Öyle bir günden korkun ki, o gün kimse başkası için bir şey ödeyemez; hiç kimseden şefaat kabul olunmaz, hiçbir kimsenin yerine başkası kabul edilmez; onlara asla yardım da yapılmaz. Bakara/ 48
1919
“… bendeniz ne Fransızların ve ne de herhangi bir devlet-i ecnebiyenin sahâbetine tenezzül eden şahsiyetlerden değilim. Benim için en büyük nokta-i sıyânet ve memba-ı şefaat milletimin sinesidir.”
Sayfa 73 - Sadeleştirilmiş hâli yorumda.Kitabı okuyor
Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem:
«— Ben her günahın şefaatçisiyim; yalnız sahabîlerimi hor görenlere ve onlara sövenlere şefaat etmem.» buyurmuştur.
Necip Fazıl kısakürekKitabı okuyor
“Mûsâ (a.s.) bana, ‘Rabbin ümmetine neleri farz kıldı?’ diye sordu. “Onlara, ‘Elli vakit namaz farz kıldı’ dedim. “Musa (a.s.) bana, ‘Rabbine dön de şefaat et, zira ümmetin buna tâkat getiremez.’ dedi. “Bunun üzerine Rabbime Mürâcaat ettim. Allah Teâla şatrını (bir kısmını) indirdi. Ben yine Mûsâ’nın (a.s.) yanına dönerek durumu kendisine haber verdim: ‘Bir kısmını indirdi’ dedim. O yine, ‘Rabbine mürâcaat et, zira ümmetin tâkat getiremez’ dedi. “Ben yine Rabbime mürâcaat ettim. Alah Taâla kalanından bir kısmını indirdi. Mûsâ Aleyhisselâmın yanına yine döndüm. O tekrar, ‘Rabbine dön, zira ümmetin buna dayanamaz’ dedi. Bir daha müracaat ettim. “Allah Teâla, ‘Onlar beştir, yine onlar [sevap itibariyle] ellidir. Benim nezdimde hükm-ü kaza değişmez’ buyurdu. “Musa’nın yanına döndüm. O yine, ‘Rabbine dön’ dedi.” “Ben de, ‘Artık, Rabbimden utanır oldum’ dedim.”
Şefaat ("Dogmatik Müslüman" diye bir tabir olmamali.)
Zümer Suresi - 43-44 . Ayet Tefsiri 43: Yoksa onlar kendilerine Allah’tan başka şefaatçiler mi edindiler? De ki: “O şefaatçiler hiçbir şeye güç yetiremez, hiçbir şeyi kavrayamaz olsalar da mı?” 44: De ki: “Şefaat etme yetkisi bütünüyle Allah’a aittir; göklerin ve yerin hükümranlığı O’nun elindedir; sonunda kaçınılmaz olarak dönüp O’na varacaksınız.” Biz çocukken yurtta bize Şehitlerin, ALLAH dostlarının şefaat yetkilerinin olduğu söylenirdi şimdi bakıyorumda Kuranda yeri olmayan hatta Kuranın zıttında bir söylem nasıl olurda Islamı baz alan bir kurumda var olabilir? Peygamberimiz bile (S.A.V) belli bir noktadan sonra ileriye gidemiyor. En sevdiği kisiler iman etmediği icin malesef sinavda kalmış oluyorlar. Kendini sırf müslüman olarak tanımlayıp her türlü pisliği yapan birisine dedesi hacı diye nasil sefaat gelebilir düsünün bakalim. ISLAM DOGMATİK BİR İNANÇ DEĞİLDİR. Vaktiniz varken okuyun ve kendi düşüncelerinizle ilerleyin anlamadığınız yerde sorarsanız sorun birilerine ama onlar sizin düsünceleriniz olmayacak kendini üstüne düsünün. Günümüzde yeni nesil neden İslamdan uzaklaşıyor? Kendini sadece müslüman olarak tanımlamış ama içlerinin boş olmasından dolayı daha felsefi bir cevap bile veremeyen ebebeynler yüzünden. ALLAH'tan ilk ayet oku yani... olmasa daha beter olurduk.
RİSALE-İ NURDAN İSTİFADELERİM
Güneş nasıl ki, en küçük bir şeye ışığını ve ısısını verdiği gibi en büyük bir şeye de ışığını ve ısısını verir.Allah’ın da bütün insanları yaratması ve diriltmesi, bir tek insanı yaratması ve diriltmesi gibi kudretine çok kolaydır (Nuraniyet sırrı). Nuranilerin özelliği, bir anda birden fazla işle ve kişiyle görüşmek, aynı anda birden fazla mekânda bulunmaktır. Mesela; Peygamberimiz Aleyhissalatu Vesselam, nûranî olduğu için Miraç gecesinde bir anda gitti ve döndü.O anda peygamberlere imam olup namaz kıldırdı.Cennet ve cehennemi gördü.Allah’ın cemalini müşahede etti.Allah’ın kelâmiyle müşerref oldu. Peygamberimiz ahirette aynı anda, ümmetinin tüm günahkârlarına şefaat edecektir.Nurdan yaratılan vahiy meleği Cebrail Aleyhisselam, aynı anda hem Peygamberimize Aleyhissalatu Vesselam vahiy getiriyor hem de Allah’a secde ediyordu.Evliyaların aynı anda başka yerde görünmesi de Allah’ın izniyle keramet göstererek nurani oldukları içindir.
