184 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
22 saatte okudu
İncelememde spoiler bulunur. #43894277 Şu incelemede bahsettiğim ve çıktığım okuma yolculuğunun doğal olarak ilk durağı, ‘İnsancıklar’. Dostoyevski’nin 20’li yaşlarının henüz başlarında bilardo tutkusu yüzünden parasını kaybetmesi ve memurluktan istifa etmesi sonrası maddi sıkıntılar çekerken yazdığı, Grigoroviç’i şok
İnsancıklar
İnsancıklarFyodor Dostoyevski · Can Yayınları · 202361,7bin okunma
Yüksek tansiyon, yüksek kolesterol, sigara tüketimi ve şeker hastalığı gibi faktörlerin kalp krizi riskini artırdığı bilinse de krizlerin zamanlamasına dair tahmin yürütmek oldukça güç. Bu yüzden, kısa ve orta vadede krizleri tetikleyen etkenlerin belirlenmesine yönelik araştırmalar toplum sağlığı hizmetlerinin düzenlenmesi açısından son derece önemli. Bu kapsamda İsveç’te yürütülen ve 250.000’den fazla insanın incelendiği kapsamlı bir araştırmada, kalp krizi görülme sıklığı; düşük hava sıcaklığı, hava basıncı, yüksek rüzgâr hızı ve gün süresi kısalığı ile ilişkilendirirdi. Belirlenenler arasında en etkin faktör hava sıcaklığı olarak öne çıkıyor. Örneğin, sıcaklıktaki 7,4 derece santigratlık artışın kalp krizi riskini %2,8 azalttığı hesaplandı.
Reklam
Aşk beyinde mi başlar, kalpte mi?
Aşk şarkıları ve şiirleri yazanlar maalesef yanlış biliyor, aşkın kaynağı kalp değil, beyin! Aşk bir beyin işlevidir. Ünlü beyin cerrahımız Gazi Yaşargil’in deyişiyle ‘sevginin kaynağı beyindir’. Aşk duygusu, beynimizdeki korteks ve limbik merkezde oluşur. Beynimizin emriyle salgılanan kimyasallar, kalbimizin etrafında hissedildiği için
Şeker vücudumuzun temel enerji kaynağı olduğundan , hücrelerde mitokondrilerimizde sorunsuz olarak enerjiye dönüştürülebilmekte. Ancak fruktoz , mitokondrilerdeki enzimleri bloke ederek hücrelerimizin enerji sistemini bozar ve sonuçta hücre ölümleri gerçekleşmeye, hücrelerin içinde atık maddeler birikmeye başlar . Bu durumun en fazla etkilediği hücreler de karaciğer hücreleridir. Şeker tüketimi arttıkça 1970 ' lerde çocuklarda görülmeyen yağlı karaciğer hastalığı , bugün çocukluk çağı obezitesinin artışı ile birlikte sıklıkla karşımıza çıkmaktadır. ...
Dostumuz (mu) Kahve?
Hepimizin sahip olduğu ortak sorunlar var. Tüm insanlığın birbiriyle rekabet ettiği bir dönemde doğduk ve bu yüzden sürekli stres altındayız. Bazen bu rekabete ayak uydurabilmek için uykumuzdan feragat etmek zorunda kalıyoruz. Arada bir mola verip arkadaşlarımızla konuşmak istediğimizdeyse telefon ekranları yüzünden cansız konuşmalarla yetinmek
Fazla tatlı tüketimi...
• Depresyona neden olur. • Baş ağrısı ve migrene neden olur. • Dikkatsizliğe neden olur. • Şeker ve tatlı alımı azaltıldığında duygusal kararlılık artar.
Hayy KitapKitabı okudu
Reklam
176 syf.
