“çocukluğundan yoksun bırakılan ruhu, içinde ansızın patlak veren bir özlemle, alacakaranlıklara gömülmüş o güzelim yıllara kaçıp sığınıyor, sağlıklı denemeyecek kadar güçlü ve duru anımsamalar ormanında ordan oraya koşturup duruyordu.”
“kendi kendimden de, başka hiç kimseden de hoşnut değilken, gecenin sessizliğinde, yalnızlığında, kendimi bağışlamak, biraz da gururlanmak isterdim. sevdiklerimin ruhları, şakıdıklarımın ruhları, bana güç verin, tutun beni, beni yalandan, dünyanın o baştan çıkarıcı pisliklerinden kurtarın; siz de, Ulu Tanrım, izin verin, birkaç güzel dize yaratayım da insanların en aşağılığı olmadığımı, hor gördüklerimden aşağı olmadığımı kanıtlayabileyim kendime.”