En başta söyleyelim. Bu kitap Tomris Uyar'ın diğer kitaplarından seçilmiş öykülerinin toplanmasıyla oluşmuş, yayınevinin daha fazla kâr sağlamak adına okuyucuyu aptal yerine koyarak bastığı bir kitap. Bu kitapta yer alan üç beş öyküyü başka bir yerde okuduğumu anımsadım ilkin. Acaba dedim, bu kitabı okuduğumu unuttum mu. Hayır unutmamışım. Kitabın sonuna, hangi öykünün hangi kitaptan alındığını yazmışlar sağolsunlar. Şu banka yayınevleri iyice mide bulandırmaya başladı.
Saniyen
Tomris Uyar öykücülüğünde iki tarz var bana kalırsa. İlki, belli bir olgunluk düzeyine erişmiş, güçlü, şiirsel bir ritmi olan öyküler. Ne eksik ne fazla. Kararında. Bunları okurken belli bir doygunluk yaşıyorum. Tek kurşunla, hedefi vuran öyküler. Sarsıcı metinler. Herhalde 8-9 kitabını okudum. Aklımda yer etmiş 4 tane öyküsü var. Zıpkın gibi. Üçü bu kitaba alınmış. Biri, "Çiçek Dirilticileri", ikincisi "Dön Geri Bak", üçüncüsü "Metal Yorgunluğu", sonuncusu ise Dizboyu Papatyalar kitabındaki ilk öykü, "Hakların En Güzeli" Bunların her biri bence birer üslup harikası. Belli bir ritimle dışa açılan öyküler. Tıpkı, sözlü dönem şiirleri, destanları, hikayeleri gibi. Kalıcılığını belli bir ritmik nüveye borçlu. Tabi anlam da o estetik seviyenin altında değil kesinlikle.. Diğer tarz, biraz içe kapanık öyküler. Kahramanların iç dünyalarına kıvrılan, sarmal, dolambaçlı...Tabi bu biraz boğucu olabiliyor okuyucu açısından. Kötü öyküler değil kesinlikle. Ancak bazen hikayeyi takip etmekte zorlanıyor insan. Sıkıcı olabiliyor.