Kendini tanıyacaksa ruh, Bir başka ruhun derinlerine bakması gerek.
Reklam
Göremedikleri şeylerden sözediyordun bu yüzden gülüyorlardı Oysa akıntıya kürek çekmek o karanlık nehirde; bilinmeyen o yolda ilerlemek körü körüne ve inatla zeytin ağaçlarının köklerince kök salmış sözcükleri aramak —aldırma, gülsünler bırak, ve özlemek öteki dünyanın yerleşmesini bugünün boğucu yalnızlığına bu düzensiz şimdiki zamana —aldırma. Denizin meltemi ve sabahın çiği kimse istemeden de vardırlar
Şiir değil jilet
Ne idiysen onu yansıyan amansız bir ayna şu beyaz kâğıt Senin sesinle konuşur beyaz kâğıt senin gerçek sesinle beğendiğinle değil; senin eserindir, boşuna harcadığın bu hayat. Yeniden elde edebilirsin belki seni başladığın yere fırlatan bu kayıtsız nesneye tutunabilirsen eğer.
Okuma Listem
DÜNYA EDEBİYATI 📚 *HOMEROS İlyada Destanı ✓ Odysseia Destanı ✓ *DANTE ALİGHİERİ Yeni Dünya✓ İlahi Komedya✓
Reklam
Kim duydu öğle üzeri hançerin biley taşında bilendiğini? Hangi atlıydı gelen elinde kavı ve meşalesi? Herkes yıkanıp serinletiyor ellerini Kimdi karnını deşen bu kadının, bu çocuğun, bu evin? Suçlu yok, yalnız duman. Kim kaçtı çarparak nallarını kaldırım taşlarına? Bunlar kendi kendilerinin gözlerini oymuş körler Hiçbir şeyin hiçbir tanığı kalmamış artık
Bizim ülkemiz kapanık, hep dağlar Tavarı alçak bir gökyüzü gece gündüz. Irmaklarımız yok, kuyularımız yok, kaynaklarımız yok, Yalnız bir iki sarnç — onlar da boş Kof, küflü bir ses, yalnızhığımızda bir, Aşkımızla bir, gövdemizle bir. Şaşırıyoruz bir zamanlar nasıl da yapabilmişiz Evlerimizi, kulübelerimizi, ağıllarımızı. Ve evliliklerimiz, serin çelenkler, parmaklar Çözülmez bir bilmece oluyor ruhumuza. Çocuklarımız nasıl doğmuş, nasıl büyümüşler? Bizim ülkemiz kapanık. Tılsımlı kara adalar Geçit vermiyor denizlere. Pazarları Limanlara inince soluk almağa, Görüyoruz kavuşan günün aydınlığında, Çürümüş teknelerini bitmemiş yolculukları Artk sevişmeyi unutmuş gövdeler.
Sevgi ve özlemle
Melih Cevdet Anday'ın şairliği, tüm şiirleri gözden geçirildi­ğinde açıkça görülebileceği gibi, durmadan değişmiş, sürekli bir gelişme göstermiştir. Yapıtları Rusça, Fransızca, İngilizce, Bulgarca, Yunanca'ya, Sırp ve Polonya dillerine çevrilmiş; UNESCO'nun Courrier dergisi 1971 yılında onu Cervantes, Dante, Tolstoy, Unamuno, Seferis ve Kawabata düzeyinde bir edebiyat adamı olarak gördüğünü açıklamıştır.
Sayfa 84 - Adam Yayıncılık, İstanbul, 1997Kitabı okudu
Çırılçıplak bulduk kendimizi, elimizde Kefeleri haksızlığı gösteren terazi.
71 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.