"Ben çok uzaktaydım o zaman,
Gözlerin kavuştu ağlamaya, sebebsiz ağlamaya.
Artık beni düşünmeye başladığından
Bıraktın kendine aşk içinde yaşamaya..
Bunu bilen ben değildim."
Bilgelerin öğütleri sebebsiz değildi. Ne de olsa saçlarını Mirza Mihemed'in değirmeninde ağarmış değillerdi. Yas, inleme, medet ve kıyımlar içinde bilge olmuşlardı.
"Beklemek tüm anlamın kendisiydi, bekler ve düşünürdü, boşuna olmazdı, hiçbir şey boşuna olmazdı, boşuna değildi, sebebsiz, yersiz değildi, bekliyordu ve beklediği gelecekti."