Sabah kızıllığının şairi, sessizce şafak sökümünde kalır. Ve böylece yavaş yavaş karanlık akıntıyla birlikte aşağılara kayar, kendi kendisinin cesedi olarak, yıkılmadan, hayatının son saatine kadar şairdir, ama kendini ifade etmeye gücü yoktur, paramparça olmuş bir kabarmanın Hölderlin'i: Scardanelli'dir, o trajik hayalettir.
Sayfa 66 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları | Hölderlin
Scardanelli
"Hoş taraflarını bu dünyanın, yaşadım bitti, Gençlik sevinçleri ne uzun! Ne uzun! akıp gitti."
Sayfa 166 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Reklam
"Tümde yitmek, bütünde erimek ve yok olmak, güneş­le, ayla, yerle, doğayla, makrokozmosla bir ve ayni olmak Hölderlin'in arzusudur. Hölderlin'in ilkin Scardanelli'ye ve sonra da artık topyekûn çılgınlığa dönmesiyle bu şairimizin aslında doğayla ayni oldu­ğunu; Empedokles'in Etna yanardağına bedenini atarak bir anlamda yanardağda ve doğada kendini ateşte var kılması gibi yeniden yaratması, "anasır-ı erbaada" güçlenmesi gibi aklını bir nevi çılgınlığın yanardağına atıp doğayla bir olmuştur denilebilir."
Sayfa 40 - Çizgi Kitabevi Yayınları, Ağustos 2016Kitabı okudu
Bazen yazma eylemi terk edilir, çünkü insan asla üstesinden gelemeyeceği bir delilik haline kapılır. Bu konuda en paradigmatik örnek, Robert Walser’de gönülsüz bir taklitçisini bulan Hölderlin’dir. Hölderlin, yaşamının son otuz sekiz yılını, Scardanelli, Killalusimeno veya Buonarotti adlarıyla imzaladığı tuhaf ve anlaşılmaz dizeler yazarak ve Tübingen’de, marangoz Zimmer’in çatı arasına kapanmış bir biçimde geçirdi. Robert Walser ise, yaşamının son yirmi sekiz yılında, önceleri Waldau'nun, daha sonra Herisau’nun tımarhanelerindeydi. Oralarda kendini, küçücük kâğıt parçalama mikroskopik harflerle okunması mümkün olmayan ve anlaşılmaz karalamalar yazmak gibi çılgınca bir etkinliğe adamıştı. Bence, Walser gibi Hölderlin’in de bir bakıma yazmayı sürdürdüğü söylenebilir: “Yazmak -derdi Marguerite Duras- aynı zamanda konuşmamaktır. Susmaktır. Sessizce ulumaktır.”
Göstergeleri kırılmış, ama içindeki mekanizmanın hâlâ anlamsızca tik tak ettiği bir saat gibi, Scardanelli-Hölderlin de sönmüş bir dünyanın boşluğu na yazar.
Sayfa 156Kitabı okudu
Scardanelli-Hölderlin de sönmüş bir dünyanın boşluğuna yazar: Nefes almak onun için şiir yazmaktır. İçindeki ritim akla, şiirsellik hayata galip gelmiştir: Böylece korkunç ölçüde trajik bir şekilde, hayatının en derin arzusu, tümüyle şiir olma, bütün varlığıyla şiirselliğin içinde eriyip gitme arzusu gerçekleşmiştir. İçindeki insan şairden önce ölmüştür, akıl melodiden önce ve ölümle hayat el ele verip onun kaderini şekillendirmiş, onun bir zamanlar gerçek bir şairin gerçek sonuyla ilgili söylediklerini yerine getirmiştir: "Alevler içinde tüketir alev, kefareti için dizginleyemediklerimizin." #hölderlin
Sayfa 157Kitabı okudu
Reklam
17 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.