Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
"Beynimiz de kendimiz de bazıları bilinçli, bazıları bilinçsiz milyonlarca ufak karar üzerine inşa edilmişizdir. İlişkisiz gibi görünen seçimler sonradan son derece farklı sonuçlara neden olabilir. Zamanlama bu yüzden çok önemlidir. En ufak bir seçimin ya da 'uyarıcının' gelişmekte olan bir beyni dehaya giden yola mı yoksa cehenneme giden yola mı çekeceğini bilemeyiz."
Alışılmış pornografi kullanımının erkeklerin ve erkeklerin cinselliği üzerindeki talihsiz nörolojik, davranışsal ilişkisel ve fizyolojik sonuçlarına ek olarak, pornografinin yaygınlaşması, kadın bedenlerinin sunumunda ve beklentilerinde toplumsal bir değişime katkıda bulunmuştur. Bize defalarca söylenenlere (kadınlar olarak bizi değerli kılan şeyin, erkekler tarafından bir beden olarak arzulanmak olmasına) inanırsak, o zaman erkeklerin pornografi yoluyla istemeyi öğrendikleri, kadınlar olarak arzulanmaya devam etmek için yapmayı öğrendiklerimizdir diyebiliriz. Pornografiye göre istenen şey aynıdır: Bir vücut tipi,vajinanın şekli/boyutu /rengi, belirli bir vücut stili ile kadın bedeni karikatürleri erkeklerin tüketimine nesneler olarak sunulmuştur. "İdeal" veya erkeklerin bizden ne istediğini düşündüğümüze yaklaşmak için, bazılarımız bize yatak odasında nasıl iyi performans göstereceğimizi anlatan veya "ona nasıl aklını uçuracak seks yapacağımız konusunda ipuçları veren" dergiler satın alırız. Bazılarımız göğüs büyütme, vajinal estetik gibi operasyonlar geçirir veya aşırı cinselleştirilmiş Cadılar Bayramı kostümleri giyer. Kadınlar, kadınlık ve cinsellik hakkında bu tutarlı hikayeyi normalleştiriyor ve duyuruyor. Bu mesajlar her yerde olduğu için öylesine bir aşinalık havası yaratıyor ki, bunun kendi kişisel ve bireysel düşünme tarzlarımız olduğuna inanıyoruz. Kendimizi nasıl sunacağımız konusunda seçimler yaptığımızı sanıyoruz ancak aslında kadın olmak üzerine bizim izlemediğimiz pornografiden etkilenmiş bir hikayeyi oynuyoruz.
Reklam
Yeni seçimler illaki eskilerinin üzerine yapılabiliyorken ve buna rağmen karşısına çıkan her virajı ciddiyet ve dikkatle dönmeye çalışırken, benzer koşullarda doğan herhangi birinin de aynı onun gibi davranabileceğini ve benimsediği onca eylemin pekalâ anne babasının kararları olabileceğini, varlığının belki de sadece onların inatçı bir uzvu olarak nitelenebileceğini son zamanlarda daha sık düşünüyor. Kontrol, diyor, ya bir sanrıysa?
Sayfa 53 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
İnsanlar bürokratik olarak yönetilince demokratik süreç, bir törene dönüşür. İster büyük bir şirketin hissedarlar toplantısı olsun, ister siyasi bir seçim veya bir sendika toplantısı, birey, kararları belirleme ve karar alma aşamasına aktif katılımındaki tüm etkisini kaybetmiştir. Özellikle siyasi alanda seçimler giderek, bireyin profesyonel politikacılardan oluşan iki aday listesinden biri için tercih belirttiği referandumlar haline indirgenmektedir ve söylenebilecek şey, bireyin kendi rızasıyla yönetildiğidir. Ama bu rızayı oluşturan yöntemler, telkin ile manipülasyondur ve bunlar sayesinde, en önemli kararlar -savaş ve barışı içeren dış politika- ortalama bir vatandaşın neredeyse hiç tanımadığı küçük gruplar tarafından alınır
Sayfa 44 - Say yayınlarıKitabı okudu
Ruminasyon
Depresyon hastalarında sıkça rastlanan "zihinsel çiğneme" eylemi olarak tanımlanabilir ruminasyon, bireyin aynı düşünceleri tekrar tekrar düşünmesi, bu düşünceleri sürekli olarak gündeme getirmesi ve bunlar üzerine yoğun bir şekilde kafa yormasıdır. Zihin, aynı düşünceleri tekrarlayan, sıkışıp kalmış ve döngüye girmiş gibidir.Ruminasyon özellikle küskün ve kindar bir pozisyonda olan örtük narsistlerde de görülür, ancak depresyondaki ruminasyonla farklı bir niteliğe sahiptir. Kişilik patolojisi olan depresyon hastalarında ruminasyon, geçmişteki olumsuz yaşam deneyimlerini ve travmaları anlamaya, anlamlandırmaya ve aşmaya yönelik bir çabadır. Bu süreçte birey, geçmişte bir yerde sıkışıp kalmış gibi hisseder ve ilerleyebilmek için geçmişte kalan, sıkıştığı yerden kurtulmaya çalışır. Bu yüzden odak, geçmişe dönüktür, fakat psikoterapi desteğiyle tekrar eyleme ve geleceğe yönelebilir.Örtük narsisizmde ise ruminasyon, sürekli yıkılmaya, başkalarını suçlamaya, kendine acımaya, kin ve nefret kusmaya dönüşmüş bir döngüdür. Bu, anlama ve aşma çabası değil, başına gelenlerin faturasını başkalarına kesme, onlara hayali de olsa bedel ödetme, had bildirme, kafa tutma çabasıdır. Örtük narsist birey, geçmişte her zaman başkaları yüzünden engellendiğini, başkaları yüzünden yanlış seçimler yaptığını ve yanlış yollara saptığını düşünür.
