Sultan Murad Hüdavendigar
SULTAN MURAD HÜDAVENDİGAR Balkanlar Fâtihi Orhan Gazi zaferlerle dolu ömrünü ikmal edip beka âlemine göçünce, fetih sancağını oğlu Murad Hüdâvendigâr devir almıştı. Sultan Murad, atasından devraldığı mirasa layık olduğunu göstermiş, Anadolu ve Balkanlardaki fetihleriyle Osmanlı Devletini muhteşem bir imparatorluk haline getirmiştir. 27 yıllık
Bu milletin külüne üflesen altından iman çıkar…
Çanakkale'de cephede Ramazan ayı: Bir asker cepheden kızına mektup yazıyor, diyor ki: “Benim güzel kızım bugün Ramazan’ın ikinci günü. Şeyhülislam oruç tutmayabilirsiniz diye fetva yayınladı ama benim içim rahat etmedi oruca niyetlendim. Sahur vakti çalıların arasında iki kök çiriş (pırasaya benzeyen daha küçük bir ot) buldum onlarla sahur ettim. Gündüzü yeni siperler kazdık, hiç susamadım, taarruz arttı ve kafamızı çıkaramadık. Akşam olunca bir asker ezan okudu. Siperin içinde matara elden ele dolaştı. Herkes orucunu su ile açtı. Ben zannettim ki sadece ben oruçluyum meğer bölüğün hepsi oruçluymuş. Matara en son bana geldi. Geldi ama ben kendimden utandım, çünkü arkadaşlarımın hepsi sahursuz oruç tutmuşlar. Ben ise iki çirişi yediğim için arkadaşlarıma karşı kendimi mahcup hissettim. O gün oruçlu şehit olan Erzurumlu, Darendeli Yeniceli ve diğerlerinin hakkını nasıl öderim diye gözyaşı döktüm. Şehadete yürüyenler iman ve vatan sevgisini gönlünde taşıyanlar…”Ruhları şad olsun. Âmîn
Reklam
Çanakkale Cephesinden Bir Askerin Kızına Mektubu
Benim güzel kızım... Bugün Temmuz 14, Ramazan'ın ikinci günü. Şeyhu'l-İslâm, oruç tutmayabilirsiniz diye fetva yayınladı. Ama benim içim rahat etmedi. Oruca niyetlendim... Sahur vakti çalıların arasında iki kök çiriş (pırasadan daha küçük bir ot) buldum. Onlarla sahur ettim. Gündüz yeni siperler kazdık. Hiç susamadım. Taarruz arttı. Kafamızı çıkaramadık. Akşam olunca bir asker ezan okudu. Siperin içinde matara elden ele dolaştı. Herkes orucunu su ile açtı. Ben zannettim ki sadece ben oruçluyum. Meğer bölüğün hepsi oruçluymuş. Matara en son bana geldi. Geldi ama ben kendimden utandım. Arkadaşlarım hepsi sahursuz oruç tutmuşlar. Ben ise iki çirişi yediğim için arkadaşlarıma karşı kendimi mahcup hissettim. O gün oruçlu şehit olan Erzurum'lu, Darende'li ve Yenice'linin hakkını nasıl öderim diye gözyaşı döktüm.."
Çanakkale Cephesinden Bir Askerin Kızına Mektubu.
“Benim güzel kızım... Bugün Temmuz 14, Ramazan’ın ikinci günü. Şeyhu'l-İslâm, oruç tutmayabilirsiniz diye fetva yayınladı. Ama benim içim rahat etmedi. Oruca niyetlendim... Sahur vakti çalıların arasında iki kök çiriş (pırasadan daha küçük bir ot) buldum. Onlarla sahur ettim. Gündüz yeni siperler kazdık. Hiç susamadım. Taarruz arttı. Kafamızı çıkaramadık. Akşam olunca bir asker ezan okudu. Siperin içinde matara elden ele dolaştı. Herkes orucunu su ile açtı. Ben zannettim ki sadece ben oruçluyum. Meğer bölüğün hepsi oruçluymuş. Matara en son bana geldi. Geldi ama ben kendimden utandım. Arkadaşlarım hepsi sahursuz oruç tutmuşlar. Ben ise iki çirişi yediğim için arkadaşlarıma karşı kendimi mahcup hissettim. O gün oruçlu şehit olan Erzurum’lu, Darende’li ve Yenice’linin hakkını nasıl öderim diye gözyaşı döktüm..”
Kimseyi tekfir edemeyeceğimiz gibi kimseye cennetlikte diyemeyiz.. dememeliyiz...nasıl bu kadar emin konuşuyorsunuz akılalır gibi değil.Ayrıca bütün haber sitelerinde çay ocağında öldürülmüş derken neden namazdayken,cami çıkışı vs.öldürülmüş diye ölümü uhrevileştiriliyor anlam veremiyorum.Kendisini tanımıyorum hangi konuyla ilgili olumlu,olumsuz ne demiş bilgimde yok garibime giden "cennetten sana müjdeler olsun!Cennetlik oldu!Şehit oldu!" vs.söylemleri hangi bilgimize dayanarak bu şekilde yorumlar getirebiliyoruz maşallah hepimiz alim,alime olduk!Ki "inşallah" öyledir desek yine tamam dicem de Peygamber Efendimiz (sav)bile kızına o garantiyi verememişken bizim ahkâm kesmemiz...
