Ahlak, şimdiye kadar anlaşıldığı haliyle — son olarak da, Schopenhauer tarafından tanımlandığı gibi "yaşama istencinin olumsuzlanması" olarak — dekadans-içgüdüsünün ta kendisidir, kendini bir buyruk haline getirir: ve der ki: "Yok ol!" — yargılanmışların yargısıdır bu...
Kuşkusuz hayatın ve ölümün üstüne oynanandan daha büyük bir kumar bilmeyiz. Bunlarla ilgili her kararı en yüksek dikkat ilgi ve korkuyla izleriz: çünkü gözümüzün önünde bahise sürülebilecek her şey sürülmüştür: her şey tehlikededir. Buna mukabil hiçbir zaman yalan söylemeyen ve her zaman dürüst ve samimi olan tabiat, tıpkı Bhagavadgita'daki Krişna gibi, bu bahiste gayet farklı konuşur. O der ki: Bireyin ölümünün ya da hayatının kesinlikle hiçbir önemi yoktur.
Sayfa 67 - SAY YAYINLARIKitabı okudu
Reklam
Babaannem hep der ki: “Neşeli ol ki genç kalasın, bu dünyadan zevk alasın.”
Oysa insan neşeliyse genç, yaşlı, fakir, zengin olup olmadığının önemi yoktur: Mutludur. Bu nedenle, ne zaman olursa olsun, neşeye kapı açmalıyız. Zira neşe asla uygunsuz bir zamanda gelmez.
Aristoteles der ki bütün dahi insanlar melankoliktir.
Sayfa 50
Ahlak, şimdiye kadar anlaşıldığı haliyle son olarak da, Schopenhauer tarafından tanımlandığı gibi "yaşama istencinin olumsuzlanması" olarak dekadans-içgüdüsünün ta kendisidir, kendini bir buyruk haline getirir: ve der ki: "Yok ol!" yargılanmışların yargısıdır bu...
Aristoteles der ki: Bütün dahi insanlar melankoliktir.
Reklam
Biz insanlar için, der Heidegger, zaman şimdinin için­den geçerek bir geçmişten bir geleceğe düzgün bir geçiş olarak tasavvur edildiğinde doğru anlaşılmış olmaz, nasıl ki ölüm hayat ipliğinin kesilmesinden ibaret olarak düşü­nüldüğünde doğru anlaşılmadığı gibi. Zaman akmaz, bizi sürüklemez; o Bergson'un sandığı şey değildir. Şimdiki ânın tecrübe edebileceğimizin ve içinde yaşayabile­ceğimizin tamamı olduğunu düşünmeliyiz. Şimdiki an dünyanın bütün zenginliğini ve tecrübenin bütün bilkuvveliğini içinde barındırır. Geçmiş ve gelecek bilincimiz­ de şimdi içerisinde ve gerçek anlamda yalnızca orada taşınır. Geçmiş, "olmuş" şimdimiz üzerinde sınırlayıcı bir ağırlık, gelecek, "henüz değil" özgürleştirici, serbest bırakıcı güç işlevi görür. Bir başka ifadeyle gelecek eğer dışımızdaki, takvim veya saat zamanı olarak değil tecrü­be edilmiş zaman dilimi olarak şimdinin bir parçası gibi anlaşılırsa özgürleştirici olabilir.
Sayfa 25 - Say Yayınları - Çeviren: Ahmet Aydoğan - I. Baskı: 2012 •Yakın Dönem Batı Felsefesinde Ölüm Fikri - J. Glenn GrayKitabı okudu
1,000 öğeden 851 ile 860 arasındakiler gösteriliyor.