Gündüz insan ruhu birçok hisle altüst olur ve zihin de birçok şeyle meşgul olur, geceleri insanlar uyuyabilirler fakat bir kere uyandıktan sonra insanı tekrar uyku tutmaz. Uyku ilk geldiği gibi kolaylıkla gelmez.
"Cahillere elinizden geldiğinden daha fazla bilgi verin. Toplum bedava öğrenim yaptıramadığı için sorumludur. Toplum yarattığı bu karanlığın hesabını verecektir. Kabahatli olan günaha giren değil, karanlığı ortalığa yayandır..."
İnsan düşüncesinin sınırı yoktur. Bütün güçlükleri, tehlikeleri, hatta mahvolmayı göze alarak, kendi hayranlığını ve aşkını inceler. Muhteşem bir tepki ile, tabiatı bile etkilediğini söyleye biliriz...
"...Dünyanın, önümüze koyduğuna bakın. herkes birbiri ile savaşıyor. En güçlü olan da, en büyük sayılıyor, saygı görüyor. Sizin, şu "birbirinizi sevin" doktrininiz biraz aptalca kalmıyor mu, bunların yanın da ?..."
Acı çekmek, uyarır kişileri çoğu kere. Gözlerini açar. Aniden hayata, dört elle sarılmış, mutluluklarını titizlikle koruyan, doğru görüşlü kimseler oluverir nice felaketlere uğrayanlar...
Bacaksız ulus için lütuftur. Aynı zamanda bir hastalıktır da. Bu hastalığı tedavi etmek gerekir. Nasıl ? Bilgiyle...
Bilgi iyileştirir.
Bilgi uyandırır.
Bütün toplumsal aydınlıklar, bilgiden, edebiyattan, güzel sanatlardan doğar...İyi insanlar yetiştirmek istiyorsanız onlara bilgi verin.
"Bir molekülün aldığı yolu kim hesaplayabilir ki? Evrenlerin yaratılmasına kum tanelerinin düşmelerinin yol açmadığını nereden biliyoruz? Sonsuz büyükle sonsuz küçüklüğün karşılıklı gelgitini."