Dünya genelinde cinsel istismar ticareti amacıyla kullanılan çocuk sayısı en hafif tahminle bir milyondur.
Sayfa 13 - Phoenix Yayınevi, Haziran 2009
Canlılar aleminde insan, arzu ve zevkleri uğruna birbirine karşı en acımasız ve vahşi davranışlarda bulunabilen ve birbirlerini yok etmek için her türlü insanlık dışı yola başvurabilen tek canlı varlıktır.
Sayfa 11 - Phoenix Yayınevi, Haziran 2009
Reklam
Sebat et, genç dostum, sebat et! Damlaya damlaya göl olur. Ve aynı noktaya düşen damlacıklar, zamanla mermeri bile deler. (Ali Fuad Başgil'den okuma parçası)
Türk muhafazakarlığı, Osmanlı İmparatorluğu'nun son ve Cumhuriyet'in ilk yıllarında izleri sürülebilir olsa da, "dört başı mamur bir ideoloji" olarak doğuşu itibariyle bir Soğuk Savaş ideolojisi olarak görülebilir. Türkiye' de henüz gerçek anlamda bir "komünizm tehdidi"nin olmadığı ama Türkiye yönetici sınıfının antikomünizmi siyasetin merkezine yerleştirdiği bir konjonktürde ortaya çıkan Türk muhafazakarlığı, tam da bu konjonktür nedeniyle "Türk inkılabı"na değil, esas olarak komünizme düşman olmuş, motivasyonunu antikomünizmden almıştır. Tam da bu nedenle muhafazakar düşüncenin evrensel karakteristiğine uygun bir şekilde, din, gelenek, aile, mülkiyet gibi değerleri söyleminin merkezine yerleştirirken, şedit bir komünizm karşıtlığı da Türk muhafazakarlığının karakteristiğine eklenmiş, bu ise Batı' dakinden farklı olarak romantik ve antikapitalist bir muhafazakar damarın varlığını adeta imkansız kılmıştır. Bu imkansızlık halinde, Nurettin Topçu ayrıksı bir figür olarak göze çarpmaktadır. Topçu, açıkça anti-modernist ve antikapitalist bir muhafazakarlığın taşıyıcılığını yapmıştır. Ancak Topçu açısından antikapitalizm bir araçtır, çünkü Topçu'nun araçsallaştırılmış antikapitalizminin çıkış noktası "Komünizmle nasıl mücadele edilir? " sorusudur ve Topçu bu soruya "kapitalizmin yarattığı eşitsizlikleri ortadan kaldırarak" şeklinde yanıt vermektedir. Bu bölümde, Topçu'nun söz konusu yanıtın üzerine inşa ettiği fikriyat incelenecek, Topçu'nun antikapitalizminin, aslında antikomünizm anlamına geldiği gösterilmeye çalışılacaktır.
Türk muhafazakarlığı, Osmanlı İmparatorluğu'nun son ve Cumhuriyet'in ilk yıllarında izleri sürülebilir olsa da, "dört başı mamur bir ideoloji" olarak doğuşu itibariyle bir Soğuk Savaş ideolojisi olarak görülebilir. Türkiye' de henüz gerçek anlamda bir "komünizm tehdidi"nin olmadığı ama Türkiye yönetici sınıfının antikomünizmi siyasetin mer­kezine yerleştirdiği bir konjonktürde ortaya çıkan Türk muhafazakarlığı, tam da bu konjonktür nedeniyle "Türk inkılabı"na değil, esas olarak komünizme düşman olmuş, motivasyonunu antikomünizmden almıştır. Tam da bu ne­denle muhafazakar düşüncenin evrensel karakteristiğine uygun bir şekilde, din, gelenek, aile, mülkiyet gibi değerle­ri söyleminin merkezine yerleştirirken, şedit bir komünizm karşıtlığı da Türk muhafazakarlığının karakteristiğine ek­lenmiş, bu ise Batı' dakinden farklı olarak romantik ve anti­kapitalist bir muhafazakar damarın varlığını adeta imkansız kılmıştır. Bu imkansızlık halinde, Nurettin Topçu ayrıksı bir figür olarak göze çarpmaktadır. Topçu, açıkça anti-mo­dernist ve antikapitalist bir muhafazakarlığın taşıyıcılığını yapmıştır. Ancak Topçu açısından antikapitalizm bir araç­tır, çünkü Topçu'nun araçsallaştırılmış antikapitalizminin çıkış noktası "Komünizmle nasıl mücadele edilir?" sorusu­dur ve Topçu bu soruya "kapitalizmin yarattığı eşitsizlikleri ortadan kaldırarak" şeklinde yanıt vermektedir. Bu bölüm­de, Topçu'nun söz konusu yanıtın üzerine inşa ettiği fikriyat incelenecek, Topçu'nun antikapitalizminin, aslında antiko­münizm anlamına geldiği gösterilmeye çalışılacaktır.
Çalışmak için müsait gün ve saat bekleme.Bil ki,her gün ve her saat çalışmanın en müsait zamanıdır. Çalışmaya oturduğun zaman tıpkı ateş hattında düşman gözetleyen bir asker gibi uyanık ol ve dikkat kesil.Bütün ruhî ve bedeni kuvvetinle kendini işe ver. Çok düşün ve iyi bil ki,çalışmak mutlaka hareket etmek veya okumak,yazmak demek değildir.Düşünen bir insan,maden kuyularında kazma sallayan işçiden daha çok çalışıyordur. Sebat et,geç dostum,sebat et!Damlaya damlaya göl olur.Ve aynı noktaya düşen damlacıklar,zamanla mermeri bile deler.
Reklam
151 öğeden 121 ile 130 arasındakiler gösteriliyor.