1. Schopenhauer - Say yayınları dizisi
2. Schopenhauer - İsteme ve Tasarım olarak dünya
3. Schopenhauer - Aşkın metafiziği
4. Rudiger Safranski - Felsefenin yaban yılları( Schopenhauer biyografisi)
5. Nietzsche - Böyle buyurdu zerdüşt
6, Nietzsche - Putların Alacakaranlığında
7. Nietzsche - İyinin ve kötünün ötesinde
8. Nietzsche - Ecce
"Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Hasan Âli Yücel Klasikleri Sıralı Tam Listesi"
(14.01.2021 Güncel)
Bu liste sürekli güncellenecek, yeni basılan her kitap yoruma ve konuya eklenecektir. Kitap ve yazar adları kolay ulaşım sağlanması adına yavaş yavaş link haline getirilecektir.
Çiçeklerin açtığı mevsimde, senin kollarına yaslanan ve çiçekler kadar güzel kokan bir vücutla uzak su kenarlarında oturmak ve öpüşmek, yoruluncaya kadar öpüşmek hoş şeydir...
“ ... zekâ dedikleri şey nedir ki , insanın gerçek değeri yüreğinde yatar. Ona , sevgi dolu bir yüreğin en büyük zenginlik olduğunu , gönülde zenginlik olmadıkça zekânın yoksulluk sayılacağını bir anlatabilsem. “
Bu sabah ilgileneceğini düşünerek adımı söyledim ona. Hiç oralı bile olmadı. Çok garip. O bana adını söylese, bambaşka davranırdım. İşittiğim bütün sesler içinde kulağımı en çok okşayan, onun adı olurdu...
Âdem'le Havva'nın Güncesi kitabını çok merak ederek almıştım. Uzun süredir kitaplığımda okunmayı bekliyordu.
İyi ki de okudum, harika ötesi bir anlatımı var. Okuması çok keyifli. Kitap kısa öykülerden oluşuyor. En beğendiğim öykü Adem'le Havva'nın öyküsü oldu. Mark Twain, Adem'le Havva'nın öyküsünde kadın ile erkek arasındaki farkı çok güzel bir şekilde anlatmış. Adem (Erkek) öyküde yaşadığı olayları düz bir şekilde Havva (Kadın) ise çok detaylı bir şekilde anlatıyor. Yazar kitapta bu konuda çok iyi ironi yapmış.
Kitap kesinlikle okumaya değer. Kitabın içindeki diğer öyküler de gayet güzel.
Kitabı okumak isteyen herkese tavsiye ederim.
“ Başlangıçta ne diye yaratıldığımı bir türlü anlayamıyordum. Ama şimdi anlamaya başladım : bu güzel dünyanın gizli yönlerini bulmak , mutlu olmak , bütün bu şeyleri düşünüp bize verene şükretmek. “
"Senin dinin ne peki?"
"Orasını pek sorma işte, ama sorsan da yüzüm kara çıkmaz. Bence bir kimse başka birine dar gününde yardım ederse, sövmezse, kötü söylemezse, her işe burnunu sokmazsa, Tanrı'nın adını da küçük 't' ile yazmazsa işini sağlama bağlamıştır. Bir kiliseye bağlanmış kadar sağlamdır durumu."
"Peki ya Tanrı'nın adını küçük 't' ile yazarsa?"
"Bile bile yaparsa bunu, işi bitiktir artık, bitik olması gerekir, bence yüzde yüz kesindir bu."