Ümet Olarak Anlamıyoruz !!!
Evet, üç elif ittihat etmezse üç kıymeti var. Sırr-ı adediyet ile ittihat etse yüz on bir kıymet alır. Dört kere dört ayrı ayrı olsa on altı kıymeti var. Eğer sırr-ı uhuvvet ve ittihad-ı maksat ve ittifak-ı vazife ile tevafuk edip bir çizgi üstünde omuz omuza verseler, o vakit dört bin dört yüz kırk dört kuvvetinde ve kıymetinde olduğu gibi; hakiki sırr-ı ihlas ile on altı fedakâr kardeşlerin kıymet ve kuvvet-i maneviyesi dört binden geçtiğine, pek çok vukuat-ı tarihiye şehadet ediyor.
Sayfa 187 - RnkKitabı okudu
Allah yolunda karşılaştığın sıkıntı ve belalar senin musibet değil; şereftir, izzettir. İbn Teymiyye rahimehullah şöyle der: "Cennetim ve bahçem göğsümdedir. Ben nerede olursam benimle beraberdir, benden ayrılmazlar. Benim hapsedilmem halvet, öldürülmem şehadet, sürgün olmam ise seyahattir."
Reklam
Bizler Kelime-i Şehadet getirerek Müslüman oluruz. Ancak, Kelime-i Şehadet getirip iman etmekle işimiz bitmez, tam aksine kulluk imtihanımız asıl o zaman başlar. Bu kulluğun en önemli noktası ise bütün insanların kurtuluşu için tebliğ vazifesidir
Nasturi Patriği 3. İshoyab'ın Mektubu (7.yy)
"Ve Araplar, içinde bulunduğumuz bu zamanda, Tanrı'nın, dünya imparatorluğunu bahşettiği Araplar! Bak da gör, onlar şimdi aramızda bulunuyorlar. Onlar, Hristiyanlığa saldırmıyorlar; aksine dinimize, rahiplerimize ve azizlerimze hürmet gösteriyorlar. Hem de kilise ve manastırlara bazı faydalarda bulunuyorlar. O halde Merv halkı niçin Araplar için kendi dinlerini terk etti? Hem de Merv halkının kendi ifadelerine göre, Araplar, dinlerini terke zorlamamış ve mallarının bir kısmını vermeleri hâlinde olanları, emniyet içinde ve iffetlerini muhafaza eder bir vaziyette tutmak için çile çekerken bu hallerin yaşanması nedendir?" T. W. Arnold, bu mektup için şunları söylemektedir. "Bu mektup, yeni dinin barışçı bir yolla yayıldığına dair çarpıcı bir şehadet niteliği taşımaktadır."
Haddini bilen, o perdeyle muhataptır artık
..Insanın büyüklüğü; Allah'a şehadet ederek yaşamasından, Allah'ı daima hatırlamasından ve bu dünyada Allah'ın hikmetini ve kudretini aksettirecek şekilde amelde bulunmasına kaynaklanır.. Bu yüzden insan "yaratılmışların en şereflisidir."
Allahu Ekber
şehrin en yüksek dağına tırmandım. Burada bağıra bağıra Kelime-i Şehadet getirmek, İslam'a girişimi dağların zirvelerinde haykırmak istiyordum. Benim yaşadığım Tachira şehrinde tanıdığım hiçbir Müslüman ve mescid olmadığı için işaret parmağımı gökyüzüne doğru kaldırıp dağlarda tek başıma Kelime-i Şehadet getirdim.
Reklam
Kelime-i Şehadet, bir şimşek gibi insanın gönlündeki kara ağacı deviren, onu nurlara boğan, gönüllere aydınlık bir gökyüzü, billurdan bir çeşme koyan, ilahi kılıçtır.
vay arabın hâline!
zeyneb bint-i cahş şöyle rivayet etmektedir: rasûlullah, bir gün korkudan titreyerek yanıma geldi ve: "Allah'tan başka ilah yoktur. yaklaşan şerden dolayı vay arabın hâline! bugün yecûc ve me'cûc'un seddinden şu kadar yer açıldı.” buyurarak baş parmağı ile şehadet parmağını birleştirip halka yaptı. bunun üzerine ben: "ey Allah'ın rasûlü! içimizde iyiler de olduğu hâlde helâk olur muyuz?" diye sorunca, rasûl-i ekrem efendimiz: "kötülük ve günahlar çoğaldığı vakit, evet." buyurdu.
Sayfa 120 - müslim, fiten 1Kitabı okudu
✿✿✿ "Demeliyim ki şu hayat bir katre-i andır Varlıkta hiçlik ve hiçlikte varlık aşktandır Nefsi sorarsan o emmarede bir çıyandır Küfür kuytularda giz şimdilerde ayandır Bu ıstırap miskinden zahitlere beyandır Muttasıl-ı muştuya mazhar Hakk'a uyandır Maksudu İlahi olanın ameli püryandır O zaman-ı ahir cehennem gibi üryandır Had ile fiil
28. MektupKitabı okuyor
1,000 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.