(…) şehirlerle aşk tek taraflıdır, biz onun aşkından
ölüp biterken, o bizi umursamaz, bizim farkımızda bile değildir, kendi zamanını yaşar.
İstanbul tam da böyle bir sevgilidir, huzurlu bir aşk vaat etmez. Aksine, inişli çıkışlı, fırtınalı bir ilişki yaşanır onunla. Yemin billah terk etmelerle, güneye yerleşmelerle, sonra baş önde geri dönmeler ve bağrına tekrar sokulmalarla ilerler. Aşıkları bile İstanbul’ terk etmek ister, çünkü İstanbul sevenlerini horlar. Hem, Ahmet Hamdi Tanpınar’a göre, İstanbul’dan ya nefret edilir ya da bu şehir uğruna ölünecek bir kadın gibi çılgınca sevilir.
Sayfa 32 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Şehri Terk Etmek
"Tahammül başkaldırıdan daha kolaydır nasılsa, terk etmek dayanmaktan. Yumarsınız gözlerinizi, bu kenti terk edersiniz."
Nazan Bekiroğlu İstanbul'a dair yazdığı bir yazıda bir paragrafı böyle sessizce ve boynu bükük bitirir. Bir hüzün tebessümünün gamzesidir sanki bu iki cümle. Okudukça hüzünlenir, yazıcının hüznüne ortak olur,
Gerçek aşk hakkında tam bir bilgisi bulunmadığı için içine girmek üzere bulunduğu âlemin coğrafik ve topoğrafik durumlarından ve özellikle iç yapının oluşumlarından hiç haberdar değildi. Bu tehlikeli geniş arazide ne kadar derin, sarp vadilerle; ne kadar geçmesi tehlikeli derelerle, nice aşılması zor tepelerle; kaygan, dik inişlerle, yokuşlarla karşılaşacağını ve fakat bazen ne derece verimli ve kalabalık yerlerle; ne kadar şenlikli şehirlerle, köylerle, ne göz alıcı manzaralarla; ne kadar neşe veren şelalelerle karşılaşmanında mümkün olduğunu zavallı kızcağızın aklına bile gelmezdi
Sayfa 32Kitabı okudu
Aşk yıkarak yapar, eksilterek çoğaltır ,şehirlerle sağaltır, yok ederek var eyler.
Sayfa 35Kitabı okudu
