Şehmus Kut

Şehmus Kut
@sehmuskut
7 okur puanı
Mayıs 2017 tarihinde katıldı
270 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Ne zaman Irgatbaşı Ramazan öğle paydosu, su molası diye bağırırsa o zaman iş durur. Yemek yenilir, su içilebilirdi. Onun dışında iki büklüm çalıştığın bu çapa işinde, biraz doğrulayım desen, hatta biraz soluklanayım birkaç saniye dinleneyim desen. Ertesi günü Irgatbaşı seni işe çağırmazdı. Tüney; İç Anadolu’da Ankara’nın küçük bir ilçesi olan Kalecik’in bir kasabası, o ilçeden Ankara’ya doğru giderken sol tarafınıza düşen Üç Tümülüs’e varmadan hemen yol kenarında derme çatma o altı baraka Antep tarafından göçüp gelen mevsimlik işçilerin konakladıkları evleri, barklarıydı. Öyle ki gece olunca esen rüzgâr onları üşütürdü. Onların barakalarına uzak olmayan iki köy vardı. Birisi Sepetli diğeri Ahlatlı köyüydü. Köylüler onları çalışmak için kabul ederler. Ama iş köyde bulunan sahipleri olmayan köy evlerinde konaklamalarına müsaade etmezlerdi. Her iki köyün arasında sürekli hayvan otlatma alanları olan Mera, tarla, bağlarını sulamak için sudan mutlaka kavgalar çıkardı.
Kertik: Bir Soysuza Yazılan Roman
Kertik: Bir Soysuza Yazılan RomanAli Bayram · Zinde Reklam ve Yayıncılık · 2013100 okunma
Reklam
270 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Kertik: Bir Soysuza Yazılan Roman
Kertik: Bir Soysuza Yazılan RomanAli Bayram
9.1/10 · 100 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
200 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Temmuz’un sıcağında toprağın o kurak haline bakmadan nasırlı ellerinde tuttukları çapayı toprağa vuruyorlardı. İkinci hasada çok az bir zaman kalmıştı. Tarlada ekili salatalıkların uzayıp giden uçlarında bir yandan çiçek açarken, daha önce açmış çiçeklerden büyümeye yüz tutmuş küçük yeşil salatalıkları ezmemek içinde gayret gösteriyorlardı. Ucu bucağı görünmeyen tarlada her bir kişi biz çizgiyi almış. Her bir çizgide sıralı salatalıkların diplerini, narin yapraklarına ve yeni olan salatalıkları ezmeden ayrık denilen yabancı otlara çapa yapıyorlardı. Devek denilen bu salatalıkların her bir tanesi ahtapot misali sağa sola uzayıp gidiyordu. Bu tarlada yaklaşık otuza yakın erkek, kadın demeden ırgatlar günlerdir çalışıyorlardı. Irgatbaşı daha doğrusu kasabada çok öncelerden defterinde tuttuğu isimler, ona yevmiyeli o ise bu işi götürü bedelle sahibinden çapa yaptırmak için alıyordu.
Arsine
ArsineAli Bayram · Deva Yayıncılık · 2014234 okunma
Şehmus Kut tekrar paylaştı.
"Başkent Ankara'nın Çinçin Mahallesi, işlenen tuhaf suçlarla bir efsanedir. O sabah Çinçin 'deki bir gecekondunun vişneçürüğü dış cephe boyası, diğer evlerin beyaz kireç renkli boyalarından çok farklıydı. Gecekondunun, sadece bir köşesinin duvarı ayakta kalmıştı. O köşe duvar, iki yana üç metrelik uzunluğuyla bu evin ayakta kalan son kalıntısıydı. Duvarın iç tarafında oturur vaziyette, sırtını duvara yaslamış, kimliği belirsiz bir erkek cesedinin bulunduğu, tüm polis telsizlerine düşmüştü. Bu son kalıntının, iç cephesindeki kirli beyaz badanası üstüne, cesedin akan kanıyla "Tanrı'nın Beğenmediği Kadın" yazısı yazılmıştı."
Reklam
Şehmus Kut tekrar paylaştı.
Ali Bayram sözleri
Ve usulca fısıldadı zaman; Aklına tükürdüğümün saftiriği her tatlı söze kanma!...
Sayfa 78 - Ali BayramKitabı okudu
423 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Temmuz ayının en sıcak gününde bir kız çocuğu dünyaya gelmiştir. Onun doğum müjdesini babasına yetiştiren o yedi yaşında ki çocuğun ayaklarında olmayan ayakkabısı gibi bir yaşama yoksul doğmuştu. Kader dediğimiz şey, basit bir hikâye miydi? Yoksa bu hikâye kadar acı mıydı?
Tanrı’nın Beğenmediği Kadın
Tanrı’nın Beğenmediği KadınAli Bayram · Puslu Yayıncılık · 201698 okunma
2017 OKUMA HEDEFİ
3/22 kitap - %14 tamamlandı
3 kitap okudu
22 kitap
893 sayfa
3 inceleme
0 alıntı