Risale-i Nur
Risale-i Nur
Bediüzzaman Said Nursî
Bediüzzaman Said Nursî
824 syf.
7/10 puan verdi
Mektubatı Rabbaniden
Mektûbat-ı Rabbânî 44. Mektup Bu mektup; Seyyid Nakip Şeyh Ferid Buhari’ye yazılmıştır. 44. MEKTUP Konu: İnsanlığın Efendisi (s.a.v.) övme, onu doğrulayanın, ümmetin en hayırlısı, yalanlayanların ise, Ademoğlunun en şerlileri olduğu, Peygamber efendimiz (s.a.v.)’in sünnetine tabi olmaya teşvik, hakkındadır. Dualar, selamlar ve
Mektûbât-ı Rabbânî Cilt 3
Mektûbât-ı Rabbânî Cilt 3İmam-ı Rabbânî · Semerkand Yayınları · 201217 okunma
"Fazla ahiret kardeşi edininiz. Zira her mü'min için bir şefaat vardır. Umulur ki sen de kardeşinin şefaatine nail olursun."
Sayfa 22 - nesilKitabı okuyor
Şefaat tümüyle Allaha aittir ; ancak onun(cc) razı olduğu ve izin verdiği kullar şefaat edebilir. Bu sebeple şefaat yalnızca Allahtan istenir.
Hayır, din bu değildi, bu çirkin ve galiz Hacı Fettah Efendi'nin temsil ettiği şey değildi. Din, nurlar içinde nihayetsiz bir rahmetin, şefaatin tecellisiydi. Kundakta ümmeti için şefaat talep eden Peygamber'in, asi ümmetine melce olan büyük Muhammed'in dini idi.
Sayfa 143Kitabı okudu
Müminin aldanması
İnananlardan günah işleyenlerin aldanmaları şu sözlerinde kendini gösterir: "Allah, bağışlayıcı ve merhametlidir; biz O'nun affını ümit ediyoruz." Böyle söyleyip buna güvenir ve amelleri ihmal ederler. Gerçi dinde bu anlayış "ümit" açısından övülen bir düşüncedir. Allah'ın rahmeti elbette geniş, nimeti çok kapsayıcı
Bir mesai de bize düşsün
Ey Allah 'ın Resûlü! Ben dertliyim, benim derdime deva ol. Ey Allah' ın Habibi! Bu isyanı ve günahı çok olan ümmetinin elinden tut. Senin gibi bir şefaat kaynağı varken ben gidip de kime yalvarayım. Ben, yüce Peygambere âşık ağlayıp inleyen bir bülbül gibiyim. Evet, suçum ve günahım çoktur; ama buna rağmen Hz. Peygamber 'in cemaline hayranım. Ali Ulvi Kurucu
Adı Güzel, Kendi Güzel Muhammed
Canım kurban olsun senin yoluna, Adı güzel, kendi güzel Muhammed, Şefâat eyle bu kemter kuluna, Adı güzel, kendi güzel Muhammed Mü'min olanların çoktur cefâsı, Ahirette olur zevk-u sefâsı, On sekiz bin âlemin Mustafâ'sı, Adı güzel, kendi güzel Muhammed Yedi kat gökleri seyrân eyleyen, Kûrsûnün üstünde cevlân eyleyen. Mi'râcda ümmetin Hak’dan dileyen, Adı güzel, kendi güzel Muhammed Ol çâriyâr anın gökler yâridir, Anı seven günahlardan beridir, On sekiz bin âlemin serveridir, Adı güzel, kendi güzel Muhammed Aşık Yunus neyler iki cihânı sensiz, Sen Hak Peygambersin şeksiz, gümânsız Sana uymayanlar gider imânsız, Adı güzel, kendi güzel Muhammed. YUNUS EMRE
Âyetü'l Kürsî'nin Meâl-i Şerifi
Allah Yoktur cihanda hakiki mâbud Yalnız O vardır, ( vâcibü'l-vücûd) O her an yaşar, zâtıyla durur Ne gaflet basar, ne uyku uyur Göklerde, yerde ne varsa O'nun ( Hepsi Tanrı'nın bütün şüûnun) Şefaat etmek kimin ne haddi Yanında izinsiz O'nun (ebedî) Ehl-i şuûrun pîş ü pesini Bilir ne varsa O hepsini İnsanlar ilminden zerre kavramaz Meğer bildirmek dileye (biraz) Kürsîsi kucaklar gökleri, yeri Vermez ona hiç sıklet eseri, Bunların hıfzı. (Çünkü) O bütün Eşyadan büyük, her şeyden üstün.