Büyük aslan her gece aynı rüyayı görüyordu. Altın renkli otlar bıyıklarına sürtünüyordu. Rüzgar antilop ve zebraların kokusunu taşıyordu. Güneş ufka doğru alçalmıştı ve baobap ağaçlarının gölgeleri uzamıştı. Yuvam.
Sayfa 131 - İthakiKitabı okudu
Ağzı çalışıyor, ama dışarıya hiçbir kelime çıkmıyordu. Kederi, kelimelerle ifade edilemeyecek kadar derindi.
Sayfa 82 - İthakiKitabı okudu
Reklam
Michael, ''Sessiz ol Carolyn!'' diye bağırdı. Carolyn, onun ağladığını görünce biraz paniğe kapıldı. ''Sessiz ol! Konsantre olması lazım!'' Carolyn, bu sefer daha haşin bir ifadeyle başını öne salladı.''Evet, gidiyor. Gerçekten de yapacak. Baba'yı arayacak.''
Sayfa 78 - İthakiKitabı okudu
Çok hızlıydı ve kesinlikle bir ses çıkarmıyordu. Hala çok endişeli değildi. Boğa fiziksel olanın dışında birkaç düzlemde de daha mevcudiyet gösteriyordu. Hayvanlar bunu insanlardan daha iyi hissediyor ve rahatsız oluyorlardı.
Sayfa 73 - İthakiKitabı okudu
Onlar için gerçek anlamda, mutlak olarak yasaklanmış olan tek şey kendi katalogları hakkında konuşmalarıydı. Baba nedenini hiç tam olarak açıklamamıştı, ama bu konuda çok ciddiydi. Genel kanı, içlerinden herhangi birinin fazla güçlenmesini istemediği yönündeydi, ama David'in başına gelenlerden sonra hiçbirisi sormaya bile cesaret edememişti.
Sayfa 68 - İthakiKitabı okudu
Eğer öldürür ya da çalarsanız... kendi köklerinizi sökmüş olursunuz. Ve kendinize hakim olmazsanız başkalarına verdiğinzi zarar size Misliyle döner.
Sayfa 46 - İthakiKitabı okudu
Reklam
'Bazen kendimi yepyeni bir bitkiymiş gibi hissediyorum, sanki topraktan yeni çıkmışım gibi, sanki güneşe uzanmaya çalışıyormuşum gibi.'
Sayfa 39 - İthakiKitabı okudu
Parmak uçları pirinç bir mızrak boyunca taşınan, yavaşça kaybolan zayıf titreşimlerin anısıyla titriyor ve kalbinde duyduğu nefret, kara bir güneşin kavurucu sıcaklığıyla parlıyordu.
Sayfa 33 - İthakiKitabı okudu
Öte Tepe, Orman Tanrısı'nın cennetiydi, bütün o küçük, akıllı hayvanların öldüklerinde gittikleri yerdi, yani en azından öyle bir şeydi işte.
Sayfa 29 - İthakiKitabı okudu
Carolyn'ın aklına, Margaret'in hangi renkte bir elbiseyle gömüldüğünü hatırlayamadığı geldi. Kül grisi olabilirdi ya da bir çocuğun çok uzun süre güneş altında bıraktığı oyuncak bebeğinin tamamen solmuş teninin rengi.
Sayfa 27 - İthakiKitabı okudu
123 öğeden 81 ile 90 arasındakiler gösteriliyor.