“Hak milletin, şan onun,
Gövde senin, can onun,
Sen öl ki o yaşasın;
Dökülecek kan onun” (Ziya Gökalp)
Muhammed Ali Clay, Vietnam Savaşı’na katılmayı reddediyordu: “Vietnamlılarla bir alıp veremediğim yok, hem onlar beni sizler gibi zenci diye hiç aşağılamadılar, bana hiçbir kötülük yapmadılar” Dünyaca ünlü boksör de olsan devletinin dış
Her zaman inandığımız kutsal babamız Aziz Marx bize yardım etmedi, Aziz Hitler'in ondan daha güçlü olduğu besbelli... "Suçlu kapitalizmdir! " yerine "suçlu Yahudilerdir".
"Ve yine korkarım ki müdafaa edilecek bir kale kalmadı artık. Artık hepimiz birer tutsağız ve yapabileceğimiz tek eylem kaçmak. Ben de gitmek istiyorum."
Dolar önce her sohbetin gündem maddesi haline geldi ve sonra bir anda etrafımıza bakındık ve hadisenin günlük hayatımızı nasıl berhava ettiğini tespit ettik.
Edebiyat tuhaf bir hobiydi. ‘Özel’ hayatında, hiçbir ceza görmeden bir koleksiyoner, bir çiçek yetiştiricisi olabilirdi insan, hatta resim sanatına veya müziğe gönül verebilirdi. Ama her gün yaşamın ruhuyla uğraşmak hiçbir zaman ‘özel’ hayata dair bir iş olarak kalamazdı.
"Mülteciler her ülke için yüktür, yük olduğunu hissetmekse hiçbir zaman hoş bir şey değildir. Bir ülkeye bir elçi gibi, yapacağı işler ve beraberinde getireceği değerler olan bir insan olarak gelmekle, barınacak yer arayan bir mağlup olarak gelmek arasında büyük fark vardır."