Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Seda Gökçe Kaya

Kaybolan
KaybolanTarık Tufan
8.2/10 · 3.115 okunma
Reklam
2021 OKUMA HEDEFİ
0/50 kitap - %0 tamamlandı
Henüz kitap okumadı
50 kitap
0 sayfa
0 inceleme
0 alıntı
Marka Hikayeleri
Marka HikayeleriJohn Grant
4/10 · 12 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"Ben seni niçin seviyordum ki? Bilincine varmadan da olsa benden daha üstün yanların için, gerçekten benden daha yukarılarda, daha seçkin, daha zarif ve ışıltılı olduğun için. Ben yoksunluktan, karanlıktan ışığa gelir gibi geldim sana. Ayrıca niye olmasın ki? Bizi ruhumuzun ıssızlaşmasından kurtaran, mesleğimizin tekdüzeliğini dengeleyen böyle kadınlar değil midir? Meslek hayatında, orada üstün olabiliriz; karar veren, emreden, altımızdakileri yönlendiren biz olabiliriz; fakat sevdiğimiz kadının karşısında, orada bu kötü hırs kalmıyor, inan bana. O zaman yine çocuklar gibi sade ve iyi oluyoruz; armağanlarımızı almak, başımız kucağınızda en güzel düşleri dinlemek istiyoruz."
"...hayatımızın en saklı yanlarını, sinirlerimizi uyararak veya düşlerimizde baştan aşağı gizli bir şiddetle titreterek çok, çok erken yaşlarda belirleyen şey katıksız rastlantılar değil midir? Yoksa başlangıç daha da gerilerde midir, ileride ne olacağımızı ve neyin acısını çekeceğimizi biz daha beşikteyken bir kuş cıvıldayarak kulağımıza mı fısıldar?"
Reklam
64 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 saatte okudu
Sanatta Kendini Bulan Bir Kadının Öyküsü
Lou Andreas-Salome kimdir ? “Nietzsche ve Freud'u kendine aşık eden, Dünyadaki ilk kadın Psikanalist.” Aslında bu tanımdan sonra, kitabı çok daha iyi özümsemek mümkün. Yazarı tanımadan ve kim olduğunu öğrenmeden okunduğu takdirde oldukça sıradan işlenmiş bir konu olduğunu düşünmek çok olası. İlk kez Salome okuyacaklara tavsiyem, öncelikle yazarın
Arayışlar
ArayışlarLou Andreas-Salomé · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20218,3bin okunma
64 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 saatte okudu
Arayışlar
ArayışlarLou Andreas-Salomé
7.8/10 · 8,3bin okunma
196 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
25 saatte okudu
Adı gibi sıcacık bir öykü kitabı. Buraya yüzlerce alıntı bırakmak isterdim çünkü her cümlesi altı çizilesi bir kitap. Şermin Yaşar'ın kalemi öyle naif, öyle anlaşılır ki birkaç saat gibi bir zaman diliminde, nasıl bittiğini anlamayacağınız şahane bir eser sunmuş okurlarına. Kendinizden, ailenizden, komşunuzdan, aşkınızdan, dostunuzdan kısacası hayatınızdan mutlaka bir şeyler bulacağınız on sekiz sıcacık öykü bekliyoruz sizi bu kitabın içerisinde.
Gelirken Ekmek Al
Gelirken Ekmek AlŞermin Yaşar · Doğan Kitap · 20196,5bin okunma
278 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Maksim Gorki ile tanışmak için seçilebilecek en iyi kitap Çocukluğum. Yazarın çocukluk yıllarını kendi kaleminden okuduğumuz bu otobiyografi türündeki eseri, dönemin Rusya’sını ve Rus aile yapısını tüm detayları ile okuruna sunuyor. Gorki’nin çocukluğuna ait hislerini, ailesine karşı olan duygularını, içerisinde bulunduğu tüm duygu durumlarını okurken kendinizi o anın içinde hissetmeniz çok olası. Gorki’nin kalemi oldukça sade fakat bir o kadar da güçlü. Kitaptaki karakterleri öyle ustalıkla tasvir ediyor ki tüm karakterleri sanki çok önceden tanıyor gibi hissediyorsunuz. Dedesinin ona yaşattıklarına önce anlam veremez ve kızarken, sonrasında aslında tam aksi gibi düşünebiliyorsunuz. O dönemin ve o ailenin karakter profillerine baktığınızda hangi erdemleri taşıyorlar, ahlak kavramları ne, neden böyle davranıyorlar ve neden bize tuhaf gelen davranışlar onlara bir hayli normal geliyor Gorki sayesinde hepsini çok iyi kavrıyorsunuz. Kitap ile ilgili yazacaklarımın sınırı yok fakat yazdıkça okumayanlar için kitabın sürprizlerini bozmamak adına şimdilik nokta koyuyorum Ama ilk kez Maksim Gorki okuyan biri olarak çok net söylerim ki yine okumak için geç kalmışım siz de kalmayın. Şimdiden Ekmeğimi Kazanırken’i okumak için sabırsızlanmaya başladım bile
Çocukluğum
ÇocukluğumMaksim Gorki · İş Bankası Kültür Yayınları · 201415,6bin okunma
Reklam
172 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Ürkütücü.. Kasvetli.. Korkunç... Ama çok gerçek. Tıpkı hayatımızda yaşadığımız olaylar gibi. Tıpkı her gün, her saniye bir yerlerde görüp duyduğumuz vahşet haberleri gibi. 172 sayfa olması gözünüzde basit okunan bir kitap olduğu hissi vermesin size. Aksine oldukça ağır bir kitap. Öyle ağır ki her okuduğunuz hikayenin altında günlerce ezilirsiniz. 21 hikaye. 21 dehşet öyküsü. Bu dünyanın içinde sıkışıp kalmış, boğazına basılmış, delirtilmiş kadınların, okurken boğaz düğümleyen acı hikayeleri. Mine Söğüt'ü ilk kez okudum. Yıllardır kitapları okuma listelerimde yazılı, daha bir tanesi okuyabildim. Çünkü gerçekten bu denli gerçek hikayeleri okumak biraz cesaret biraz da sağlam bir ruh hali istiyor. Başka türlü bitirebileceğime inancım yoktu. Deli Kadın Hikayelerini okumak biraz uzun sürdü, aynı gün belki üç hikayeden fazla okuyamadım ama her hikayeden sonra durup biraz sindirmeyi bekledim. Mine Söğüt'ün kalemi çok iyi, oldukça anlaşılır. Ama anlattıkları ağır. Dikkat edin, üstünü örtüp görmezden geldiğiniz bir şeylerle yolda karşılaşma ihtimaliniz çok yüksek. Ayrıca kitabın içerisinde yer alan, Mine Söğüt'ün eşi Bahadır Baruter'in şahane çizimleri de kendine hayran bırakacak cinsten. Kendinize güvendiğiniz bir anda mutlaka okuyun Deli Kadın Hikayelerini. Tüm detaylı kitap yorumları için,
Şerife BAŞCI
Şerife BAŞCI
hesabımı ziyaret edebilirsiniz.
Deli Kadın Hikayeleri
Deli Kadın HikayeleriMine Söğüt · Yapı Kredi Yayınları · 20198,8bin okunma
155 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.