...Karşıdaki binalann pencerelerine bakıyorum. Cama çıkan, perdesini aralayan yok. Kimse gürül­ tüyü, çocuklan ve kediyi merak etmiyor. Belki yeni aldıkla­ n saatlerini dinliyorlar ya da halılann altına bakıyor, koltuk­ lan ve dolapları kaldırıyor, ne olduğunu bilmedikleri bir şe­ yi arıyorlar. Aradıkları şeyi bulamayacaklarını bilmiyorlar. Evde bir hayat, dışarıda başka bir hayat...
Sayfa 56 - İletişim Yayınları—İmzalıKitap***
İhtiyacınız olan şeyi, kendi kendinize arayıp yorulmadan elde etmek istiyorsanız, ondan yüz çevirin ve Rabbinize yoğunlaşın; inşallah o isteğinize ulaşırsınız. Eğer siz kendi ihtiyaçlarınızı bütünüyle terkedip sadece Cenab-ı hak ile meşgu olsaydınız, bu dünya ve öteki dünya için arzuladığınız her şe O size verirdi. Sadece arzda değil, Semada bile yürür ve hatta daha fazlasına ulaşırdınız. Çünkü Peygamber (Allah'ın salat selamı O'nun üzerine olsun) Rabbinin kelamıyla buyurmuştum ki: 'Beni zikrettiği için kendi arzuhalini unutan kişi dua edenlerden daha fazlasına nail olacaktır.
Sayfa 35 - İnsanKitabı okudu
Reklam
Hakkın şe'ni ise ittifaktır. Faziletin şe'ni, tesanüddür. Teavünün şe'ni, birbirinin imdadına yetişmektir. Dinin şe'ni uhuvvettir, incizabdır. Nefs-i emmareyi gemlemekle bağlamak, ruhu kemalâta kamçılamakla serbest bırakmanın şe'ni, saadet-i dâreyndir. İşte medeniyet-i hazıra, edyan-ı sâbıka-i semaviyeden, bâhusus Kur'an'ın irşadatından aldığı mehasinle beraber, Kur'an'a karşı böyle hakikat nazarında mağlup düşmüştür.
Sayfa 110Kitabı okudu
Batı için "Her yol Roma'ya gider"se, İslam dünyası için de "Her yol Mekke'ye gider."
Sayfa 118 - İz YayıncılıkKitabı okudu
AŞK İKSİRİ
Ya Reb ji çi rû leb bi senaya te kuşayem Subhaneke len uhsîye fî şe'nike hemda Minnet ji Xudayî kû bi 'ebdé xwo Melayî İksîra xemé 'işqé, ne dînar û direm da Ya Rab, ne yüzle açmışım ağzımı sena etmek için seni Ne kadar övsem de saymaya gücüm yetmez kadrini Minnet yalnız Allah'adır, ki kulu Mela'yı Aşk iksiriyle sarhoş etmiş, vermemiş ona dirhemle dinarı
Ey Habib-i Şefik ve ey Şefik-i Habib! Ey Said-i Mecid ve ey Mecid-i Said! Rahmet-i İlahiyenin en latîfi en zarifi en lezizi olan muhabbet ve şefkate bakınız. O muhabbet ve şefkati, firak-ı ebedî ve hicran-ı lâyezalî ile karşıladığınız takdirde; vicdan, hayal ve ruh ne hale gireceklerdir. O muhabbet ve o şefkat en büyük en tatlı bir nimet iken en azîm bir musibete, bir belaya inkılab eder. Acaba göz önünde bilbedahe görünen rahmet-i İlahiye, firak-ı ebedînin muhabbet ve şefkat aleyhine hücum etmesine müsaade eder mi? Vallahi hayır! ‎ لَا وَاللّٰهِ‎ Ancak o rahmetin şe'nindendir ki firak-ı ebedîyi hicran-ı lâyezalîye, hicran-ı lâyezalîyi firak-ı ebedîye ve adem-i mutlakı da her ikisine musallat eder ki o firakların, o hicranların kökleri ortadan kalksın. İşârât-ül İ'caz
Reklam
"Kardeşlerim, gözlerinizi kaldırıp bakın! Bir yanda aile başkanı Lazar; öte yanda Paul, mesihin kulu. Seçin! Onunla giderseniz, aile başkanı Lazar'ın ardından giderse- niz, yoksul bir hayat sürersiniz, ayak değirmenine koşu- lursunuz. Koyunlar nasıl yaşayıp ölüyorsa, siz de aynı şe- kilde yaşar ve ölürsünüz. Arkalarında biraz yün, birkaç meleme, bol bol da pislik bırakan koyunlar gibi. Benimle birlikte gelirseniz, sevgi, mücadele ve savaş var. Dünyayı fethederiz! Seçmek size kalmış! Bir yanda mesih! Tanrı'nın oğlu, dünyanın kurtuluşu; Öte yanda aile başkanı Lazar!"
Arkadaş! Namaz, kul ile Allah arasında yüksek bir nisbet ve ulvi bir münasebet ve nezih bir hizmettir ki her ruhu celb ve cezbetmek namazın şe'nindendir.
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.