Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Sena Bozkurt

2022 OKUMA HEDEFİ
0/50 kitap - %0 tamamlandı
Henüz kitap okumadı
50 kitap
0 sayfa
0 inceleme
0 alıntı
Reklam
Kişi, başına gelen durumlara karşı tavrını değiştirdiğinde, başına gelecek olayların doğası da zamanla değişecektir.
Sayfa 28
Dreamer, “Yoksulluk, kişinin kendi sınırlarını görmemesi demektir,” diye açıkladı... “yoksul olmak, kişinin hoşlanmadığı ve yapmayı seçmediği bir iş karşılığında kendi yaratıcılık hakkından vazgeçmesidir.”
Sayfa 24

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Yani hayatımı, ona yeniden bir anlam katarak kurtarmak istiyorum.
...inancın sözümona gerçeklikten hep daha güçlü olduğunu bileceğim.
Reklam
Ne olursa olsun, amacımı gerçekleştirmeye kararlıyım. Anlatılması zor öyküme on kere, yüz kere baştan başlamak zorunda kalsam, hep aynı çıkmaza varsam bile, her seferinde yeni baştan başlayacağım; görüntüleri anlamlı bir bütün haline getiremezsem de, her bir görüntüyü olabilecek en büyük sadakatle tek tek kaydedeceğim.
Sayfa 38
“Biz nasıl kendi yolumuzda gidiyorsak, onlar da kendi yollarında gidiyorlardı, her birinin kendi hayali, kendi arzusu, yüreğinde gizli bir oyunu vardı, yine de büyük ırmakta hepsi birlikte akıyordu ve hepsi bir bütündü.”
Sayfa 23
Üstelik çevremizdeki olanakların sayısı aslında hiç de az değil. Ne var ki bunlar her zaman orada değiller. Onları “şimdi” değerlendiremezsek fırsatımızı kaçırmış oluruz. Çünkü insan bir zaman tüketicisidir. Zaman insanı sınırlar. Ama çoğu insan şimdi yapamadığını ileride yapacağı sanısındadır, önündeki zamanı sınırsızmışçasına harcar. Aslında, insanın en önemli yanılgısı da budur. İçinde yaşadığımız dünyanın zor bir alan olduğundan yakınarak zamanı tüketmek yerine, onu ve gerçeklerini kabul ederek savaşmak zorundayız.
Birçok insan belirli bir olay gerçekleşirse mutlu olacağı yanılgısındadır. Mutluluğun kendilerini bulmasını bekler ve mutluluğa “bir şeyler yaşanarak”ulaşılabileceğini göremezler. Bir şeyler yaşamak, bir şeylerle “birlikte yaşamak” anlamına gelir. Duygular insanın içinde oluşan bağımsız yaşantılar değil, dış dünyayla birlikte yaşarken insanın içinde oluşan olgulardır. Bir insan herhangi bir anda “den hoşlanıyor”, “i umut ediyor”, “a kızıyor”, “‘ye çabalıyor” durumlarından birini yaşar. Bir başka deyişle, yaşantı öznel değil etkileşimseldir, önce dışta bir olay olup, sonradan duygu yaşanmaz. Olay olduğu anda etkileşim de olur. Çünkü olay süregelirken kişinin kendisi de değişikliğe uğramıştır.
Mutsuzluk, yaşama katılacak yürekliliği gösterecek yerde, insanın kendi içinde ürettiği ve gerçek dünyayla ilgisi olmayan duygularla yoğrularak kendini yaşamaktan kaçınma sonucu yaşanan bir olgudur. Mutsuz insan, kederine karamsarlık, sevincine kaygı katar gerçeğini doyasıya yaşayamaz. Çünkü kendine karşıdır.
Reklam
“Kişiliğin bireyleşebilmesi için, insanın kendisine ilişkin gerçekleri olabildiğince bilinçlendirebilmesi gerekir. Ne var ki, birçok insan kendini tanımak için çaba göstermeksizin yaşamına anlam katabilmeyi umar ve beklediklerini bulabilmek için bir mucizenin gerçekleşmesini bekler.”
“Bir insana değer vermek, onun gerçeklerini anlamaya çalışmak ve onu olduğu gibi benimseyebilmektir. Ama birçok kişi diğer insanlara değer verdiği sanısıyla aslında kendi özsever ihtiyaçlarına doyum sağlar.”
“Bir insanın kaygılarından kurtulabilmesi için tek yol, kendi varoluş sorumluluğunu üstlenebilmesidir.”
“Güçsüzlüğümüzü yaşayabilecek yürekliliği gösterdiğimiz bir anda biri bizi küçümserse, bu onun sorunudur. Aslında için için aynı yürekliliği gösterebilmiş olmayı o da ister, ama abartılmış gururunun tutsağı olduğu için bunu göze alamaz. Bazı insanlar, kendimizi dürüstçe yaşadığımız zaman, diğerlerinin bu “açık”tan yararlanarak bizi devirmeye çalışacakları görüşünü savunurlar. Oysa bir insan ancak kendi içinde devrikse başkaları tarafından devrilebilir.”
“Hasta toplum, bünyesindeki normal bir davranışı normaldışı olarak yorumlayabilen toplumdur.”
72 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.