10/10 puan verdi
·
8 günde okudu
Yaş ilerleyince beden de yorgunluklarını ifade etmeye başlıyor, muhakkak bir yerlerde, birşeylerde bir aksama, bir iz, bir belirti. Benim hayatımın en büyük hastalığı 7 sene önce yaşanmıştı, bir haftadan fazla süren bir hastalıkla tansiyonumun neden yükseldiği, neden düşürülemediği bir türlü ortaya çıkmamış, herşey boşa gitmişti, ta ki evimizin
İyi ki Tansiyonum Çıktı
İyi ki Tansiyonum ÇıktıTekin Akpolat · Doğan Kitap · 20178 okunma
Şeker İmparatorluğu
Ortaçağda şeker Avrupa'da nadir bulunan lüks bir üründü. Ortadoğu'dan fahiş fiyatlara ithal edilir ve genellikle kocakarı ilaçlarında ve bazı yiyeceklerde, sır gibi saklanan bir malzeme olarak kullanılırdı. Amerika'da kurulan şeker çiftliklerinden sonra Avrupa'ya giderek daha fazla şeker ulaşmaya başladı, Avrupa'da şekerin fiyatı düştü ve insanlar şekerli ürünlere karşı büyük bir ilgi gösterdiler. Girişimciler bunu, çok büyük miktarlarda tatlılar üreterek karşıladılar: pastalar, kurabiyeler, çikolata, şekerleme ve kakao, kahve ve çay gibi tatlandırılmış içecekler. Ortalama bir İngilizin şeker tüketimi 17. yüzyılın başında sıfırken 19. yüzyılın başında sekiz kilograma çıkmıştı.
İnsan her şeyi aşırılaştırdı. Her şeyi abarttı. Mesela, şeker normalde doğada çok zor bulunan bir madde. Çünkü ona duyulan ihtiyaç az. Oysaki, insanlar şekeri köşede satılan 1 TL’lik çikolata haline getirdi. Sonuç olarak faydasız şeker tüketimi nedeniyle pek çok bastalıkla baş başa kaldı insan.
İkinci Dünya Savaşı sırasında yaşanan kıtlık yıllarını görmüş,şeker yokluğundan çayı kuruüzümle içtiklerini anlatmaktan pek hoşlanan Cumhuriyetçi kuşak, çocuklarına tüketimi değil,tasarrufu öğretiyordu.Yokluklar ve tasarruf eğitimi o yıllarda çocuklarda biriktirme tutkusunu da geliştirmişti.Her çocuk bir şey biriktirirdi.Biriktirilen şeyin değerli olması gerekmezdi.Önemli olan biriktirmekti.En çok biriktirilen şey gazoz kapağıydı.
Sayfa 70
Reklam
Diş çürümesi iyi bir şeymiş eskiden, Washington’dan çok önce. On altıncı yüzyılda, İngiltere’de aşırı şeker tüketimi nedeniyle zenginlerin dişleri çok çürüdüğü için halk arasında dişleri siyaha boyatmak moda olmuş, böylece zengin gösteriyorlarmış.
584 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
11 günde okudu
"Kara kutu uyarısı, bir ilacın tehlikeli yan etkileri ile ilgili hastaları ya da reçeteleyenleri uyaran, reçeteli bir ilacın ambalajındaki uyarıdır." 1979'lu yıllar... Manisa'da tam üç tane eczaneci katledildi. Maalesef bu bir polisiye-cinayet romanı değil. Peki bu cinayetlerin sebebi neydi? Altında yatan gerçekler çok daha geriye
Kara Kutu
Kara KutuSoner Yalçın · Kırmızı Kedi Yayınevi · 20191,439 okunma
İkinci Dünya Savaşı sırasında yaşanan kıtlık yıllarını görmüş olan, şeker yokluğundan çayı pekmez veya kuru üzümle içtiklerini anlatmaktan pek hoşlanan cumhuriyetçi kuşak, çocuklarına tüketimi değil, tasarrufu öğretiyordu.
Güney Amerika Üniversitesinde 2 bin 500 kişi üzerinde yapılan bir araştırmada, sperm örneklerinde yapılan incelemeler neticesinde, aşırı kola tüketiminin sperm kalitesini ciddi oranda düşürdüğü ortaya çıkmıştır. Araştırmada günde bir litreden fazla kola içen gençlerin çok düşük sperm değerlerine sahip olduğu belirlenmiştir. Kola erkeklerde, testosteron hormon dengesini bozarak, sperm sayısını ve hareketini önemli derecede düşürmektedir. Günümüzde büyük bir hızla artan kısırlık oranları düşünüldüğünde, tüketimi hızla artan kolanın, buna olan etkisinin önemi daha iyi anlaşılacaktır.
Resim