23) Arthur Schopenhauer “ Gerçekliğe Anlık Bakışlar”
Hayat acılarla dolu ve hiç doğmamış olmak daha iyi olurdu. Pek az kimse bu kadar kötümser bir bakış açısına sahiptir, ama Arthur Schopenhauer (1788-1860) böyle biriydi. Ona göre hepimiz bir kısır döngünün içinde sürekli bir şeyler istiyor, onları elde ediyor, daha sonra başka şeyler istemeye başlıyorduk. Bu durum ölünceye kadar son bulmazdı.
Schopenhauer'un metafiziğinin ve dolayısıyla irâde felsefesinin anlatılarak onun insana ve topluma bakış açısını irdeleyen bir eser. Eserde çok fazla yazım ve imlâ hatası olması şaşırtıcı boyutta maalesef. Schopenhauer'u ilk defa okuyacaklar için anlaşılması güç, onun felsefesi hakkında temel bilgilere sahip olanlar içinse bilgi tazeleyici nitelikte bir eser.
Schopenhauer'un insana bakışını anlamak için okunması gereken eserler arasında. Onun irâde felsefesini, kendi eserlerinden okuyup anlamadan bu eserin okunmasını tavsiye etmem. Evvelâ Schopenhauer'u Schopenhauer'dan dinledikten sonra destekleyici nitelikte bir eser olarak okunabilir.
Her şeye nüfuz eden, her yere yayılan tek bir irade olduğuna göre başka bir kimsenin acı, mutsuzluk ve günahı bizim, bizim acı, mutsuzluk ve günahımız da onun acısı, mutsuzluk ve günahı olmak durumundadır.
Arthur Schopenhauer
(d. 1788, Danzig -ö. 1860, Frankfurt am Main)
Ünlü Alman filozofu. 1813'te Jena'da Über die vierfache Wurzel des Satzes vom Zureichender Grunde (Yeterli Sebebin Dörtlü Kö kü) adlı bir tez savundu ve 1818'de büyük eseri Die Welt als Wille und Vorstellung'u (İstenç ve Tasarım Olarak Dünya) yayımlandı. Berlin Ünivesitesi'nde
Şu halde insan hayatı, can sıkıntısı ile ıstırap arasında bir rakkastır. Bu şununla da sabittir ki, insan eserlerinde bütün ıstıraplar cehenneme sürüldüğü halde cennette can sıkıntısından başka bir şey kalmıyor.