukluyordu. Kuşlar susmuştu. Dörtte üçü
Balıkesir Kongresi yapılmış, Celal bayar Akhisar cephesinde alay komutanlığına getirilmişti. 25 Aralık 1919’da yapılan seçimlerde ise Saruhan’dan milletvekili seçilmişti. İstanbul’un işgal edilmesiyle Bursa üzerinden Ankara’ya gitmek için harekete geçiyordu. Ancak Atatürk Anzavur kuvvetlerinin Bursa’ya hareket ettiğini haber almış, Bursa’da
Hem ben müteaddid insanları gördüm ki, bir nevi Mehdi kendilerini biliyorlardı ve "Mehdi olacağım" diyorlardı. Bu zâtlar yalancı ve aldatıcı değiller, belki aldanıyorlar. Gördüklerini, hakikat zannediyorlar.