varoluş
Search for: Arama.. Atatürk’ün Nutuk Adlı Eseri Atatürk Ansiklopedisi > Genel > Atatürk’ün Nutuk Adlı Eseri 31 Ara Atatürk’ün Nutuk Adlı Eseri PDF
Reklam
Bunu unutmamalıydım, başkalarının nelerle mücadele ettiğini, neler hissettiğini, neler düşündüğünü, nelere inandığını aklımda tutmalıydım. Geçmişi tanımalıydım, şu anda daha iyi seçimler yapabilmek için önceden yapılmış seçimler üzerine kafa yormalıydım ve bu seçimlerin ne gibi sonuçlar doğuracağını düşünmeliydim.
Beynimiz de kendimiz de bazıları bilinçli, bazıları bilinçsiz milyonlarca ufak karar üzerine inşa edilmişizdir. İlişkisiz gibi görünen seçimler sonradan son derece farklı sonuçlara neden olabilir. Zamanlama bu yüzden çok önemlidir. En ufak bir seçimin ya da ‘uyarıcının’ gelişmekte olan bir beyni dehaya giden yola mı yoksa cehenneme giden yola mı çekeceğini bilemeyiz.
Sayfa 171Kitabı okudu
Malcolm X ~ Seçimler Ve Ekonomik Sömürü Üzerine Söyleşi
Siyasi teşkilatlar kuracağız ve seçimlerde bağımsız adayları destekleyeceğiz, Afro-Amerikan toplumunun taleplerine cevap veren siyasetçilere destek vereceğiz. Beyaz güç yapısı tarafından desteklenen hiçbir siyahı desteklemeyeceğiz. Sadece seçmen çalışması yapmakla kalmayacağız, siyasetçilerin toplumda hangi rolü üstlendiği hususunda insanlarımızı
Sayfa 132 - Pınar YayınlarıKitabı okudu
Ne var ki kimse boş yere övünmesin. Nasıl ki her insan, isterse en büyük dehalardan biri olsun, öyle veya böyle bir bilgi alanında belirli sınırlamalarla karşı karşıyadır ve dolayısıyla insanların esas itibariyle huysuz ve budala çoğunluğuyla ortak kökünü açıkça ortaya koyar, tıpkı bunun gibi her insan, tabiatında müspet manada kötü olan bir şey
Reklam
"Biliyorsun, İkinci Dünya Savaşı sırasında toplama kamplarından kurtulanlar üzerine çok araştırma yapıldı. Bunlardan biri, hayatta kalanların hemen hemen hepsinde ortak bir özellik olduğunu gösterdi: Kendi kafaları içinde özgür kalmak. Örneğin gün boyu yiyecek küçücük bir ekmek parçaları varsa, kendilerine şöyle diyorlardı: Bu ekmeği dilediğim zaman yemekte özgürüm. Onu ne zaman ağzıma atacağımı seçmekte özgürüm." Bunun kadar gülünç gelen seçimler yardımıyla kendilerinde bir özgürlük duygusu koruyabiliyorlardı. Öyle gözüküyor ki hayatta kalmalarına bu özgürlük duygusu yardım etmişti..."
* İnanıyorum ki, özgürlük, "sahip olduğumuz" ya da "sahip olmadığımız" sürekli bir nitelik değildir; belki yalnızca bir tek gerçek vardır: seçimler yaptığımız süreçte kendimizi özgürleştirme edimimiz. Hayatta insanın olgunluğunu artıran her adım, özgürleştirici alternatifi seçme yeteneğini de güçlendirir.
Sayfa 110Kitabı okudu
"İhtiyar" lafzı, şerrin zıttı olan ‘hayr'den türetilmiştir. Hayat sahibi olan varlıkta aslolan, onun kendisine faydalı olan ve hayırlı olan şeyleri irade etmek olduğundan ötürü, iradeye "ihtiyar" adı verilmiştir. Bu da iradenin bir türünü diğerine -işi yapacak olana göre tercih edilmeyi gerektirecek bir sebep olmadıkça- tercihte bulunmamayı da ihtiva eder. Yani özellikli bir takım irade ve seçimler sözkonusu ise, ilim de birlikte söz konusu edilir. Yüce Allah'ın şu buyruğunda olduğu gibi: “Andolsun ki biz onları bilerek alemler üzerine ihtiyâr ettik (seçtik).” (Duhân, 44/32)
Sayfa 83
Spinoza'da Determinizm
Spinoza'nın özgür irade üzerine görüşleri de oldukça tartışmalıydı. O bir deterministti. Bu, onun insan eylemlerinin birtakım nedenlerin sonucu olduğuna inandığını gösterir. Havaya fırlatılan bir taş, eğer insan bilincine sahip olsaydı, öyle olmamasına rağmen kendi irade gücüyle hareket ettiğini düşünebilirdi. Onu gerçekten hareket ettiren
Sayfa 128 - Mercek Yontucusu | BARUCH SPİNOZAKitabı okudu
Hitler iktidara geçtikten hemen sonra yeni seçimler için Reichstag'i dagitti ve yapilan seçimlerde sandalye sayisini artirdi. Bu noktadan sonra anayasa ve hukuka bağlılığı da bir kenara atti. Nazi Partisi disinda bütün partileri kapattı, siyasal faaliyetleri yasakladi. 1934 Agustosunda Hindenburg'un ölümü üzerine, hükümet baskanhginin yaninda devlet baskanhgini da alarak Almanya'nin "Führer"i haline geldi.
331 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.