Dırı-rı-rımmm
Waldviertal ve Hitler’in doğduğu Braunau çok ilginçtir ki tüm Ortaçağ boyunca medyumların, büyücülerin, cadıların, giz­li ilimlerle uğraşan ‘Karabüyü’ üstatlarının ve doğaüstü güçlere sahip insanların doğup büyüdükleri bölgeydi. Bu bölgede sayısız gizli örgüt vardı. Ve ‘doğaüstü güçlere sahip’ oldukları öne sürü­len pek çok insan bu bölgede yetişmiş ve tüm Avrupa’da adlarını duyurmuşlardı. İrlandalı Okültist ve yazar J.H. Brennan’a göre dünyaca ünlü medyum Madame Stockhammes burada doğ­muştu. Benzer şekilde Rudi ve Willi Schneider kardeşler de bu bölgede doğmuşlardı. Bu iki kardeş inanılmaz bir psiko-kinetik güce sahiptiler. Bu güç sayesinde ellerini kullanmadan sadece ba­kışlarıyla uzakta duran cisimleri hareket ettirebiliyorlardı. Fransız Okült tarihçileri Louis Pauwels ve Jacques Bergier’in ortak araştırmaları sonunda yazdıklarına göre işte bu Schneider kardeşler kendi anneleri tarafından değil son derece garip ve gaipten haber alabilen bir sütanne tarafından emzirilmişlerdi. Aynı yazarların öne sürdüğüne göre bu garip sütanne sadece Schneider kardeş­leri değil başka bir erkek çocuğu da uzun süre emzirmişti. Bu çocuk Adolf Hitler’di.
Sayfa 85 - ALFA Yayınları | 18. Basım 2014Kitabı okuyacak
344 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 9 days
(arkakapakyazısı) “Bu hikâyenin kahramanı ben değilim, kızım. Bunu hatırlasan iyi edersin.” Bir zamanlar, on sekiz yaşında bir psikoloji bölümü öğrencisiydim. Şimdiyse, bir adamın esareti altındayım. Çalındım ve satıldım; iki yıl önce, dünyamın değiştiği o günden beri çürüklerle kaplıyım. Sessizce acı çekerek özgürlüğü
Pennies
PenniesPepper Winters · Pukka Yayınları · 202467 okunma
Reklam
Başımı kaldırıp sonsuz göğe baktım ve sayısız yıldızın ışığı arasında kalan dünyanın ve insanlığın ne kadar küçük olduğunu düşünmeye başladım.
Tokyo Manga YayıneviKitabı okuyor
"Nasıl gidiyor? Kalbin nasıl? Bilmiyorum, sınıra dayandım. İçimde hangi atam konuşuyor? Hem aklımda hem de bedenimde... Aynı anda ayrılamam. Bu yüzden tek kişi olamıyorum. Kendimi aynı anda sayısız şey olarak hissedebiliyorum.” ....... Domenico
112 syf.
·
Not rated
Yeni bir incelemeyle merhaba... Bugün
Peyami Safa
Peyami Safa
'nın en çok satan otobiyografik romanı Dokuzuncu Hariciye Koğuşu 'nu inceleyeceğiz. "insanın derinliklerinde dolaşan ilk roman " olarak Türk edebiyatı ilklerinde yer alır. Romanın genç kahramanı, ayağındaki rahatsızlıktan kurtulabilmek için sayısız doktora görünür ve en nihayetinde havadar bir ortamda, stresten uzak bir istirahat dönemi geçirmesi gerektiğine ikna edilir. Ancak, gerek akrabaları olan bir Paşa’nın Erenköy’ündeki köşkünde misafir kaldığı dönemde, gerekse kendi evi ve hastaneye gidiş gelişlerinde şuurunu adeta bir facia atmosferinde yoğurur. Peyami Safa’nın çocukluk ve gençlik dönemlerinden fazlasıyla izler taşıyan roman, hem umudu ve umutsuzluğu, hem de sevinci ve felaketi aynı sayfalara sığdırabilmiş olması bakımından insanın eşsiz bir tarifini sunuyor. Kesinlikle okunması gereken kitaplardan olduğunu düşünüyorum. Okurken her bir satırında kaleme hayran kalacağınız bir eser. Bir sonraki kitap incelemesinde görüşmek üzere...
Dokuzuncu Hariciye Koğuşu
Dokuzuncu Hariciye KoğuşuPeyami Safa · Ötüken Neşriyat · 2023102.1k okunma
Harama muhtaç etmeyecek kadar helâl vardır: İslâm, insanların ruh ve bedenleri için faydalı olan ihtiyaç duyulan hiçbir şeyi haram kılmamıştır, haram kıldıkları ya sırf zarar, yahut da-alkollü içkiler gibi- zararı faydasından çok olan şeylerdir. Allah Teâlâ dileseydi insanların muhtaç olduğu bazı şeyleri de haram kılabilirdi. Çünkü mülk yalnızca O'nundur; kulun Rabb'ine itiraz hakkı olamaz. Ancak O, rahmetinin bir eseri olarak zararlı olanı haram kılmış ve onun yerini tutan, ona muhtaç etmeyen temiz ve faydalı şeyleri helâl kılmıştır. Bu cümleden olarak: Ok çekip fal bakmayı haram kılmış, bunun yerine istihâre duâsını koymuştur. Erkeklere ipeği haram kılmış, bunun yerine keten, yün ve pamuk nevinden elbiseler vermiştir. Pis ve zararlı yiyecek ve içecekleri haram kılmış, bunların yerini sayısız temiz, leziz ve faydalı yiyecek ve içeceklerle doldurmuştur....
Sayfa 25 - İz YayıncılıkKitabı okudu
Reklam
- Saygıdeğer midenizde de, böğrünüzde de hiçbir hastalık yoktur, haşmetmeab; onlarda duyduğunuz rahatsızlık, bizim "dafire" dediğimiz damar ağıyla olan ilişkilerinden doğar, bu ağın birbirine karışan o sayısız "sinir lifleri" adeta "akkor" haline gelmiş platin teller gibi mide ile bağırsakları her tarafa birden çekip çekiştiriyorlar. Tam manasıyla bir patoloji bukalemunu demek olan nevrasteni...
Sayfa 61 - Dorlion
Şırnak'ta bir yer...
Zirveleri bulutlara erişen; tepeleri karla, etekleri ise yemyeşil otlarla örtülü dağları, kartpostallık görüntüsüyle insanı büyüler nitelikte. Dağlarından yeryüzüne çıkan, binlerce insana hayat kaynağı olan, sayısız su kaynakları ise ayrı bir görüntü oluşturuyor.+ Dağlarını, vadilerini, yemyeşil doğasını, su kaynaklarını, özellikle yüksekliği 2500 rakımı bulan, 20’den fazla virajlı zorlu yolunu anlatmak için kelimelerin gücü çok yetersiz olur.+ Oraya gidip, yerinde görmek gerektiğinin inancındayım. Tabi ki ben gittim, gördüm, gezdim, elimden geldiğince görüntülerini aldım ve anlattım. İzlemek isterseniz linki buraya bırakıyorum. youtube.com/watch?v=vlKd6VV...
Tekrar
Gümgüm güm güm güm sayısız güm güm ....olamadı bu... tekrar tekrar sayısız güm güm güm cevap aynı cevaptı köpeğin aralıksız havlamaları ...
Sayfa 128 - Nobel yayınları cem yayınevi üçüncü baskıKitabı okuyor
Gözlerinden göğüme sayısız yıldız akar, bir gülüşün içimde binlerce lamba yakar. 🌿
1,000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.