Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Frøya

Söyleyecek sözü olmayanlar genellikle insan haklarından bahsederler.
Dedalus kitap
Reklam
Moro oturduğu berjere yaslandı ve dedi ki: "Kendi­ mizi bir cinnet demek olan bu hayata göre konumlayışı­ mızın, bütün bu zahmetin, ümitsizce çabalayışımızın beş para etmediğini bilmemize rağmen, anlıyorsunuz ya, buna rağmen, vasiniz olan beyefendinin de hep ifade ettiği gibi, bundan ötirii yola devam etmek istiyoruz ve milyarlara ka­ rışan ve milyarlara karışırken şüphe çekecek derecede şiş­ kinleşen bir kafayla yola devam ediyoruz, ve sonra da bu şüphe çekici kafayla orda-burda, arada sırada yola devam etmek artık elverişli olmadığı, artık imkansız göründüğü, imkansız olduğu halde, uzun sürelerle kafa gitmiş halde yo­ lumuza devam ediyoruz ...
Sayfa 9 - Yky
“Zaman seni öldürüyor ve sen zamanı öldürdüğünü zannediyorsun.”
Sayfa 15 - Destek yayınları

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Sebebi hakkında en ufak bir fikre bile sahip olmadığım, soyutlanmış, harikulade bir haz, benliğimi sarmıştı. Bir anda, hayatın dertlerini önemsiz, felaketlerini zararsız, kısalığını boş kılmış, aşkla aynı yöntemi izleyerek, benliğimi değerli bir özle doldurmuştu; daha doğrusu, bu öz, benliğimde değildi, benliğimin ta kendisiydi. Kendimi vasat, sıradan ve ölümlü hissetmiyordum artık. Bu yoğun mutluluk nereden gelmiş olabilirdi bana?
Yky
Kadınları seviyoruz ve sevgiyle parçalıyoruz onları, evlere kapatıyor, yasaklarla kuşatıyor, sokaklarda gezmelerine izin vermiyor, dövüyor, bıçaklıyor, öldürüyoruz; ne kendimiz yaşayabiliyor, ne kadınları yaşatıyoruz; kadınlara duyduğumuz parçalanmış sevgiler hayatın bize sunmaya hazır beklediği her türlü mutlulukla, zevkle, keyifle aramızda büyük bir duvar gibi yükseliyor.
Everest yayınları
Reklam
Bir ülkede hukuk komediye döndüğünde, o ülkede hayat trajediye döner.
Everest yayınları
Bilemiyorum hangi sebepten, ya son aylarda insafsızca hırpalanmış, uykusuz bırakılmış, neredeyse düşmanca bir inatla çalıştırılmış vücudumun ‘artık bana rahat ver’ uyarılarını taşıyan tuhaf bir hastalığın ateşli nöbetleri arasında sarsılmaktan ya da gözümü her açtığımda gördüğüm acayipliklerden, aklıma garip garip sorular takılıyor.  ‘Biz nerede koptuk bu dünyadan?’ diye soruyorum mesela.
Everest yayınları
Ulusal onuru’ bu kadar değerli, ‘ulusal parası’ bu kadar değersiz başka bir ülke bulmak çok zordur.
Ne korkunç, bir başına düşünmek şimdi seni? -Daha da korkunç, bir başına değilsen oysa: .. -Ne acı birbirimize bunca geç rastlamamız! -Ya ayrı olmamız daha da acı. Selam Oza!
Sayfa 56 - Ve yayınevi
Eriyip gideceğiz ama gene de orada olacağız Hiç önemi yok ne zaman ve nerede.
Sayfa 53 - Ve yayınevi
Reklam
Çok şeylere katlandım ben: yağmurlara, gökkuşaklanna, Kaşları çatıldı ufkun adımı duyunca; Beni aldatmaktan zevk aldı dostlarım. Ben bile tiksinir oldum kendimden tam anlamıyla; Ama bunların arasında sen hep aynı kaldın.
Sayfa 49 - Ve yayınevi
Onega Gölünün ötelerine bir gemi kayar gider. Bırak şimdi beni dalayım derinliklerine senin gölünün. Oza-öncesi bir yaşamdı tüm yaşantım şimdiye kadar, Oza-ötesi diyarlara dümen kırsın istemem o gemi.
Sayfa 46 - Ve yayınevi
Büyük bir mucizedir yaşamak, Nasıl tartışmalı bunu hiç yaşamayacak olanlarla?
Sayfa 38 - Ve yayınevi
Dedi kuzgun, “budala olma, tutsak sensin, bugüne kadar tutsak diye bir şey olmuşsa; Özgürsün ama ne kadar özgürmüş gibi görünsen de yok özgürlüğün; Deli gibi sürüyorsun direksiyonu olmayan bir arabayı.
Sayfa 38 - Ve yayınevi
Vakit yok düşünmeye; Tıkılmışız konserve kutuları gibi İş yerlerine, daralı darasız, Vakit yok insan olmaya.
Sayfa 28 - Ve yayınevi
1.208 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.