"Schopenhaur her zaman öznel deneyimlerimizin nesnel gözlemlerimizi kirletmesine izin vermememiz gerektiğini söyler."
Sayfa 275 - Philip'in Schopenhaur'ın yazdığı yazılardan etkilenip dile getirdiği bir sayfadanKitabı okudu
Zengin ilişkiler faniliğin acısını hafifletir.
Pek çok filozof faniliğin acısını hafifletmek için başka fikirler ortaya atmıştır. Örneğin, Schopenhaur ve Bergson, insanoğlunu, bir kişinin ölümden sonra yeniden içinde yer aldığını her şeyi kuşatan yaşam gücünün ("istenç", "yaşama şevki") bir görüntüsü olarak düşünüyordu. Reenkarnasyon inanan kişiler, insanoğlunun özünün -tin,ruh veya ilahi bir kıvılcım- varlığını sürdüreceğini ve başka bir varlık halinde doğacağını inanır. Materyalistler, ölümden sonra DNA'mızın, organik moleküllerimizin, hatta karbon atomlarımızın kozmosa dağıldığını ve başka bir hayat türünün bir parçası olmak için çağırılana dek beklediğini söyleyebilir. Varlığın kalıcılığını ileri süren bu modeller, faniliğin acısını hafifletme konusunda benim için pek yararlı olmuyor: Bilincim olmadan moleküllerimin kaderi bana yalnızca soğuk bir rahatlık sağlıyor. Benim için fanilik arka planda çalan bir müzik gibi: Sürekli çalıyor ama çarpıcı bir olay onun farkında olmamızı sağlayana kadar pek fark edilmiyor.
Sayfa 158 - PegasusKitabı okudu
Reklam
Her şeyi akılla açıklamak, kişiyi bireyselliğinden uzaklaştırarak, onu bir nesne haline getiriyordu. Duygular neredeyse hiçe sayılırken, insan ruhsal yanından uzaklaşıyordu. Bu durumun önüne geçen ve karşıt bir görüş oluşturan irrasyonalizmin kurucusu Schopenhauer oldu. Schopenhaue’in en büyük savunması; bilginin bize dışarıdan geldiği için, onun hakkında tam bir yargıya varamayacak olmamızdı. Bu nedenle aklı tamamen reddetmişti. Akılcılığın sorgulanmaya başlamasıyla birlikte, psikoloji alanında da yenilik gelmiş ve Schopenhauer’in görüşleri temel alınarak psikanalizin temeli atılmıştır. Zaten Schopenhaur ve onun görüşlerini temel alan psikanalizin hedefi de aynıdır: Hayatın yönetiminin bizim elimizde olmadığının anlaşılmasıdır.
Bir insanın gerçek anlamda sohbet edebilmesini sağlayan temel nitelikler zekâ, yargı, nükte ve neşeliliktir. Arthur Schopenhaur
“Ömer ve Schopenhauer her ikisi de pesimisttir. Her ikisi de yaşamanın kötü bir şey olduğunda birleşmiştir. Fakat buna karşı nasıl davranılacağı noktasında birbirinden ayrılırlar. Schopenhaur kendini zevklerden mahrum ederek eğitmekle ve yaşam iradesini ortadan kaldırmakla kendi kendimizden kaçmamızı öğütler. Buna karşılık Ömer rebap ve şarapla uğraşmamızı, eğlenmemizi ister. Ömer Hayyam’ın sarhoşluğu yalnız şiirlerindedir, Schopenhaur’un günahsızlığı ve kutsallığı da yalnız yazılarındadır…”
Schopenhaur
"Gençliğimizde, gelecek yaşamımız üzerine düşünürken tiyatroda perdenin açılmasını bekleyen çocuklar gibiyizdir. Yerimizde neşeyle oturur ve hevesle oyunun başlamasını bekleriz. Neler olacağını bilmemek bir lütuftur. Olacakları öngörebilirsek, çocuklar bazen gözümüze ölümle değil de hayata mahkum edilmiş ama cezalarının ne anlama geldiğinden bihaber esirler gibi görünürdü. " der,
Reklam
Demek yaşamak için! Bir amaç olmaksızın, sırf yaşamak için yaşamaya ne gerek var! O halde Schopenhaur'lara, Hartmann'lara ve Budistlere hak vermeli: Amaç olmayınca hayatın da bitmesi gerekir.
. . ‘mutlu bi yasam olanaksızdır: insanın ulasabileceginin en fazlası, kahramanca bi yasamdir’ schopenhaur 
“Dışsal olaylar ancak içsel olayların izin verdiği ölçüde kişiyi etkiler. “ ~Schopenhaur
Reklam
"Ahlakın temelinde merhamet yatar" demişti filozof Arthur schopenhaur iyi bir gününde belki hayatın temeli de buydu.
476 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.