Zaten ikinci yaz gelmişti.Sinirleri gevşeten olgun bir meyve kokusu sıcak rüzgarlara karışarak pencereden odaya doluyor, herkesi göz alabildiğince uzanan sayısız şeftali bahçelerine çağırıyordu. Daha geçen sene dar redingotu sırtında uyuşukluk aleyhine nutuklar veren Âgah Bey şimdi bu rayihalı havayı ciğerlerine kadar derin derin çektikten sonra yenleri sıvalı bol entarisi içinde rahat rahat geriniyor, yeni atılmış minderin üzerinde yan gelip: “Gel keyfim gel!..” diye söyleniyordu.
1888 yılında Beylerbeyi'nde doğan Refik Halit Karay Meşrutiyet sıralarında gazeteciliğe başlamış. Hiciv yazılarıyla üne kavuşmuş, fecri Ati edebiyat topluluğunun kurucularından olmuştur. Sabah gazetesi başyazarlığı, Posta-Telgraf Genel Müdürlüğü yapan Refik Halid, Aydede mizah dergisini çıkarmıştır.
Dergi ve gazetelerde günlük yazılar yazmış ve 20 kadar roman kaleme almıştır.
Memleket hikayeleri içinde 7 ayrı hikaye (Şeftali Bahçeleri, Koca Öküz, Sarı Bal, Şaka,Boz Eşek, Yatır ve Garip Bir Hikaye) bulunan ve günümüz Türkçesine uyarlanan eserleriyle hiciv anlatımı seçmiştir.
Ben okurken büyük keyif aldım.
İzne giderken ha bire nar götürürdüm. Çoluk çocuğun önünde şakkadak yarıyorum, kan-kırmızı dâneler saçılıyor etrâfa.
Abooo, diye gözleri şaşkınlıktan irileşmiş bakıyorlar.
Yiyin ulan yiyin... Ömrümüzde nar görmedik demeyin. Yiyin de bu garip onbaşıya duâ edin, diyorum.
Akşam olup, konu-komşu asker görmesini bitirip evlerine çekilince; biz bize
Yatık Emine :Kim Ahlak ve Namus Şovalyeliği Yapıyorsa En Namussuz O dur!
Yatık Eminede de Anadolunun o bitmez tükenmez irfanına şahit oluyoruz Emineyi 'Kahpe' diye eleştiren erkeklerin derdi aslında onunla birlikte olmaktır Romanın sonunda Eminenin Ölüsünü bulanlar ölmesine değil 'onlarla birlikte olmadan ölmesine' üzülmüşlerdir
Herkese şapur şupur bize yarappi şükür He mi? Kahpe
Hiçbirşeye karşı gelmeyip boyun eğen Emine nin kaderciliği eleştirilmsiştir
Şeftali Bahçeleri:İsmi verilmeyen bir kasabaya kaymakam olarak atanan idealist Agâh Bey'in gerçeklerle karşılaşınca yumuşamaaşı Agâh bey giderek çevresine benzerr.Aslında üstü kapalı olarak Doğunun tembelliği yerilir
Vehbi Efendi'nin Şüphesi:
Vehbi Efendiye defolu malı yuttururlar
Komşu Namusu(imreniyoruz başkalarının mahvına
Başkalarının işine burnunu sokmaya bayılan halk ve rahatını bozmamak için boynuzlanmaya eyvallah çeken baqi
Garip Bir Hediye
Gecenin en karanlık anı, şafak sökmeden az önceki andır. .
Menfiler, nihayet gönderilebildiler. Fakat Ahmet Emin Bey gazetesine yazmakta devam etti; bunu hatırlamama sebep bir başmakalede benim "Şeftali Bahçeleri" ismindeki hikâyemin Anadolu ağaları ve memurları arasında sık sık okunarak lezzetine doyulamadığından bahsetmesiydi.
İşte "Hürriyet ve İtilaf"çılar böyle adam sürerlerdi: Veda ziyaretlerine ve gazeteciliğine müsaade ederek... Halbuki İttihatçılar devrinde Sinop'tan namı müstearla ve gayri siyasi yazı yazmaklığım "Peyam"ın kapanmasına bir sebep teşkil etmişti. Fakat "Hürriyet ve İtilaf" ve Ferit Paşa hükümeti o zaman bu müsaadeleri insafından, itidalperverliğinden yapmış olsa idi takdir ederdim; fakat bütün bunlar idaresizliğinden, ne matbuata, ne Divanı Harbe, ne de Anadolu'ya hâkim olamadığından, aczinden ileri geliyordu.
Refik Halid Karay’ın Memleket Hikayeleri kitabının “Şeftali Bahçeleri” adlı hikayesindeki Agâh Bey karakteri bana mesleğe yeni başlayan genç-idealist memurları hatırlattı hikayenin sonu ise hepimizin malumu..
Refik Halid Karay, Memleket Hikayeleri, s. (40-51)
Karay’ın “Hakkı Sükût” adlı hikayesindeki amele katibi Hasip Efendi fabrika yüzünden sevdiği kız Fotika’yı kaybediyor ve isyan haliyle ağzına geleni söyleyip işten ayrılacakken maaşı arttırılıp susturuluyordu, hakkı sükût.
Refik Halid Karay,Memleket Hikayeleri,s. (140-151)