Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
❝Hayat, sadece hissettiğindir. Hissettiğini şekillendirmek senin elindedir. Yaşadığın deneyimler hissettiğin şeye şekil verir ama neyi yaşayıp neyi reddedeceğini seçmek senin elindedir. Deneyimlerini seç! Kısaca, hayat işte bu yüzden bir seçimdir. Burası seçimlerin sorumluluğunu üstlenip kendi hayatını direksiyonuna geçme cesareti olanlara göre tasarlanmıştır. Trafiğinden korkup bu cesareti zaman zaman içinde hissedemeyebilirsin, bu yenildiğin anlamına gelmez. Vazgeçmediğin sürece doğru seçim yapmak için her zaman şansın vardır. Seçmekten vazgeçip hayatı akışına bırakmaya karar verdiğin anda bu binayı terk et vazgeçerek kendine ihanet eden birinin burada hiçbir işi olamaz.❞ ☆☆☆
Akilah Azra Kohen
Akilah Azra Kohen
Fi
Fi
• S.469 ☆☆☆ עלוואן - רוח במפרש - Alawan Ensemble - Wind In The Sail ⛵ youtube.com/watch?v=IJbAg7h...
282 syf.
9/10 puan verdi
·
9 günde okudu
Yalın anlatımı ve herkesin hayatından bir parça bulabileceği olayların kurgusunu içeren, oldukça akıcı şekilde okunan bir kitap. Hayatımızı şekillendiren en önemli şeylerden birisi yaptığımız seçimlerdir ve her seçim aynı zamanda diğer seçeneklerden vazgeçmek demektir. Kitabı okurken Nora Seed karakteri ile beraber “peki ya ben hayatımda yaşayabileceğim diğer seçeneklerden birini seçseydim hayatım nasıl olurdu?” sorusunun cevabını aradım ve kitap bittiğinde kendim için şu çıkarımı yaptım: “Hayatta yaşadığımız hiçbir şey tesadüf değildir ve birbiriyle sıkı bir ilişki içindedir. Bir olayın sonucu, başka bir olayın başlama sebebidir ve bu durum sevgi, nefret, öfke, mutluluk ve pişmanlık gibi pek çok duyguyu içinde barındıran hayat olgusunu oluşturur. Hayatının güzel olması için her şeyin mükemmel olması gerekmiyor. İçinde bulunduğun şartları gör, kabullen ve güzelleştirmek için elinden geleni yap. Aradığın güç senin içinde.”
Gece Yarısı Kütüphanesi
Gece Yarısı KütüphanesiMatt Haig · Domingo Yayınevi · 202155,9bin okunma
Reklam
236 syf.
·
Puan vermedi
·
8 günde okudu
Bu kitap öyle bir zamanda bana merhem oldu ki... Biraz da olsa size de dokunması ümidi ile bir kaç cümle bırakıyorum... Kitabı elinize aldığınız gibi kendinizi çocukluğunuza doğru yol alırken buluyorsunuz. Bu yolda size dokunan ve hayatınızın hiç bir evresinde peşinizi bırakmayan bir çok şeyle yüzleşiyorsunuz. Ve öyle bir takılı kalıyorsunuz ki bazı anlara geri gittiğiniz yolda aksıyorsunuz, çıkmakta zorlanıyorsunuz. Bu noktada anlıyorsunuz ki aslında biz, bize dokunan, hayatımızda bizi iyi veya kötü yapan etmenlerin ne kadar da köklü olduğunu görüyoruz. Sonra ilerledikçe bu yolda şu an ki sizi siz yapan benliğinizle yüzleşiyorsunuz. Ama bu sefer sizde boşluk etkisi yaratan etmenlerin nedenlerini buluyorsunuz. Siz aslında yetiştiğiniz ailenin, çevrenin, coğrafyanın toplamısınız. Ve kitap bütün bunları size ayıklattıktan sonra derin bir nefes aldırıyor. Sonra anlıyorsunuz ki, Aslında bir çok noktada seçim size ait değildi. Ama, seçimlerinizi kontrol eden şey gerçekte sizsiniz yine... "GEÇMİŞİN YÜKLERİNDEN KURTUL GÜZEL İNSAN. SANA SEN LAZIMSIN".
Senin Suçun Değil
Senin Suçun DeğilBeyhan Budak · İnkılap Kitabevi · 20205,7bin okunma
" Şanssız bir dönemden geçtiğinde ve işler istediğin gibi gitmediğinde, kendi hikayenin yazarı olduğunu hatırla. Onu seçtiğin herhangi biriyle, istediğin herhangi bir şekilde yazabilirsin. Ve bu güzel ya da trajik bir hikaye olabilir. SEÇİM SENİN...."
Başkalarının senin adına karar alıp sana seçim şansı sunmadığı bir yerden geldiğinde özgürlük ,korkutucu olabiliyordu.
Geleceğin senin. Gideceğin yol senin seçimin. Benim gördüklerim ise olasılıklar. Sayısız olası gelecek önünde uzanıyor ama seçim her zaman senin.
Reklam
Her şey senin ellerinde... ya kazan ya da kaybet seçim senin..
Seni en çok kaygılandıran da buydu: günün birinde, düşkünlüğü seçebilecek olman. Bir edilginlik türünden başka bir şey olmayan kendini bırakıştan değil, alçalmak, küçülmek, kendi kendinin yıkıntısına dönüşmek isteğinden ürküyordun. Başka sokak serserilerinin anıları üşüşüyordu belleğine. Onları görünce, uzakta durup gözlemlemeden edemiyordun. Hiçbir şeyleri yoktu; evsiz barksız, eşyasız, arkadaşsız, yarını düşünmeden yaşıyorlardı. Yoksunlukları seni büyülüyordu. Sana verilenleri de, elde ettiklerini de bırakıp onlar gibi yaşadığını düşlüyordun. O zaman şeylerden, insanlardan, zamandan kopabilirdin. Sürekli şimdiki zamanda yaşardın. Geleceğini düzenlemekten vazgeçerdin, Rastlantılara, olaylara göre hareket eder, seçim yapmayı önemsemezdin. Sen metroda onun yerinde olsan yaşamının nasıl olacağını düşünürken, yanında oturan adam sendeleyerek kalktı, metro peronundaki bir grup ayyaş serserinin yanına gitti. Aralarından biri yere yığılmış, ağzı açık, sırt üstü uyuyordu, ayakkabısının teki paramparçaydı. Bir ölüyü andırıyordu. Belki senin korktuğun şey de buydu işte: hâlâ soluk alan, içen, beslenen bir bedende kıpırdamaz hale gelmek. Ağır çekimde intihar etmek.
Sayfa 50
“...sınırlarını bilmeyen birinin emeği ameleliktir ve kendin olmak en büyük cevaptır. Kendin ol, kendini asla kimseye sunmadan ve olduğun şeyden yılmadan. Unutma ya her an fark ederek doğarsın ya da anbean umursamazlıkla ölürsün. Seçim senin.”
Sayfa 230
'KENDİ HİKAYENİN YAZARI OL'
Şanssız bir dönemden geçtiğinde ve işler istediğin gibi gitmediğinde, kendi hikayenin yazarı olduğunu hatırla. Onu seçtiğin herhangi biriyle, istediğin herhangi bir şekilde yazabilirsin. Ve bu güzel ya da trajik bir hikaye olabilir. Seçim senin..
1.000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.