Almanca'da 'sein' sözcüğü iki anlama gelir: 'varolmak' ve 'onun olmak'. Franz Kafka
Birkaç ay evvel Darülfünun namına verdiğim konferansta ''Medeniyet değiştiriyoruz, bir medeniyetten diğer medeniyete geçiyoruz'' demiştim. Şimdi ''dünyaya bakışımızı değiştiriyoruz'' demeyi daha uygun ve kapsamlı buluyorum. Piyetizmin zamanımızda pek dile perseng olmuş bir tabirini kullanarak bu büyük olguya Türk milletinin şuurunda kıymetlerin altüst olması, Türk milletince kıymetlerin yeniden takdiri de diyebiliriz. Avrupa tarihinde Yeni çağ başlangıcı sayılan Rönesans ve Reformasyon, ilim, felsefe, sanat, din, kısaca ferdi ve toplumsal hayat ve kainat anlayışlarında kıymetlerin değişmesidir. Orta çağ Hristiyanlığının kainat anlayışına göre dünyevi hayat, hayatın zevkleri menfur ve mekruhtu. Dünyadan yüz çevirmek, dünyayı terk etmek hayatın gayesiydi. Yeni çağ Hristiyanlığında bu teori altüst oldu. Reformasyonun en büyük siması, adeta Peygamberi olan Martin Luther, bir şiirinde diyor ki: ''Wer nicht liebt Wein, Weib und Gesang, Der bleibt ein Narr sein Lebenlang!'' (Şarap, kadın ve musikinin kıymetini takdir edemeyen adam, bütün hayatında ahmak kalmıştır.)
Reklam
Franz Kafka
“Almanca’da Sein sözcüğü iki anlama gelir. Var olmak ve onun olmak.”
‘’ Heidegger, Kierkegaard ve Sartre'ın varoluşçuluk akımına gelince, -Kierkegaard dışında- bu feylesoflar tanrıtanımaz olmalarına rağmen, Sartre, insanın bütün doğadaki varlıklardan ayrı bir yapıya ve yaradılışa sahip olduğunu niçin söylemektedir? Sartre, Tanrı'ya ve metafizike inanmazken, aynı zamanda insanı bütün doğadaki varlıklardan başka olarak kabul etmektedir. Yalnızca tabiat varlıklarından başka olarak kalmayıp ayrıca tabiat varlıklarına karşıt olarak kabul etmektedir. Diyor ki, Doğa'daki bütün varlıkların önce özleri (sosein,wesen, essence, mahiyet), sonra varoluşları, varlıkları (dosein, existence, vücut) belirlenmiş, oluşmuştur. İnsan ise önce varlık kazanır, sonra özü, mahiyeti belirlenir. Niçin böyle söylüyor? Çünkü kendi deyişi ile: «Tanrı'yı kabul etmediğimize göre, insanı ister istemez madde alanına, tabii veya maddi doğaya yerleştirmek zorundayız.» Böylece yine insanı feda etmiş, harcamış, insana kıymış oluyoruz, insan «imek»i (sein, buden) feda etmiş oluyoruz.’’ (İşaret Yayınları)
"Sein" sözcüğü Almanca'da iki anlama gelir: "var olmak" ve "onun olmak "
Sayfa 19 - Sis Yayıncılık
Rainer Maria Rilke
Rilke'nin Hz.Peygamber Hakkında Şiiri Issız bir mağarada olmasına rağmen orada Hemen tanınıverdi: Melek huzurda Alev alımları ile cayır cayır... Temiz ve samimi Her türlü iddiadan uzak, alçak gönüllü Ve sundu vahyi Bunalımlar kavuruyor tüccarı içinden Vazgeçiyor seyahatlerinden. Hiç okuyup yazmadı o güne dek, Hele böyle bir söz: "Harikulade
Reklam
"Sein" sözcüğü Almanca'da iki anlama gelir: "varolmak" ve "onun olmak"
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.