"Siz yardım edilmiş yoksullar istiyorsunuz, biz ise ortadan kaldırılmış yoksulluk." Victor Hugo - Sefiller
Yeni Dostlarım (Aşırı Mutluluk Içeriyor)
Tolstoy- Anna Karenina, Goethe-Genç Werther’in Acıları, Dostoyevski- Suç ve Ceza, Victor Hugo-Sefiller , Jostein Gaarder-Sofie’nin Dünyası , Gustave Flaubert- Madame Bovary
Reklam
Sefiller 22 yıl sürdü. Şu hayatta yüzümüz mü güldü? Tanrım bu dünyayı başka kim yakar? Yakarsa dünyayı sefiller yakar. Victor Hugo
Murat Menteş Köşe Yazilari'ndan
Victor Hugo'ya sormuşlar: 'Bugüne dek aldığınız en büyük ödül, sizi en çok sevindiren iltifat hangisiydi?' Büyük yazar şöyle demiş: 'Karlı bir kış gecesiydi. Eş dostla yiyip içmiştik. Mesafe kısa diye, evime yürüyerek dönüyordum. Fena halde sıkışmıştım. Hızlı adımlarla, malikanemin bahçe kapısına vardım. Kilitliydi. Var gücümle uşağıma seslendim: 'İgooooooor!' Defalarca haykırmama karşın İgor'un beni duyduğu yoktu. İdrar torbam Atlas Okyanusu büyüklüğüne ulaşmıştı. Altıma kaçırmak üzereydim. Yaşlılık işte. Çaresiz, bahçe duvarına yanaştım, etrafa bakındım, görünürde kimse yoktu, pantolonumu indirdim ve su dökmeye başladım. Tam o sırada arkamda bir at arabası durdu. Arabacı nefret dolu bir sesle 'Seni haddini bilmez, buruşuk p.ç kurusu! Orası, Sefiller'in yazarı Victor Hugo'nun evinin duvarıdır!' dedi. İşte, hayatımda aldığım en gurur verici ödül, bu sözdü.'
"İnsanlar aslında aydınlıktakiler ve karanlıktakiler olarak ikiye ayrılır. Karanlıktakilerin sayısını azaltıp aydınlıktakilerin sayısını çoğaltmak, işte hedef budur. Bu yüzden 'Bilgi', 'Bilim!' diye bağırıyoruz. Okumayı öğrenmek ışığı yakmaktır; tüm hecelemeler kıvılcımlardır. Zaten aydınlık demek illa ki sevinç anlamına gelmez. Aydınlıkta da acı çekilir; ateşin fazlası yakar. Alev kanadın düşmanıdır. Uçmaya ara vermeden yanmak dahinin mucizesidir. Bilgilendiğinizde ve sevdiğinizde daha fazla acı çekersiniz. Gün gözyaşlarıyla doğar. Aydınlıktakiler en azından karanlıktakiler için ağlarlar." Victor Hugo - Sefiller
Çevremizdeki çoğu insana sorarsak Suç ve Ceza, Sefiller gibi kült temel eserleri okuduklarını söylerler. Ama okunulduğu iddia edilen bu eserler acaba ne kadar nitelikli okundu? Sefiller'in piyasada 30 yayın evinden fazla çevirisi var. Bunlar 200-400-600 sayfa arasında kısaltılmışlar. Sefillerin orjinal hali 1700lü sayfalarda. Bir eserde sadece bir cümlenin değiştirilmesi, çıkartılması bile o esere zarar verirken. 1700 sayfalık bir kitap 200 sayfaya düştüğünde o eserin anlamı yok olmaz mı? O eser Victor Hugo'nun yazdığı eser midir hala? Bu kült eserlere yapılan işkence bunla sınırlı kalmıyor. Bildiğiniz gibi Suç ve Ceza Rusça, Sefiller Fransızca yazılmış kitaplardır. Peki yayın evleri gidip ne yapıyor? Klasik eserlerin en iyi İngilizce çevirisin bulup, İngilizceden Türkçeye çeviriyorlar. Bir kitap bu kadar işlemden sonra nasıl hayatta kalabilir ki? Kendi yazıldığı dilden başka bir dile çevrildiğinde de bile anlamının çoğunu kaybeden bu eserler; Rusçadan İngilizceye, İngilizceden Türkçeye çevrilen bir eser anlamını ne kadar muhafaza edebilir? Evet klasikleri okuyoruz, ama 1700 sayfalı bir eseri orjinal dilinden çeviri okuyanla, o 1700 sayfalı eseri 500 sayfa düşürülmüş, 500 sayfalık sağ kalan parça da İngilizceden çevrilmiş halde okuyan kişinin okuduğu iki kitap bir midir? İkisinin de ben Sefiller, Savaş ve Barışı, Suç ve Cezayı okudum demeye hakkı var mıdır?
Reklam
1.000 öğeden 31 ile 40 arasındakiler gösteriliyor.