BULANIK EZBER Kalabalığın uzun sürmüş sözüne Mine çiçeklerinden bir merhem edindim. Limonların denize gamzeler açtığı Bir sokağı dünyaya ekleyip duruyorum. Ay masalı, kum masalı, nar masalı Yalnızlığı seviyorum sessizce. Denizden çocuk, dağlardan çıplak Bir zaman oluyor kalbim Sitem yok, diyorum, hayatıma değmiş hiçbir hayata. Gözlerim kocaman atkestaneleri Kime baksam, ıhlamurlar içinde Bir şehir düşüyor kirpiklerimden. Yetmedi ölüme bunca ayrılık Bütün sevdiklerim bulanık bir ezber Sonsuzluğu öğreniyorum unutarak. Nerelerde bıraktınız şaşırma güzelliğimi Ey çocukluğun inanan yaşları...
VAROLUŞSAL BUNALIM
Terkedilmiş bir binasın sen, Hepimiz yorgunuz, Hepimiz hâlsiziz. Sende burada, Oturup bir sigara tüttürsen zaman bitmez. Beynimiz uyuştu, Kalabalığı, gürültüyü kaldırmadı kafamız.
Reklam
‘Ey bütün dünyanın arzuladığı şehir, ya ben seni alacağım ya da sen beni…’ Murat Han oğlu Mehmed Han
Hiç söylenmemiş sözler söylemeli El değmemiş duru sözler sevdiğim için Sevdiğim ! Şehir giysileri kıskanır ve bu yüzden bürünür geceye Güneş gözlerinden beslenir ve saçlarını kollar görmek için Sensizken; şehrin boş meydanlarında yürüdüm Kalın puntolarla iri laflar ettim Öfkemi saldım iri dişli postallar üzerine Sevdiğim! VERA! Hangi çocuğu
-Kır ortamının insanı delirtişi ile şehir ortamının insanı delirtişi arasındaki farkları düşündünüz mü hiç? -Çılgınları hapishaneden beter mekanlarda biriktiren Batı toplumlarıyla, sağalmas sayılan delilerini toplumun sağaltması için ortalığa bırakan Doğu toplumları arasındaki farkları düşündünüz mü hiç?.. -Tatlı kaçıkları acılı kaçıklardan ayıran şey nedir? Kıl inceliğinde bir şey mi, kahkaha kalınlığında bir şey mi? -Hasan Kaçan’ın Deli Ziya’sı büyüklüğünde kaç şairimiz var? -Yıldırım Aktuna’yı belediye başkanı olarak gördüğünde, belediye sakinleri ne gibi hisler duymuşlardır? -Bizans prensleri Adalar’a sürüldüğü gibi, Osmanlı paşaları da oraya sirfün edilmişti. Bugün Adalar’da kaç sürgün vardır? Kaç deli yaşamaktadır. Adalar’ın favnası (kediler, köpekler vs.) arasında da çıldırdı olaylarına rastlanmakta mıdır? -Kır delileriyle (osuruğu cinliler!) şehir delilerinin adlandırılması arasındaki semantik ve semiolojik farklar, onların tarihlerine de ışık tutar mı? Söyleyin ey üşütük’ler, hent’ler, kontak’lar, söyleyin ey tahtası eksik’ler, denyo’lar, düttürük’ler, dağıtık’lar, fıttırık’lar, manyamış’lar, sıpıtık’lar, tozutuk’lar… -Şehir/meşhur/teşhir aynı kökten mi gelir? Çırılçıplak dolaşan teşhirci delilerin, ayrıca flaşör’lerin şehr köküyle bağlantıları bulunabilir mi? Köy tenhalığında flaşör yaşayabilir mi? … Deli miyim, delirmek üzereyim mi? Üzere miyim? Üzereyim mi? Düzeleyim mi?
Reklam
Bursa'dan Selamlar
Selam sana tarih kokan ey güzel şehir Bursa İnsan huzura maneviyata ulaşır nasibini ararsa Mutlu olurum ben bir dost bana bir hal hatır sorarsa Bende hayırlara ve güzelliklere vesile olsun Ey Bursa Bir selam bir dua gönderiyorum mesut olurum dostlarıma ulaşırsa
Hey koca Şehir uzaktan ne güzelsin; yakındansa,...
— Boğaz'ın Kanal'ının akıntısı herzaman çok güçlüdür: Kaç nehir akıp geçiyor buradan — say:- — Tuna, Sakarya, Kızılırmak, Volga, Don, Yeşilırmak, Dinyeper (?) başka say... — Suların nerelerden gelip nerelere gidiyor, ey Boğaz?! — Nerelerden belli değil de; nereye, belli: Akdeniz...
Ah ah ah , diye uğunarak yürürdüm ben,senler dolusu sokak,senler dolusu mahle,senler dolusu şehir niye bugün böyle tenha, çıldıracağım. Sen ver bana elinle. Ve derdin ki sen: Ey düşler budalası İstanbul da mı küçük kalıyor sana?
Sayfa 115
GECEDE GÖRÜŞME ve şaşkınlık içindeki yüz pencerenin ötesinden bana "hak görenledir ben kaybolmuşluk duygusu kadar korkuncum ama Tanrım nasıl korkulabilir benden
Sayfa 64
Reklam
Mezarlıklar
Mezarlıklarda şapel bulunmaz. Mezarlar Amerika' da olduğu kadar derin değildir, çoğunun etrafında da parmaklık olmaz. Şark'ın mezarlıklarında hiçbir şekilde intizam yoktur. Mezarlıkları temiz tutup güzel ve cazip mekanlar haline getirmek için herhangi bir gayret gösterilmez. Umumi mezarlık bulunmaz; her milletin kendi mezarlığı vardır.
Sayfa 213
Ey ilâhi bilgileri öğrenmek isteyen! Bil ki ten,canın memleketidir.Ve beden büyük bir şehir gibidir.El,ayak,ağız ve başka uzuvlar sanayi ehli gibidir.Şehvet,nefsin bu azgınlığı ise ülkenin bir sancak beyi gibidir.Can ise padişahtır.Akıl ise vezirdir.Padişahın,bunların hepsine ihtiyacı vardır.
💫
Rəsul Rza
Rəsul Rza
Bağda yüz gül açsın, yüz nadir çiçək, Bülbülün həsrəti qızılgüldədir. 💫
Şah İsmail Hata'i
Şah İsmail Hata'i
Gül görməsə, səbr edərmi bülbül? 💫
Alibala Hacızade
Alibala Hacızade
Tək sənin adını yazmışam gülüm Qəlbimə min gözəl adın içində.
bu yalnızlığın ve sessizliğin içindeyim şimdi ey kalabalık ve gürültülü şehir, şimdi seni anıyorum kalbim ona tutkun, ona iyi bak ben onun hayaliyle gönlümü eğliyorum
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.