KAYIP ADAMIN DÖNÜŞÜ 1978 yılında Balıkesir İstasyonunda elinde bir torba, garip kıyafetli yaşlı bir ihtiyar iner. İstasyon önündeki taksilerden birine sorar: - “Oğlum, beni Üçpınar köyüne götürü müsün? - “Götürem amca, bin arabaya!” Şoför oraya doğru arabayı sürerken Toygar Tepe’ye geldiklerinde adam - Dur..!” der. Dururlar. Adam taksiden
Reklam
Bundan... 107 yıl önce... Ramazan'ın ikinci günü... Yer Çanakkale'de bir siper.... Bir asker kızına mektup yazıyor, belkide son saatleri... "Benim güzel kızım, Bu gün Temmuz 14, Ramazan'ın ikinci günü. Şeyhülislam oruç tutmayabilirsiniz diye fetva verdi, Ama benim içim rahat etmedi. Oruca niyetlendim. Sahur vakti çalıların arasında iki kök çiriş (pırasadan daha küçük bir ot) buldum. Onlarla sahur ettim. Gündüzü yeni siperler kazdık. Hiç susamadım. Taarruz arttı. Kafamızı çıkaramadık. Akşam olunca bir asker ezan okudu. Siperin içinde matara elden ele dolaştı. Orucumu su ile açtım. Zannettim ki sadece ben oruçluyum. Meğer bölüğün hepsi oruçluymuş. Matara en son bana geldi. Geldi ama ben kendimden utandım. Arkadaşlarım hepsi sahursuz oruç tutmuşlar. Ben ise iki çirişi yediğim için arkadaşlarıma karşı kendimi mahcup hissettim. O gün oruçlu şehit olan Erzurumlu, Darendeli, Yeniceli memleketin her yerinden şehit olan arkadaşlarımın hakkını nasıl öderim diye gözyaşı döktüm." İşte Çanakkale'yi bu ruh kurtardı.... Allah'ın selam ve rahmeti hepsinin üzerine olsun... Mekanları cennet olsun....
Hz. Zeynep
"Hicretin altıncı yılı Cemadiyelevvel’in beşinci günü Medine’de asil ve cefalı bir ailede bir kız çocuğu dünyaya gelmiştir. Bu kız çocuğu gelecek yıllarda insanlık tarihinin gidişatının değişmesinde büyük bir rol oynayacaktı. O tertemiz kız dünyaya geldikten sonra, değerli annesi Hz. Fatıma, kutlu eşi Hz. Ali’den bu kız çocuğuna bir isim
Bismillahirrahmanirrahim Bazı insanlar çok iyi ders veriyor. Sahurda ne yesek diye düşünürken bunu gördüm. Çanakkale'de Cephede Ramazan "Bir asker cepheden kızına mektup yazıyor ve diyor ki; “Benim güzel kızım, Bu gün Temmuz 14, Ramazan’ın ikinci günü. Şeyhülislam oruç tutmayabilirsiniz diye fetva yayınladı. Ama benim içim rahat
Bu Memleket Nasıl Kazanıldı?
Çanakkale'de Cephede Ramazan Bazı resimler insana ders verir. Tıpkı bu resim gibi. Sahurda ne yesek diye düşünürken bunu gördüm. Çanakkale'de Cephede Ramazan "Bir asker cepheden kızına mektup yazıyor ve diyor ki; “Benim güzel kızım, Bu gün Temmuz 14, Ramazan’ın ikinci günü. Şeyhülislam oruç tutmayabilirsiniz diye fetva
Reklam
Olumsuz Davranışlarda Peygamber Aleyhisselâm’ın Tavrı Bir gün Rasûlüllah Sallallahü Aleyhi Vesellem’in huzuruna genç bir delikanlı gelerek “zina etmek istediğini” söyleyerek izin istedi. Orada bulunan sahabeler, hayretler içinde genci ayıplamaya, terslemeye hatta bağrışmaya başladılar. Rasûlüllah Sallallahü Aleyhi Vesellem ise, yumuşak bir
YÜREĞİME KIŞ YAĞDI
📚 Her zaman gittiği çay bahçesinden çıkarken okul arkadaşı Seda ile yıllar sonra karşılaşan Sevgi,arkadaşına görüşemedikleri yılları anlatmasıyla Sevgi nın hayatına sahit oldum Eşi şehit olduktan sonra,daha önce hiç elini süremediği deri çantanın kilidini açtığında önüne düşen mektuplarla,bugune kadar yaşadığı acıların cevabını Sevgi gözyaşları
“Akranlarının uğraştığı işlerle meşgul olmadın..” Şehit Esma Biltaci’nin babası, kızına mektupta böyle yazmıştı..
Seni veda ve ayrılıkların olmadığı cennetin kapısında bekleyeceğim...
▪︎(Mısırda şehit olan babanın kızına mektubudur.) Kızım; Babasının sevgilisi biricik kızım. Şunu iyi bil ki baban hiçbir suç işlemedi. Benim derdim seni korumak ve sana seni koruyacak bir vatan bırakmaktı, büyük bir hapishane değil. Sana son kez sarılamadığım ve o masum yanaklarından öpemediğim için beni affet. Seni veda ve ayrılıkların olmadığı cennetin kapısında bekleyeceğim. Kıymetlim benim, seni seviyorum.
37 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.