"Hayatında hiç başarılı olamamış, kimse tarafından sevilmemiş, hep eksik hissetmiş bir kadına hayat ikinci bir şans veriyor... İntihar ediyorsun ve sonra bir bakmışsın kocaman sonsuz büyüklükte bir kütüphanedesin. Kütüphaneci kadın sana diyor ki, buradaki her bir kitap senin yaşama olasılığın olan, sonsuz olasılıktaki hayatlarını temsil ediyor. Bir de pişmanlıklar kitabı atıyor önüne. Buyur diyor, seç; neyi daha farklı yapmış olmayı dilerdin. Binbir türlü farklı seçim, binbir türlü farklı versiyonun, binbir türlü farklı hayat uzanıyor önünde... Arafta olmak böyle bir şey mi? İstediğini dene. Aralarından içine gerçekten sinen birisini bulduğunda da orada kalmaya hak kazanacaksın, vay be!"
Çok eğlenceli bir anlatımı var kitabın. Aynı zamanda absürd bir şey izlenimi vermiyor. İnsan gerçekten seçimlerinden oluşuyor, bunu hatırlatıyor sana tekrar. Bu denli farklı hayat seçeneği mi var her insanın önünde? Ve yazar felseden, fizikten farklı bilgilerle de harmanlamış yazdıklarını. Tadından yenmiyor yani. Ben baştan sonunu tahmin ettim ama oraya nasıl varacak merakımdan kitabı üç günde okuyup bitirdim. Büyük, olağanüstü olaylar yaşanmasını bekleyenler sıkılabilir ama benim gibi "hayat üzerine düşünmek" hoşunuza gidiyorsa ve basit, sıradan hayatlardaki "başarıları, mucizeleri ve olağanüstülükleri" okumayı seviyorsanız, bu kitap tam size göre. Anlatımı yormuyor, her sayfada akıp gidiyor, bir bakmışsınız bitmiş bile roman. Yazarın şimdiden bir romanını daha sipariş ettim. Romanlarının biraz tadına doyayım, kişisel gelişim alanında yazmış, onların da tadına bakmak isterim.